Bölüm8 Okulda(2)

1.1K 143 15
                                    

İlk dersim başlıyor. Programa göre bu ders ingilizce olmalı. Heh bir sürü ülke gezdim ve işim gereği neredeyse her dilde ustalaşmam gerekiyordu.

Bu ders basit olacak. Hoca içeri girdi ve herkes ayağı kalktı. Bende onları taklit ettim.

Ders başladı hoca gramer anlatıyordu. Hadi ama bu çok basit değil mi? Ben 17 yaşındayken çoktan üç dilde ustalaşmıştım.

(Aldığı ölüm eğitimini ve hiçbir şeyi unutamadığını yok sayıyor.)

Hoca bir anda benim tarafıma dönüp soru sordu.

-Bize past perfect ve past tense'in farklarını şöyle. Ve past perfect'e bir örnek ver.

Sınıfta ki herkes bu tarafa bakıp kıkırdamaya başladı.

Sakince ayağı kalktım ve konuşmaya başladım.

-Past tense'de geçmişten bahsediyoruz ve past perfect'te geçmişte olan bir olaydan daha önce olan olayları söylüyoruz. Örnek olarak i had my breakfast after i had went to bathroom. (Lavaboya gittikten sonra kahvaltımı yaptım.)

Herkes şaşırmış görünüyordu. Bu bedenin sahibi ingilizce de ortalama seviyedeydi yani bu basit soruyu o da cevaplayabilirdi ama neden şaşkın görünüyorlar.

-Aferin Katherine telaffuzunu düzeltmişsin.

Ahh anladım. Konuşma hızım olabilir.

Yerime oturdum. Anlamadığım garip bir şey var. Günlüklerde zorbalığa dair bur şey yoktu. Bu da demekki iki yıl önce olanlar yüzünden böyle bir şey olmuş olabilir.

Hmm. Ama kimden gerçeği öğrenebilirim? O anda kafamda bir görüntü patladı. 'Usta' hmm, o çocuklara sorabilirim. 

Bir kaç ders sonra yemek saatiydi. Sonunda! Kantine doğru sakin(!) adımlarla ilerledim.

Kantine geldiğimde elimdeki paraya baktım ve sadece ucuz bir şeyler alabildim. Köşede bir yere geçip oturdum.

Sessizce yemeğimi yerken birinin önümde durduğunu hissettim. Ama kafamı kaldırmadan devam ettim.

Sonra tanıdık bir ses yükseldi.

-Haa gerçekten bu ucuz şeyleri mi yiyorsun?

Bu bir sorun mu? Kafamı kaldırdım ve karşımda bir grup kız buldum. En önde Megan ve arkasında iki farklı kız vardı.

-Derdin ne?

-Huh?

-Bu sabah seni bıraktığıma şükretmeni söyledim ama sen yine kaşınıyorsun. Son bir tavsiye vermeme izin ver. Yanlış kişiyle uğraşıyorsun.

Bu kızı öldürüp yok olmam benim için kısa bir zaman alır.

-Ha!

Yemek tepsimi alıp bana doğru fırlattı. Ama sonraki saniye ben çoktan onun yanındaydım.

-Sen..ne!?

Kulağına eğildim.

-Pek sabırlı biri değilimdir.

-Ahh!

Arkasını döndü ve uzaklaştı. Sonra elindeki bardağı bana fırlattı. Ama bardağı tek elimde tuttum.

İçinde su olmaması iyi bir şey. Bana şok olmuş bir yüzle baktı. Sonra arkasındaki kızlar da ellerindeki tepsileri fırlattılar.

Hayır! İçinde yemek var. Onları tutmalıyım. Bardağı kenara koydum ve ileri fırladım.

Sonunda tepsileri yakaladım. Ahh güzel yemeklerim. Onları kenara koydum. Sadece beni bekleyin ve sonra buluşabiliriz.

Sonra kızlara döndüm. Ve kenardan kağıt tabak aldım. Titremesine rağmen cesurmuş gibi sordu.

-Haha. Bize onlarla mi zarar vereceksin?

Tabakları alıp yatay tuttum.

-Sanırım kağıt kesiği diye bir şey duymadın.

Tabakları yatay tutup fırlattım. Ama hepsini Megan'ın suratını sıyıracak şekilde attım.

Bir kaç saniye içinde yüzünde dört çizik vardı ve hepsi kanıyordu.

-Sıra sizde.

Ama diğerleri çoktan koşmaya başlamışlardı. Huuuh. Önemli değil o kar sayesinde yiyecek iyi bir şeylerim oldu.

Megan'ın canlanmadığını gördüm.

-Daha fazlası için mi buradasın?

Sonra yüzüne dokundu ve ağlayarak kaçtı.

Herkesin bakışları eşliğinde yemeye başladım. Sonra Axel geldi.

-Usta çok havalısın! Bana da öğret.

Köpek yavrusuna benziyor. (Axel'in takma adı kuduz köpektir...)

-Şimdilik yemek yememe izin ver senle sonra ilgileneceğim.

Ahh okulu çok seviyorum.

_________
Yazar:Villainesssss

Asıl Suçlu KimWhere stories live. Discover now