Bölüm24 Bayan Mükemmel

951 129 19
                                    

Bir kaç gün aynı rutinle geçti. Her gün vücudun geliştiğini açık bir şekilde hissedebiliyordum.

Bu gün her zamanki sakin günlerden biriydi taa ki Misaki beni zorlayana kadar.

-Katherine hadi kalk Leroy'un basketbol maçı var onu izlemeye gitmeliyiz.^^

-Haa o gıcığı neden bu kadar seviyorsun anlamıyorum.

-Nasıl? Sadece yüzüne bak çok yakışıklı ve notları da birinci üstüne bir de sporlarda iyi. Ahh sadece öyle birine sahip olsaydım...

-Hmph! Ne kadar iyi olabilir ki ve o kadarda yakışıklı değil.

-Hadi ama burada ondan başka kim daha yakışıklı?

-...

-Hadi hadi.

Elimden tutup beni dışarı sürükledi. Maç başlayacağı sırada bir karışıklık oldu. Sanırım karşı takımda oyuncu yeterli yok.

Aşağıdan bir çocuk beni görünce aydınlandı. Hayır gerçek anlamda bana bakıp gülümsemeye başladı sonra beni gösterip birine birşey dedi.

Ne haltlar dönüyor? Bir kaç dakika içinde yanıma toplanıp bana yalvarmaya başladılar.

-Hayır.

-Lütfen lütfen lütfen.

-Evet evet çok güçlü olduğunu duyduk.

-Hayır hayırdır.

Reddetmeye hazırdım taa ki arkadan Leroy seslenene kadar.

-Tabi bana kaybetmeye korktuğunun farkındayım. Ama bu kadar belli etme.

-Hahaha. O ne dedi duydunuz mu?

Etrafındakiler şiddetle başlarını salladılar.

-Neden gidip onları ezmiyoruz!?

Böylece yeni bir macera başladı.

Bir suikastçi olarak isabet yeteneklerim çok iyi. Bir mermiyi yada küçük bir hançeri istediğim noktaya atmak çok önemli.

Özellikle çok küçük bölmelere bile istediğim şeyi atabilmeliyim. Bir hançeri hedefe atmayı başaramazsan ölürsün.

Yani zorunluluklar dan biriydi. Hayat zor olunca insan her şeyi öğreniyor.

Şimdi elimde büyük bir top ve koskocaman hareketsiz bir delik var. Sahanın diğer ucundan bile sayı alabilirim. Ama bu bedenin gücü henüz buna yetmez.

En azından orta sahadan atabilmeliyim. Bura gerçek basketbol sahası kadar değil. Yani o kadar abartılacak bir şey de değil.

Maç başlamadan önce topu aldım ve elimde tarttım. Beklediğimden hafif çıktı.

Orta sahaya geçtim ve potaya baktım. Takımından olması gereken bir çocuk yaklaştı.

-İstersen biraz daha yaklaş buradan atman...

Sayı.

-...

-Bir şey mi diyordun?

-Haha hayır sen devam et lütfen.

Tribünler de bir sürü kişinin izlediğini görebiliyordum. Neden bir şov yapmıyorum? Havalı olmak yanlış değil.

Topu aldım potaya arkamı döndüm ve fırlattım.

Sayı.

İzleyenler alkışlamaya başladı. Bende selam verdim.

-Haha Leroy üzgünüm ama bu oyunda biraz fazla iyiyim. Sakın kaçma tamam mı?

-Hmph! Kim senden kaçıyor!? Bunu maç sonunda göreceğiz.

Takımlar yerlerini aldı ve top havaya atıldı. Leroy ve ben karşı karşıyaydık. Top çıktığı an zıpladık ama benim reflekslerim daha iyi. Normal olarak.

Kısa olsam bile ondan önce topa yetiştim. Yere indiğimizde bir an ona bakıp sırıttım sonra onun yanında topu sektirip gittim. Hala şaşkın görünüyordu.

Bu daha başlangıç potayı gördüğüm an topu attım.

Sayı.

Bir sonraki sayıda karşı takımdan biri atak yapıyordu ama ben buna izin verir miyim? Hayır. Topu ondan aldım ve ileri koşmaya başladım.

Önünde iki adam vardı. Etrafıma baktım ama pas verebileceğim kimseyi görmedim. O zaman tek bir yol kalıyor.

Topu tüm gücümle yere doğru vurdum ve top ileri doğru yükseldi.

Bu sırada ben önümdeki adamların üzerinden atlayıp topu aldım.

-(Basketbol böyle oynanan bir şey değil) (Leroy)

Yere indim ve basket attım.

Tüm tribüne sessizlik çöktü. Kurallara göre yasak bir hamle yapmadım. Yani neden herkes sessiz?

Bundan sonra sonuç açıktı. Takımım ezici bir galibiyet kazandı. Beni takıma almak istediler ama turnuvalarda para vermiyorlarmış. Bir kupa için uğraşamam.

Ahh. Yorucu bir gündü. Yakında A şehrine gideceğiz. Matematik Olimpiyatları başlıyor.

Birinci olduğumdan emin olacağım. Aslında şuan biriktirdiğim parayı kullanabilirim ama işten çıkmayı düşünüyorum ve insanlar bir anda nereden para bulduğumu sorgulayacaktır. Bu benim bahanem olacak.

Hehe. Yakında tekrar zengin olacağım.

________
Yazar:Villainesssss

Asıl Suçlu KimWhere stories live. Discover now