Bebek-4

563 68 52
                                    

Bomba gibi bir bölümle geldim, umarım beğenirsiniz. Sürpriz sonlu ;)


Karaca önce bir şey söylemesi için Azer'e döndü, ardından adamın şokta olduğunu anlayınca Fadik'e çevirdi bedenini.

"Şey.. Bu bebek..."

Fadik bir açıklama bekler gibi kaşlarını kaldırınca bu sefer derin bir nefes verip Azer girdi söze.

"Bu bebeği kapıya bırakmışlar ana. Künyesinde benim adım yazıyor."

Karaca Azer'in pat diye konuya girmesiyle gözlerini kapattı. 

"Kalp krizi geçirteceksin kadına." diye mırıldanmasıyla Azer annesine doğru adımladı.

"Ana, yemin ederim benim değil bu çocuk. Ben asla-"

"Sus!"

Fadik'in bağırmasıyla odadaki herkes irkilirken kadın elindeki çantayı bakmadan arkadaki oğluna uzattı ve Karaca'ya döndü sonra.

"Kızım, siz bir çıkın da oğlumla konuşayım ben."

Karaca zaten bu teklifi beklermiş gibi odadan dışarı fırladığında Yılmaz da arkalarından kapıyı kapattı. Şimdi Azer oldukça öfkeli görünen annesiyle aynı odada kalmıştı.

"Kimden bu çocuk?"

Azer, annesinin bu vakte kadar bu kadar öfkeli olduğunu görmemişti neredeyse. Kendini nasıl aklayacağını da bilmiyordu, durum nasıl açıklanabilirdi ki?

"Ana yemin billah benim değil. İmkansız!"

Fadik oğlunu baştan aşağı süzdü yavaşça. Azer'in ona asla yalan söylemeyeceğini biliyordu, oğlu birçok insan için kötü görünebilirdi ama Azer hep iyi bir evlat olmuştu.

"Madem senin değil, ne diye aldınız eve?" dedi şüpheyle. Azer kaşlarını çattı.

"Sokakta mı bıraksaydık el kadar bebeği?" demesiyle Fadik önce oğluna vurmak için çantasına bakındı, ardından Yılmaz'a verdiğini fark edince elini yumruk yapıp vurdu oğlunun koluna. 

"Gidip hastaneye bırakmamışsınız, alıp bakmışsınız. Bir de oyuncaklar almışsınız çocuğa!" dedi eliyle Azer'in odasını gösterip. Azer annesinin bu kadar dikkatli olduğunu unutmuştu ve bu odaya bakan biri bir ebeveyn odası olduğunu ilk saniyede anlayabilirdi.

"Karaca istedi."

Azer'in kurduğu cümleyle Fadik'in surat ifadesi değişti. Birkaç saniye hiçbir şey söylemeden odayı inceledikten sonra, gözlerini odadaki pencereye dikip konuştu.

"Hadi bebeği eve aldınız, Karaca da bebeğe bakıyor... Bebeğin eşyaları niye burada Azer?"

Şüpheli tonlamasıyla Azer kendisi için daha da zor dakikaların başladığını anladı. Daha kendine bile doğru düzgün açıklamasını yapamamıştı, Karaca'yla bile uzun uzadıya konuşmamışlardı şimdiki hallerini. Sonuçta düşman kızı olarak gelmişti o buraya, ama daha dün gece aynı yatakta yatmışlardı ve Azer yastığının onun gibi koktuğuna emindi.

Oğlunun sessiz kalışıyla Fadik kafasını kaldırıp gözünü oğluna dikti ve üzerindeki kazağı kavradı yumruğunun içinde.

"Bana bak, siz ikiniz..."

"Hayır ana! Yani..."

Ne sorulduğunu anlamadığından net bir yanıt da verememişti Azer. Bu duraksamasının üzerine bir yumruk daha yedi göğsüne annesinden.

"Kızın kanına mı girdin!"

Fadik öyle bir bağırmıştı ki, Azer alt katta oturan kardeşi ve Karaca'nın da rahatça duymuş olduğuna emindi.

AzKar HikayeleriWhere stories live. Discover now