İlk

804 57 55
                                    

Baya uzun zamandır bölüm atmıyorum sanırım. Sorup yazanlar oluyor Tutsak'a ne zaman bölüm gelecek diye, inanın ben de bilmiyorum. Beni bilenler bilir, ansızın bir gece çıkıp gelebilirim, on gün on hafta ortadan kaybolabilirim. İnanın kendi hayatımda da böyleyim, ne zaman ulaşıp ulaşamayacağınızı bilemezsiniz.

Neyse, özleştik bence. Bu bölüm çok da uzun olmadı, ama yine de bir şeyler yazıp yüklemek istedim. Siz nasılsınız, nasıl gidiyor hayat? Yorumlarda sohbet için buluşalım, bekliyorum.

Bu bölüm, Azer ve Karaca'nın ilk sevişmesinden beş dakika sonrasını anlatıyor bu arada. İyi okumalar çiçekler :)


Azer'in göğsünde yatarken suratımdaki aptal sırıtışı silemiyordum. Daha birkaç dakika önce olanlar tekrar zihnimde canlanınca kalp atışım tekrar hızlanıyordu ve bu kadar yakın olsak da bunu hissedemediğini umuyordum. 

Kendi bakışlarımın Azer'e doğru kaydığını fark ettiğim ilk gün o kadar çok sövmüştüm ki kendime, şimdi bu adamla yaklaşık dört saat önce evlendiğimi ve bir beş dakika kadar önce de seviştiğimi hala inanılmaz buluyordum. Kendi düğün gecemde, hayatımda hiç eğlenmediğim kadar eğlenmiştim. 

"Ne düşünüyorsun?"

Azer'in sorusuyla hafifçe irkildim ve biraz daha sokuldum göğsüne. Şu anda gözlerine bakacak cesaretim yoktu, o yüzden böylesi daha makul gelmişti.

"Düğünü." dedim gülümseyerek. Onu göremesem de gülümsediğini hissetmiştim.

"Ve?" dediğinde omuz silktim.

"Öyle işte. Çok eğlendim, hayatımda hiç o kadar güldüğümü hatırlamıyorum."

Azer'in belimdeki eli beni daha çok kendine çekince yüzümden asla geçmeyen sırıtış daha da büyüdü. Kendimi koca bir aptal gibi hissediyordum. Eğer mümkün olsa, hayatımın geri kalanını yatakta, Azer'le beraber geçirmek isterdim.

"Düğünden sonra da eğlendirebilmişimdir diye umuyorum."

Kurduğu cümleyle kafamı kaldırıp ona baktığımda bir kahkaha patlattı. Benimle uğraşması yalnızca yanaklarımı daha fazla kızartırken kolları arasından sıyrılmaya çalıştım.

"Azer!" dedim onu azarlarmış gibi ama şikayetçi olmadığımın o da farkındaydı. Kahkahaları artarak devam edince ellerimle yüzümü kapattım.

"Ya yeter!" 

Ellerimi tutup yüzümden çekti ve ona bakmamı sağladı.

"Karaca, seni utandırmak istemiyorum sevgilim ama biz az önce seviştik."

Gözlerimi açıp hayretle ona bakarken yataktan kalkmak için hamle yapacaktım ki çıplak olduğumu fark edip üzerimdeki pikeyi yukarı çektim tekrar.

"Utanmıyorum ben. Biliyorum ne yaptığımızı."

Azer gülmemek için kendini zor tutarmış gibi dudaklarını dişledi ve başıyla beni onayladı.

"Bravo sana." dedi ciddi görünmeye çalışarak. 

"Of Azer-"

"Konsepte hakimsin, en azından teorik olarak. Ama başarıya giden yolda teori yetmiyor. Pratiklerle gelişmek-"

Azer benimle umursamazca dalga geçerken en sonunda kafamın altındaki yastığı kaldırıp ona doğru attım.

"Bir kelime daha edersen yemin ediyorum aynı yatakta uyumam seninle!"

Bu yeterince etkili bir tehdit olacaktı ki Azer yastığı elleri arasında yakaladı ve ciddiyetle başını salladı.

"Tamam, peki. Sustum." dedi ve sol eliyle ağzına fermuar çeker gibi yaptı. 

AzKar HikayeleriHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin