3

4.7K 311 101
                                    


Resmen biyolojik anne ve babamın evine gidiyordum. Bunun hâlâ doğru bir karar olup olmadığından emin değildim.

Yanıma birkaç eşya aldım. Temelli gitmiyordum sonuçta. Ayrıca Kaan ve Efkan'ın bana karşı tavırlarının bir anda değişmesini de beklemiyordum.

Belki çıkar çöplüğüme geri gelirdim.

Evden çıkarken son kez her şeyi kontrol ettim. Dışarı çıktığımda biyolojik babamın ve annemin arabada beni beklediğini görmüştüm.

Hoşuma gitmişti.

Babam beni görünce arabadan inip gülümseyerek yanıma geldi. Çantamı almaya yeltendiğinde "Ağır değil." dememle "Olsun." deyip almıştı.

Yazık, beni prenses sanmıştı.

Bazen işte koli falan taşıdığımda göz devirip "Ben ne zaman prenses olacağım?" Diye söylenirdim. Olmuş muydum lan yoksa?

Güya ümitlenmeyecektim, yükselmeyecektim. Gidişatım hiç iyi değildi, acilen bu meseleye duygusal bakmayı bırakmalıydım, yoksa zarar görecektim.

Arabaya bindiğimizde babam şoför koltuğuna otururken annem arkasını dönmüş bana bakmıştı. Ona tebessüm ettiğimde "Nasılsın bakalım?" diye sordu.

Nasıldım?

"İyiyim, siz nasılsınız?"

Siz dememle yüzü biraz düşmüş, sonra hemen toparlamıştı.

"İyiyim."

Uykum vardı. İşten birkaç gün izin almıştım. Can sağ olsun beni idare edecekti. Ona borçlarım birikiyordu.

Havadan sudan muhabbetler ederken arabanın durmasıyla etrafıma baktım. Resmen şehrin dışında yaşıyorlardı. Arabadan indiğimde Efkan ve Kaan faktöründen dolayı gerilmiştim.

Babam yine çantayı aldığında hafifçe gülümsedim. İçeri girdik, ev büyüktü. Güzel bir bahçesi vardı, güzel de dekore edilmişti.

Annem kolunu omzuma atıp beni merdivenlere yönlendirdi. Bir kat çıktığımızda beyaz kapılı odaya girdik. Babam çantamı oraya koymuş, gülümseyerek bana bakıyordu.

Annem odayı gösterdi.

"Burası misafir odası. İstediğin gibi dekore edebiliriz. Buraya katalog koydum, istediklerini işaretle alalım olur mu?"

Olmaz.

"Gerek yok aslında, böyle de iyi."

Bir şeyler aldırırsam kendimi kötü hissederdim. Mecburen iyi davranmak için kendimi zorlayabilirdim. Belki bazı davranışları hoşuma gitmezdi, görmezden gelirdim. Böyle olunca da düzelmezlerdi.

Babam bana baktı.

"Olur mu? Çantanda kitap taşıyorsun, seviyor olmalısın. Odada kitaplık yok, dolap da biraz küçük gibi."

Alışma!

Alışamam ben böyle şeylere bütçemi aşar bu kadar rahatlık.

Ayrıca bu zenginlik alerji falan da yapabilir bende.

Hâlâ bana baktıklarını gördüğümde elimi saçlarıma attım. Gerildiğimde genellikle yaptığım bir hareketti bu.

"Biraz zaman geçsin sonrasında bakarız."

Birbirlerine bakıp gözleriyle sözsüz bir anlaşma yaptılar. Sanırım üzerime gelmek istemiyorlardı.

Bilinçli insanlardı, şaşırıyordum.

ASGARİ SEVGİ Where stories live. Discover now