8

4.4K 462 169
                                    


Naz hâlâ Devrim'in elini sıkmamıştı. Ya Devrim de #teamKaan çıkarsa?

Devrim elini indirip arabanın ön kapısını açtı.

"Gidelim mi?"

Naz kararsız bir şekilde kaşlarını çattı. Babasının kendisi yerine Devrim'i göndermiş olabileceğini düşünüyordu.

"Eve mi bırakacaksın?"

Devrim'in dik duruşu soğuk , sakin sesi Naz'ı şaşırtıyordu.

"Hayır, biraz konuşuruz."

Naz, Devrim'i kafasıyla onaylayıp arabaya bindi. Devrim kapısını yavaşça kapatıp şöfor koltuğuna geçti.

Naz fazlasıyla yorgundu. Oturduğunda ağrıyan beline elini götürüp bir süre ovdu. Devrim kaşlarını çatmıştı.

"Yorgunsun, eve götürüyorum seni."

Naz kafasıyla onaylayıp evi tarif etti. Eve varana kadar ikisinin de sesi çıkmamıştı. Devrim, Naz'ın yorulmasına öfkelenmişti, Naz ise Devrim'in az konuşmasına, niyetini belli etmemesine. Eve girdiklerinde karşılıklı oturdular. Devrim, Nazla göz teması kurdu.

"Burada kalmaya devam mı edeceksin?"

Naz kafasıyla onayladı. O eve dönmeye hiç niyeti yoktu.

"Evet."

Devrim bir süre durdu. Naz'ı anlıyordu. Ortak bir karar almışlardı ama Naz ne derdi bilmiyordu. Mutlu olmadığı bir yerde kalmasını istemiyordu.

"Bunu yapmak zorunda değilsin."

Naz, Devrim'den onu anlamasını beklemiyordu ama neden gözleri onu anladığını haykırıyordu? Bakışlarını yere odakladı.

"Bak benim zaten berbat bir hayatım var. Bunu daha da çıkmaza sokamam."

"Belki bu yollardan geçtin, belki daha da zorunu yaşadın bilemiyorum ama inan bana benim kotam doldu."

Tan, Efkan ve Kaanla aynı çatı altında yaşayıp, aynı masaya oturamazdı. Kaşlarını çattı.

"Hayatım boyunca minnet hissinden nefret ettim. Ne kadar çalıştıysam o kadarının karşılığını almak istedim."

Naz, beni anla der gibi Devrim'in gözlerine baktı.

"Kendime saygı duymayı böyle öğrendim."

Devrim onu anlıyordu. Kendisini anlatması iyi olmuştu ama zaten en başından ne hissettiğini, ne düşündüğünü biliyordu. Naz gözlerini kaçıracakken Devrim'in bakışları ve sesiyle durdu.

"Ben ailenim Naz."

Naz mutluluktan uzak bir tebessüm etti. Aile?

"23 yaşındayım Devrim. Çocuk değilim."

Kaşları çatıldı.

"Efkan'ı ilk gördüğümde boynuna atlasaydım hep bir abim olsun istemiştim deseydim n'olurdu bir düşünsene."

Devrim bir abi istediğini tahmin edebiliyordu.

"Ya da Tan'a bunu yapsaydım. Muhtemelen çok daha büyük bir hayal kırıklığı yaşayacaktım, zarar görecektim."

Devrim kafasını salladı. Seni anlıyorum demekti bu, haklısın demekti.

"Seni tanımıyorum."

Devrim yandan bir gülümseme sundu.

"Tanışalım."

Naz ciddiyetle samimiyetini ölçmek ister gibi ona baktı. Neden herkesin davranışlarını ölçüp asıl niyetlerini anlayabilirken Devrim'de tökezliyordu?

ASGARİ SEVGİ Where stories live. Discover now