x25

4.1K 154 15
                                    


—NISA—

"Anıl."

Acun abinin ağzından çıkan isimle beraber ağzımdan çıkan hıçkırığa engel olamadım. Yüzümü ellerime saklayıp kafamı öne eğdim.
Birkaç gün önce Berkan elenmişti. Şimdi ise Anıl gidiyordu. Son 3'e ben, Yasin ve Cemal kalmıştık. Hayal ettiğim gibi değildi. Belki birkaç ay önce adada yalnız kalacağım ikilinin Cemal Can ve Yasin olduğunu söyleseniz çok sevinebilirdim, ama artık değil. Anıl ve Berkan'la olmayı hayal etmiştim, gerçekten yanımda olanlar onlardı çünkü.

"Evet Anıl, seni dinliyoruz."

Anıl konuşurken gözümden akan yaşlarla onu izledim. Çok bir süre ayrı kalmayacaktık belki evet, ama bu üzülmeme engel değildi. Onlarsız bu adada nasıl zaman geçecekti?

"Son olarak abi, ben gidiyorum ama küçük kardeşim hala burada bu yüzden mutluyum." Bana dönüp gülümsediğinde gözlerimden akan yaşlara rağmen gülümsedim. Berkan'la da iyiydik evet ama Anıl burada benim abim gibi olmuştu.

İlk başta aramız çok da iyi değildi. O Seda ablalar ile takılıyordu, ben ise Cemal Can, Gizem ve Yasin ile. Aramızda bir sorun yoktu belki ama gruplarımızın tersliğinden biz de oturup hiç sohbet etmemiştik. İnsanlar azaldıkça birbirimizi tanıma fırsatı bulmuştuk. Aslında ne kadar merhametli, ne kadar iyi kalpli, ne kadar adaletli birisi olduğunu fark etmiştim tanıdıkça. Bir süre sonra Cemal Can'a değil Anıl'a anlatmaya başlamıştım bir şey olduğunda, veya üzüldüğümde. Çünkü Cemal aman takma, diyip geçiştirirken Anıl beni dikkatlice dinleyip tavsiye verebiliyordu. Eğer hiçbir şey yapamazsa omzunda ağlamama izin veriyordu.

"Arkadaşlarınla vedalaşabilirsin."

Önce Cemal Can'a ve ardından Yasin'e gitti. İkisine de çok kısa sarıldı. Bir süre Cemal, Berkan, Anıl ve ben takılsak da Cemal bireysel dönem başladıktan sonra bizden fazlasıyla kopmuştu. Beni Sercan ile potaya soktuğunda en çok Anıl kızmıştı ona. Ama özellikle beni Barış ve Elif'le tekrar potaya soktuğunda ikisi adada tartışmışlardı.

En sonunda bana geldiğinde kollarımı sıkıca beline sarıp kafamı göğsüne yasladım. O da kollarını sıkıca bana doladı. Elleri saçlarımın uçlarını okşarken kulağıma yaklaştı.

"O kupa senin kızım, anladın mı?" Ağlamamı durduramazken belli belirsiz kafa salladım. "İstanbul'a geldiğinde en önden seni izliyor olacağım, tamam mı? Hadi bakalım az kaldı, dayanıyorsun biraz daha." Saçlarımdan öpüp ayrıldığında gözlerimi sildim.

"İstanbul'da görüşürüz."

Bileğindeki bilekliği çıkarıp bileğime taktı. Adada sıkıldığımda ben yapmıştım bu bilekliği deniz kabuklarından.

"Bunu senden Şampiyonun Hikayesi çekiminde alacağım, anlaştık mı?"

Gülüp kafamı salladım. "Anlaştık."

Tekrardan sıkıca sarıldı ve meşalesini alıp konseyden ayrıldı. Artık kısa bir süre için de olsa tek başımaydım.

OGEDAY

Anıl'a da Berkan'a da elendiklerini görür görmez Instagram'dan mesaj atmıştım. Gördüğüm kadarıyla Nisa ile çok ama çok iyilerdi, son zamanlarda özellikle Cemal ve Yasin'e karşı Nisa'nın çok yanında olmuşlardı.

Bugün ikisi de son dokunulmazlığı izlemeye evimize geleceklerdi. Bugün oynanan oyunda Nisa, Cemal ve Yasin birbirleri ile kapışacaklardı. Bu dokunulmazlığı kazanan son ikiyi garantileyecek, kaybedenler SMS'e çıkacaktı. Nisa'nın kesinlikle kazanması gereken bir oyundu.

"Oge, kapı çalıyor oğlum duymuyor musun ya?"

"Bakıyorum İhsan çatladın sen de."

Gidip kapıyı açtığımda Anıl ve Berkan'ı görünce gülümsedim. "Hoşgeldiniz."

///

Alamadım hızımı buyrun size bir bölüm daha apzöwşxöwşmx

Artık survi finaline geliyoruz 🥺

patience // ognisWhere stories live. Discover now