x41

5.6K 156 36
                                    


--NISA--

Ogeday bugün sabah erkenden, uzun süredir zaman ayıramadığı kürek kulübüne gitmişti. Ben de bunu fırsat bilmiş, boyalarımı ve tuvalimi çıkarıp işe koyulmuştum. Evde yankılanan müzikle beraber fırçalarımı kumaşın üzerinde dolaştırıyordum. 

Belimin ağrıdığını hissedince tuvalden biraz uzaklaşıp belimi esnettim. Uzun süredir oturuyor olmalıydım. Güzelce esnedikten sonra henüz bitmemiş olan resmime bakıp gülümsedim.

"Aferin kız." Kendimi tebrik edip su içmek için mutfağa gittim. Uzun süredir telefonuma ve sosyal medyaya bakmıyordum, belki bu molayı koltukta yuvarlanıp fanlarımla sohbet edip konuşmak için kullanabilirdim?

Salona gidip koltuğa yayıldım ve telefonumun internetini açtım. Yağan bildirimlerle telefonum önce biraz donsa da sonunda kendine geldiğinde önce Instagram'a girip fırçalarımı çektim, üzerine de bir soru cevap etiketi koydum ve soru sormalarını istedim, sonrasında da Twitter'a girip oradan da soru sormalarını istediğim bir tweet paylaştım. Paylaştığım gibi ikisine de sorular yağdığında şaşkınlıkla güldüm.

"Oha, yavaş arkadaşlar ya." Gülerek yerimde doğrulup sorulara göz gezdirdim. Nasıl olduğumu soranlar vardı, Ogi ve beni soranlar vardı, Cemal'i soranlar vardı, her şey hakkında soru vardı. Her şeyi tabii ki cevaplamazdım, ama belki bir 15 tane cevaplayabilirdim?

İlk sorumu kolay seçtim. "Hayat nasıl şampiyonn?" Sorunun altına koymak için kupa ile çekildiğim fotoğraflardan birini koydum. "Hayat çok güzeeeel, sizin de güzeldir umarııım." 

"Ogeday enişte nerede ya, uzun süredir yok ortalıkta özledik kankimizi :(" Dudağımı büzüp bir fotoğraf çektim ve üzerine cevabımı yazdım. "Ogeday enişteniz beni bıraktı gitti. Gelir mi bilmiyorum. @ogedaygirisken Pendik'ten buraya kaç dakika gösteriyor aşkım?" 

"Finalden beri seni çok göremedik nerelerdesiiin nasıl geçiyor günlerin?" Karşımdaki tuvale zoomlayıp ne çizdiğim belli olmayacak şekilde çektim. "Yatarak, yemek yiyerek Ogiş'i rahatsız ederek, bi de resim çizerek." 

Kapının açıldığını duyunca hemen sırıtıp arka kamerayı çevirdim ve video çekmeye başladım. Ogeday içeri girdiğinde ona zoomladım. "Ogi, soru cevabımıza sürpriz konuk olmak ister misin?" 

Çantasını kenara bırakıp güldü. "İsteriz tabii sayın Nisa Bölükbaşı." Gülüp videoyu durdurdum ve hemen o videonun üstüne de bir soru etiketi koydum. 

Soruların doluşmasını beklemek için telefonumu kenara bırakıp kalktım ve Ogeday'ın yanına gittim. "Aşkım, hoşgeldin."

"Hoşbuldum güzelim." Yaklaşıp dudaklarıma bir öpücük bıraktı. "Napıyordun?"

"Resim çiziyordum, sonra yorulup dinlenmeye karar verdim. Dinlenirken de fanlarla konuşayım dedim, soru cevap yapıyordum Instagram'da." Elinden tutup koltuğa çektim. "Gel hadi seninle de yapalım."

Telefonumu alıp Ogeday'ı paylaştığım hikayeye gelen sorulara baktık.

"Kiloları verdin mi tosun paşaa?"  Gülüp arkasına Ogeday ağırlık çalışırken benim yerde yattığım bir fotoğraf koydum. "Hayır. Ama @ogedaygirisken çabalıyor." Paylaş kısmına bastığımda Ogeday yanımda güldü. 

Beraber gülerek birkaç soruya daha cevap verdikten sonra telefonumu kenara atıp gülerek Ogeday'a döndüm. "Çok eğlenceli değiller mi ya?"

Gülümseyip burnumdan öptü. "Öyleler miniğim. Acıktın mı?"

"Yok aşkım, yedim ben. Sen?"

"Ben açım biraz."

"O zaman aşkım, sen duşa gir, ben de sana yemek yapayım?"

patience // ognisWhere stories live. Discover now