x58

3.9K 140 71
                                    


şimdi

NISA

"Ya İloş, nereye gideceğiz söylesene!"

"Ya kızım, görürsün diyorum. Giy şu elbiseyi hadi."

"Kot şort giysem olmaz mı ya, niye bu elbiseyi giyiyorum?"

"Ya Nisa itiraz etmesene her şeye!" 

Oflayıp elindeki siyah elbiseyi aldıktan sonra odaya girdim. Sabah kahvaltıdan sonra Anıl ve Ogeday bir işleri olduğunu söyleyip evden çıkmışlardı, ve onlar gittiğinden beri biz de İlayda ile evde didişiyorduk. Gel şu maskeyi yapalım, bak şu krem çok güzel, gel göz altlarına şundan sürelim. Kremler ve maskeler bitti kurtuldum derken bu sefer de manikür ve pediküre başlamıştı. Kendim oje sürebileceğimi söylesem de inat etmiş, İstanbul'dan getirdiği manikür seti ile önce tırnaklarımı düzeltip sonra da yine beni dinlemeden kendi seçtiği ojeyi sürmüştü. Tam kurtuldum diyip kendimi uykunun güzel kollarına bırakacaktım ki, birden odaya girip hadi saç makyaj yapalım, akşam yemekte güzel oluruz, diye bağırdığında yataktan korkudan düşecektim neredeyse. İstemediğimi yüz kere söylememe rağmen yine ne yapmış etmiş beni aynanın karşısına geçirmişti, ve yine İstanbul'dan getirdiği düzleştirici ile saçlarımı düzleştirmişti. Artık Ogeday'a yardım mesajları atmaya başlarken telefonumu elimden alıp kenara koymuş ve makyajımı yapmıştı. Şimdi bir de tüm bunlar yetmezmiş gibi kot şortumu elimden alıp bir elbise vermişti giymem için! Ogeday tüm gün beni buna mecbur bıraktığı için benden iyi bir azar yiyecekti. 

"Nisa, hadi artık!" İlayda kapıyı elli bininci kez tıklattığında oflayıp kapıyı açtım.

"İlayda, artık sakin olur musun? Valla sinirleniyorum bak." Dediklerimi umursamayıp beni süzdükten sonra ellerini yanaklarına koyup yine ciyaklamaya başladı.

"Yaaaa Nisaa! Çok güzel olmuşsun!"

Göz devirdim. "Nereye gideceksek artık gidebilir miyiz?"

"Hadi, bizim araba kapıda. Anıl konum attı gideceğimiz yere."

Söylenerek merdivenlerden indim. "Bugünün sonunda ya seni öldüreceğim, ya Ogeday'ı. Ya da sinirden ben öleceğim. Karar veremedim."

Sonunda arabaya bindiğimizde Anıl'ın attığı konumu açmış, sürmeye başlamıştı. Anlam veremediğim bir şekilde her fırsatta bana dönüp gülüyor ve sonra yola dönüyordu. Bugün olan hiçbir şeye anlam veremiyordum zaten. Bugüne komple anlam veremiyordum.

(Nisa'nın tulumu da çok güzel ama elbiseyi giymiş olsun gibi düşünün aşlsöclasö)

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

(Nisa'nın tulumu da çok güzel ama elbiseyi giymiş olsun gibi düşünün aşlsöclasö)

-- -- --

İlayda sonunda arabayı park ettiğinde sahile gelmiştik.

"İlayda, sahil için mi beni böyle giydirdin? Donacağım kızım ya! Ayrıca nasıl kuma oturacağım ben böyle?" Oflayıp kemerimi çözdüm. Keşke kot şortumu ve tişörtümü yanıma alsaydım. Biliyordum İlayda'ya uymamam gerektiğini. 

patience // ognisWhere stories live. Discover now