İmam Sorunsalı | Texting ✓

1.4

Artık yeni besinim bebekler kdkdkkf fazla tatlısın be minnak

•

"Edebiyat içerisinde kullanılan dalların kullanım yönüne bakarak-"

Elim yanağımda neredeyse ağzımdan salya akarak dinlediğim hoca bir azim dersini anlatmaya çalışırken neredeyse sıkıntıdan ağlayacaktım. Tamam, edebiyat severiz de edebiyat edebiyat olmaktan çıkıyordu bu derste.

Ayırca ben neden Yakutça dersi alıyordum? Yakutlarla akrabalık kurmak için mi, hedefimde değerli taş evliliği yoktu maalesef.

Biliyorum... Komik değildi, görmemiş gibi yaparak sakince geçiyoruz.

"Final öncesi yaptığımız denemenin sonuçlarını paylaşacağım, sessizlik lütfen!"

Amfi derin bir sessizliğe gömüldüğünde gerginlikle etrafıma bakındım. Bir kısmı rahattı çünkü mübarek vahiy inmiş gibi saniyesinde anlıyolardı. Bazılarıysa benim gibi olabildiğince mağdurdu, ne yapalım beyin basmıyorsa basmıyordu.

Allah için hiç baskıcı bir insan olmamışımdır. Ne çevreme ne sevgili iç organlarıma, asla.

Bayan Huriyegül (evet adı buydu) hızlıca puanları sıralarken dudaklarımı kemiriyor beni söyleyeceği anı bekliyordum. Fakat gelin görün ki hayat kaçtığınız şeyleri önünüze çıkarmaktan büyük bir zevk duyuyordu.

"Asel Doğan!"

"Buyurun saygıdeğer hocam?"

"Kızım yine mi sonuncusun sen? Hayır bölüm üçüncüsü olup nasıl benim dersimde hep en sonrasın? Bana garezin herhalde."

Telaşla ayaklanıp, "Aman hocam estağfurullah! Ben yakutlarla akrabalık kurmayı düşünmüyorum o kadar. Canım dilim bana yetiyor, ne gerek var berikine?" dediğimde hoca kıpkırmızı olmuştu ve bu selamın okunmasının yakın olduğunu gösteriyordu.

"Ciddiye de almıyorsun demek? Bu dersten seni bırakırsam mezun olamazsın, ayağını denk al."

"Beni mümkünse binanın çatısından bırakın hocam, sessizce tahtalı köy dolmuşuna bineyim gideyim. Siz de kurtulun ben de."

Hoca iyice öfkelenirken ben de az biraz tırsıyordum çünkü eğer son yılınızsa mezun olmak için hocaların kuklası bile olabilirdiniz. Tabi benim tercihim kukla olmaktan çok asaletimle okulu bitirmekti ama bu gidişle Huriyegül ile pişmanlıklar silsilesi adında bir af mahkemesine girişeceğiz.

Huriyegül ile hayırlı sabahlar programı Asel Doğan'ı ağırlıyor, şok itiraflar!

"Asel, bu son olsun yoksa bu defa sınav notunu geçti kabul etmem. Geçemeyeceğini ikimiz de biliyoruz. Öyle değil mi?"

"Ahiret kapısından geçeyim de gerisi mühim değil, siz yine de beni maruz görün. Sabah uyanırken psikolojimi yatakta unutmuşum, hep ondan bunlar."

"Tövbe estağfurullah tövbe, canımdan bezdim."

Sen mi ben mi be Huriyegül, sen mi ben mi? Zaten sen Yakutça gibi saçma bir dersi kendine alan edinerek sonunu getirmişsin de Allah daha fenasını vermesin. 

Huriyegül'ün suçu ne? Yakutça'yı o mu buldu?

Ders çok şükür bittiğinde kapıda hocayla kısa bir bakışma yaşamıştık ama kısa olduğuna bakmayın içi dolu bir bakışmaydı. O bana methiyeler düzerken ben de ona düzüyordum. İki saniye sonra kendimizi nikah masasında bulmasak, Huriyegül niyeti bozuyor sanki.