4.5

18K 1.4K 182
                                    

Yüzükler çok tatlııııığğ *-* düşmek

Bu arada bu bölüm de düşeceğiiiz :) aman aman

Arabada gitmek pek de iyi bir fikir değildi. Arada kaç kilometre vardı pek emin değildim ama midem sal beni alarmı veriyordu. Yanımda dikkatle araba süren Hamza'ya kısa bir bakış attığımda acaba üstüne kussam ne olur merak etmiştim.

Bir süre başımı omzuma eğerek Hamza'yı izledim ama amacım izledikçe sapmaya başlamıştı. Galiba o ara mide bulantısını da unutmuştum.

Saçları çok güzel değil mi ya?

Hamza yola epey dikkatli baktığı için beni umursamayacağını düşünerek elimi saçlarına uzattım. Hafif dalgalı saç tutamları parmaklarımın arasından kayarken elimin tutulmasıyla durdum.

"Böyle devam edersen sürücünün dikkatini dağıtmaktan seni dava edeceğim. Uzun yolda en dikkat dağıtıcı ögesin. Acaba arkaya oturup uyusan mı?"

Elimi tuttuğu elini tutup elimi kendime çekeceğim sıra parmaklarımızı birleştirip ellerimizi aşağı indirip arabayı tek elle sürmeye devam etmişti.

"O kadar da dikkat dağıtmıyorum bence. Az önce arabayı çok dikkatli sürüyordun."

"Dikkatli değildim olmaya çalışıyordum. Allah aşkına arabada yanımda oturuyorsun, nasıl sana bakmadan saatler geçireyim?"

Gülümseyip ona doğru dönüp dirseğimi torpidoya yaslayıp yanağımı elime koyarak ona bakmaya başladım. Yola bakarken yan gözle bana bakmaya çalışıyordu ama trafik sıkılaştığı için benimle ilgilenemiyordu.

Bana döndüğü bir anda çok sevimli durduğu için aniden ona öpücük attım ama gözleri kocaman açılınca gülmeye başlamıştım. Sanırım midem bulantım Hamza ile uğraşınca geçmişti. Şu an öyle eğleniyordum ki anlatamam.

Tamam belki de kocamla bu şekilde uğraşmak etik değildi ama yine de zevkliydi.

Ben gülmeye devam ederken arabanın hızla dönüp durmasıyla dirseğim torpidodan kaymış başım torpidoya Hamza'nın tutmasıyla çarpmaktan son anda kurtulmuştu. Eline yaslı başımı kaldırıp diğer elini de yanağıma koyduğunda olanları çözmeye çalışıyordum.

Asel'in kalbine şu anda ulaşılamıyor, lütfen daha sonra tekrar deneyiniz.

"Kocanın trafikte dikkatini dağıtmaktan utanmıyor musun sen?"

"Şey acaba bu da caiz mi?"

Gülümseyip yanaklarımı sıktığında yüzümü buruşturup ellerinden kurtulmaya çalıştım ama pek de kurtuluyor gibi değildim. Neredeyse nenem gibi dudaklarım balık ağzına benzediğinde bana gülerek bakmasına gözlerimi kısıp kötü bakışlarımdan attığımda o duraksamıştı.

Gözlerini kırpıştırmaya başladığında anlamazlıkla ona bakıyordum. Birden yanaklarımı bırakmasıyla kaşlarımı kaldırıp ona bakmaya devam ettim. Başını iki yana sallayıp arabayı çalıştırdığında tuhaf gözüküyordu.

Omuz silkip ben de koltuğuma yaslandığımda ayakkabılarımı çıkartıp zaten uzun olmayan bacaklarımı torpidoya uzattım ama bu sefer sırtım rahat etmemişti. Yan gözle Hamza'ya baktığımda kendi kendine bir şeyler fısıldadığını görüp sırıttım.

Bacaklarımı torpidodan indirip sırtımı kapıya yasladığımda bacaklarımı Hamza'nın dizlerine koydum. Rahatlayarak gözlerimi yumduğumda kısa bir süre sessizlik oluşmuştu.

"Asel? Ne yapıyorsun?"

"Uyumaya çalışıyorum Hamza, sen ne yapıyorsun?"

"Allah'ım kalpten gideceğim bu kız yüzünden bugün. Asel, bugün fazla temas kurmasak mı?"

Gözlerimi açıp ona baktığımda sıkıntılı duruyordu. Temastan hoşlanmıyor mu diyeceğim her dakika yanaklarımı sıkıp sarılan o'ydu. Bence Hamza bugüne özel tuhaflık sendromu yaşıyordu.

"Maalesef Hamzacım, ben de temas bağımlılığı var. O dediğin pek mümkün durmuyor. Hatırlamıyor musun daha geçen gün nikahımızda çıplak ayakla ayağına bastım. Aslında adetler yüzünden canın yanmasın diyeydi ama bu da temas bağımlılığı sayılır."

Hamza derin nefesler alarak yola bakmaya devam ederken ben de tekrar gözlerimi yumdum ama mide bulantım sanırım geçmemişti. Rahatsızlıkla kıpırdandığımda arabanın durmasıyla gözlerimi açtım. Benzinliğe geldik sanıp kalkacaktım ki etrafın dağ taş olduğunu görüp durdum.

Hamza arabadan indiğinde ben de bacaklarımı indirip ayakkabılarımı elime aldım ama daha giyemeden benim kapım açılmıştı.

"Tüm gün dikkatimi dağıtmaktan suçlu bulundunuz Asel Hanım. Bu durumda ne diyeceksiniz?"

"Ee, mağdur kocamdı."

"Yetersiz savunma. Neler çekiyorum bindik bineli bir Allah bir ben biliyorum."

"Dikkatin bu kadar kolay dağılıyorsa orası beni ilgilendirmez canım. Ben içimden geldiği gibi davranıyordum."

Bir kaç saniye bana bakıp, "Ben de içimden geldiği gibi davranacağım o zaman." dediğinde anlmayarak ona bakmaya başlamıştım ama birden bana doğru yaklaşmasıyla gözlerim kocaman açılmıştı. Düşündüğüm şey değil, öyle değil mi?

Pekâlâ, düşündüğüm şeymiş... Sanırım kalbim yerinden sıkıldı çıkmak için zorluyor.

Hamza geri çekildiğinde donmuş vaziyette ona bakıyordum. Belki de başka yere bakıyordum çünkü şu an benim ben olduğumdan bile emin olduğum söylenemezdi.

Hamza yanıma oturduğunda resmen sırıtıyordu. Bu adam bana kafayı yedirtmek için özel görevde faaln mıydı?

"Dikkatin o kadar kolay dağılmasın Aselcim, mazAllah sorun çıkartır."

Evet şu an epey sorun çıkartmıştı, mesela hızlanan nefeslerim ve durmaya yaklaşan kalbim gibi...

Kesssstiiikk! Bölüm hakkındaki düşünceler?

Owowowoowow Hamza ne yapıyorsuunnn *-* ben ölmek

Asel hak etti diyenler kskskks etti etti

Bu arada resmi nikah kıyıldı bölümde Asel'in bahsettiği gibi ama sadece nikah kıyıldığı için ayrı bir bölüm olarak yazmadım. Yazın sadece düğünleri olacak ;) Zaten düğünde de nikah sahnesi göreceğiz

Okulun son günüsüüüüüü

Allah'a emanet olun! Sevgilerimle ❣️

Instagram: @geceandchocolates





İmam Sorunsalı | Texting ✓Opowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz