4.9

16.5K 1.3K 172
                                    

Diğer bölüm veda edecek olma düşüncesi... Ah bee :')

Bu arada güne gidip dedikodu dinlememek için kitap okuyordum kadın diyor ki çok okuyanlar deliriyor okuma ksksjjs ya ne istemek siz benden

Ay bir de ne diyeceğim multiye bakınca aklıma ellerimde çiçekler kapında sırılsıklam dırırım diye gidiyor smkskdkd bugün de iyi boş yaptım neyse siz bana takılmayın

Mardin'de neredeyse bir yılı devirmiştik ve bu süreçte mahalle halkıyla sıkı fıkı denecek yakınlığa erişmiştik. Malum insanın kocası imam olunca herkes az çok biliyordu kim olduğunuzu.

Ya da sadece kocanızı tanıyıp sizin kim olduğunuzu görmeyebiliyorlardı...

Tıpkı ilk kez mahalle halkıyla tanışma günümüz gibi. Beni evine çağırıp mahalle günleri olduğunu söyleyen teyzeyi geri çeviremeyip, her zaman ki basma eteğim ve Kayulu terliklerimle beraber, peşine takıldığımda başıma gelecekleri bilmiyordum.

Kimisi Hamza'yı, canım kocamı abim sanıp telefon numarasını istiyordu. Kimisi beni bekar sanıp ki parmağımda hayvan kadar taş varken oğluna bakıp fotoğraf gösteriyordu.

Şimdi yalan yok eski ayran gönüllü Asel olsam her fotoğrafa ayrı düşebilirdim ama gönlümün ayranı bir tek Hamza'ya akıyordu.

Evet evet bugün de çok romantik olduğumun pek tabii farkındayım.

İlk zamanlar dışarıda yürürken geldiğimiz yerdekileri tanımadığımız için sadece kol kola geziyorduk ama millet bizi abi kardeş sanıp görücüler artınca el ele tutuşmaya başlamıştık.

Tek anlamadığım nokta insanların neden elimizdeki yüzüğe bakmak yerine Hamza'nın kızlarıyla ne kadar iyi bir çift olacağını tartmaya çalıştığıydı.

Hamza ve benden daha iyi bir çift olamayacakları kesindi ama elden ne gelir. Bırakalım teyzeler aklanıp paklanmaya devam etsin. Bunun da bu şekilse kullanılıp kullanılmadığından emin olamadım ya neyse.

Çok şükür artık evli olduğumuzu mahallenin terelellisi Şukufe bile biliyordu da genç kızlardan gelen parfüm kokulu aşk mektuplarından kurtulmuştum.

O mektuplar varya ah ulan verenleri birbirine çarpacaksın ama caiz olduğu konusunda şüphelerim var.

"Asel? Yemek yaptın mı? Açım ben."

"Ben de açım, bir şey diyor muyum?"

"Mutfağa gelsene."

Odadan çıkıp mutfağa girdiğimde kurulu sofrayı görüp yerimde zıplayarak Hamza'ya alkış tuttum. Nasıl kendine tekrar aşık edeceğini iyi bildiği kesin bir gerçekti.

İmam Sorunsalı | Texting ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin