mine | sakuatsu | türkçe

Yirmi Dört

Kiyoomi yol boyunca sarhoş gibidir. Olayın şokunu atlatmadan araba kullanmak tehlikeli olsa da neyse ki ulaşmayı istediği yere sağ salim varır.

Arabadan nasıl inip kilitlediğini hatırlamaz halde, kapının önünde duruyor. Başı öne eğik ve düşünceli.

"Şuradaki Kiyoomi değil mi? Onun burada ne işi var?"

Söyleneni duyunca aniden başını kapıya çevirir ve koşarak kapıyı açar.

"Kiyoomi?"

"Osamu."

*

"Bir dakika. Neden panikledin?"

"Ne?"

"Panikleyip kaçtığını söylemedin mi? Neden panikledin?"

"Bilmiyorum."

Oikawa yüzüne düşünceli bir şekilde bakar.

"Peki neden öptün? İşler nasıl gelişti?"

"Çok yakındık. Bana bir şey söyleyecekti ama o kadar yakındık ki zaten odaklanamıyordum. Sonra içimde bir şey oldu. Bir şey denemek istediğimi söyledim ve onu öptüm."

"İçinde ne oldu? Ne düşünüyordun?"

"Bilmiyorum ama sanki mecburmuşum gibi. Bir dakika, şu an onun da beni öptüğünü fark ettim."

"Başka bir şey beklemezdim."

"Ne?"

"Unut gitsin. Devam et."

"Ben çok kötü bir insanım. Tenma'yla bir şey olmak üzereyken neden onu öptüm?"

"Bunu sadece sen bilebilirsin."

"Daha da kötüsü, çok sevdim. Tooru. O kadar sevdim ki tekrar yapardım. Neden böyle düşündüğümü bilmiyorum, muhtemelen azdım."

"NE? Bir dakika bekle. Bu Tenma'yı öpmekten daha iyi olduğu anlamına mı geliyor?"

"Kat kat daha iyiydi. Neden bilmiyorum ama bulutlarda uçuyormuş gibi hissettim."

"Tenma hakkında ne düşünüyorsun?"

"Bugün neden herkes bunu soruyor? Bilmiyorum. Yeter artık! Yoruldum."

Yorgun olduğunu söylüyorsun, bir de Kiyoomi'yi düşün. Ne yaptığını merak ediyorum.

"Sanırım onu ​​bir arkadaştan öte görmüyorum."

*

"Ne oldu? Burada ne yapıyorsun?"

"Lütfen içeri girebilir miyim?"

"Aptalca sorular sorma." Osamu onu içeri alır. Doğru dürüst yürüyemiyor bile. Rintarou ne yapacağını bilemeden sadece izliyor.

"Yalnız kalmak istemiyorum. Burada kalabilir miyim?"

"Elbette. Ama noldu? Atsumu nerde?"

"Muhtemelen Oikawa'ya gitti."

"Kavga mı ettiniz?"

"Kavg.. hayır"

Osamu, Rintarou'ya bakar. Kiyoomi'yi yıllardır tanıyorlar ve ilk kez bu kadar yıkılmış görürler.

"Anlatmak ister misin?"

"Ben.. Onu çok seviyorum."

"Biliyorum."

"Biliyor musun?"

"Seni tanıyan ve aptal olmayan herkes bunu bilir."

"Atsumu bilmiyor."

"Evet, aptal olmayan herkes dedim."

"Söyleyecektim. Onu bir daha kaybetmek istemedim, o yüzden söyleyecektim. Ama gitti."

"Nasıl? Dinlemeden mi?"

"Beni öptüğünde ona söyleyecektim."

"NE?" Rintarou ve Osamu aynı anda tepki verir.

"Öpücükten sonra gitmesi gerektiğini söyledi ve gitti. Sanırım onu ​​sonsuza kadar kaybettim."

"NE DEDİN? ÖPÜP KAÇTI MI? AMINA KOYACAM ONUN."

"Osamu. Hiçbir şey yapmayacaksın."

"Elbette yapacağım. Sana olayın farkında mısın?"

"İçki var mı?"

*

"Pekala. Kiyoomi hakkında ne düşünüyorsun?"

Odayı büyük bir sessizlik kaplar. Atsumu ne cevap vereceğini bilemez ve düşüncelere dalar. Tenma bugün aynı soruyu sorduğunda arkadaş olduklarından emindi. Ama şu anda öpücüğü kafasından çıkaramıyor.

"Sence ne yapmalıyım?"

"Soruma cevap vermedin."

"Onu tekrar öpmek istiyorum."

"Bekle. Partide ne oldu? Öpüşme oyununda?"

"Kenma'yı öptü. Ben de Tenma'yı öptüm."

"Kenma'yı öptüğünde nasıl hissettin?"

"Bilmiyorum. Sonlara doğru karnım ağrıdı. Bana çay yaptılar. Kiyoomi yanımdan ayrılmamıştı." Son cümleyi söylerken gülümsüyor.

"Kıskandın mı?"

"Kıskanmak mı?"

"Neden bir anda karnın ağrıdı?"

"Bilmiyorum. Sonra geçti ama çok da önemli değildi."

"Neden bu kadar aptalsın?"

"Seni boğarım."

"Ondan hoşlanıyorsun, Atsumu. Sence başka bir açıklaması var mı?"

*

"Onu o kadar çok seviyorum ki sadece mutlu olmasını istiyorum. Ama bu sefer dayanamadım. Gözlerimin önünde başka bir ilişki yaşamasına dayanamazdım. Bencilim."

"Sen buna bencil mi diyorsun? Yıllardır kendini görmezden gelmiyor musun? Sırf o mutlu olacak diye kendi mutluluğunu unuttun. Sen hayatımda gördüğüm en az bencil insansın."

"Osamu. Artık onsuz yapabileceğimi sanmıyorum. Bu öpücükten sonra asla. Ne yapacağım? Aklımı yitirmek üzereyim."

Birasından bir yudum daha alıyor. Osamu sarhoş olmasını istemediği için sadece bira getirdi, kafasını dağıtmak için içmesine izin veriyor.

"Yapman gereken bir şey yok. O yapmak zorunda."

"Ya hiçbir şey yapmazsa?"

"Onun da şu anda aynı durumda olduğuna bahse girerim."

Kiyoomi kafasını masaya koydu ve sonunda saatlerce tuttuğu gözyaşlarını serbest bıraktı. Osamu ve Rintarou, omuzlarını ve sırtını okşayarak sessizce ona destek olmaya çalışırlar.

"Merak etme her şey düzelecek."

*

"Hoşlanmak? En iyi arkadaşımdan mı?"

"Hayır. Senin en iyi arkadaşın benim."

"Bekle, ondan hoşlanıyor muyum?"

"Sen söyle. Onu tekrar öpmek istiyorsun, kendin söyledin. Kenma'yı tekrar öperse ne yaparsın?"

"Ben böyle bir şey istemiyorum."

"Ya sevgili olurlarsa?"

Atsumu'yu beklenmedik bir korku sarar. Kiyoomi'nin aşk hayatı hakkında hiç bu kadar düşünmemişti. Bir kız arkadaşı veya erkek arkadaşı olduğunu hiç görmedi. Sadece takıldığı insanlar olduğunu biliyor.

"Sanırım delircem."