2. BÖLÜM

506 432 15
                                    

ŞARKI:Unutmak istiyorum

3. Bölüm de görüşmek dileğiyle

Yorum ve oy kullanmayı unuymayın🌹
İnstegram: _mervekndr

2:BÖLÜM

Sessizlik

Korkunun parmakları uzandı boğazıma.
Parçalandı bir anda ruhumun yelkenleri.

Son mutluluk sesleri inince kulağıma.
Kapladı her tarafı sesizlik dikenleri.

Dört mevsimi bir arada yaşadım ve ürperdim.
Oynadım bu çileli oyunda son rolümü.
Her adımda bir korkunç âkibeti bekledim.
Her adımda seyrettim yeniden ölümümü.

Çaresiz, duyulmaya başladı vuruşları.
Gözlerimin önüne serilince yüreğim.
Kanatlandı semaya sessizliğin kuşları.
Anladım; sessizliğe bende gömüleceğim.

Nurullah Genç...


Belki kendimi en çok bu şiirde bulabildim. Belki kendimi en çok bu şiirde anlatabildim yıkılan toz pembe hayallerime ev sahipliği yapan bu sessizlik şiirinde kendimi bulabilirdim.

Matemimdeydi her şeyim ya bir sessizliğin dalgasında ya da bir karanlık girdapta olurdu hiçbir zaman dışıma vurgulamadım ağlamadım, haykırmadım, kızmadım. Kendimden başka kimseye. Kızmadım.

Ahmet Çınar'a bile...

Sadece kendim belki bu hikayede en masum olan kişiydim kim bilir ama ben kendimi hiçbir zaman masum görmedim çünkü masumlar, günahsızlar cehennemde yanmazdı ama ben yandım beni yaktılar. Suçumsa iki canı koruyamamam oldu çok zalim bir hükümdü...

Gökyüzü denen bu saflık bana hiç bu kadar korkunç gelmezdi, mutluluğun sevinç gözdesi üzerimdeyken hüznü koca yüreğimde misafir etirmezdim. Taki on iki yaşına kadar...

Nereye gittiğimizi bilmiyordum. Alp denen dengesiz kolumu tuttuğu gibi beni arabasına attı ve yol boyunca tek kelim edahi etmeden beni götürüyordu nereye? Muamma! Harika gerçekten her şeyim bugün çok yerindeydi. İçimde sinir patlamalarının sesleri dışarıdan duyuluyor muydu acaba? Ceyhun'a kafa attı! İnanılacak gibi değil. Tamam Aylin sakin ol. Sakin ol. Ama olunacak gibide değilim ki.

Derin bir nefes aldım ve bu sesizlik oyununa bir son verdim. "Gerçekten beni nereye götürdüğünü söylemeyecek misin?"
Yola karşı sert ve suskunluk yemini içmiş gibiydi. Bakışları hiç ama hiç yumuşamamış yol boyu tek bir kelime dahi konuşmadan arabayı kullanıyordu. "Bak arkadaşım derdin ne bilmiyorum ama ben artık inmek istiyorum." Bir kere bile kafasını çevirmedi. "Sana diyorum. Hey! Duyuyor musun beni?" dedim elimi kaldırıp yüzüne doğru sallarken. İyi miydi acaba bu? "Bak sen artık çok oluyorsun durdursana arabayı."

"Sen artık sussan mı acaba?" Dedi sonunda keskin bir sesle. Dişlerimi sıkarak kelimelerimin üzerine bastım.

"Sana arabayı durdur dedim."

"Bekle, az kaldı ineceksin birazdan."

"Yavhu nereye götürüyorsun beni?" dedim artık sorduğum soruların cevaplarını alamamaktan yorularak.

"Emanetini almak istemiyor musun?" Dediğinde bülbül gibi öten dudaklarım mühürlendi bakışlarım yüzünde boşluk denizinde yüzerek baktı. Annemden son mirası verecek miydi? Sonunda. Vermez sanıyordum. "O yüzden kapa çeneni akıllı uslu otur." Dedi tehditkar bir sesle. Ne olduğunu bilmiyorum ama çok merak ediyorum yoksa kolye miydi? Bu boynundaki kolye den Birtane daha mı? Heyecanla elimi kolyeme attım ve ona sıkı sıkı sarıldım her şeyimde olduğu gibi. Mutluluğum, hüznüm, sevincim, kırgınlığım her edayı ezgilerimde hissettiğimde bu kolyeye sarılır rahatlardım.

KATİLİN KIZI (askıya Alındı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin