8.BÖLÜM

421 393 3
                                    

8

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

8.BÖLÜM

Her iyinin içinde kötü, her kötünün içinde iyi insan vardır.

Hissizdir benim çığlıklarım ama çok yaraları vardır.

Mesela yangınlarım hiç masum değildir. Beni yakmaktan çekinmezler.

Ah birde çok güzel bir geçmişim vardır benim, her hatırasını aklımdan silemem. Çünkü biliyorum eğer silersem ben ben olmazdım. Geçmişim geleceğimi esir aldı, bırakmadı......

Suskundum ama öfkeliydim. Suçlandığımda içimdeki mahkemede yargılardım herkesi. Sonuçta ben suçsuzum ama bedel ben öderdim.

Bugün 31 Temmuz idi. Suskunluğum dışımda sesiliğe balta atan ama içimde volkanları kışkırtacak, öfkenin boğazıma kadar yapışan, çığlıkların gözlerimdeki ateşi ortaya çıkartacak gündü bugün 31 Temmuzdu. Bir tarafın nefes aldığı ama bir tarafın toprak kokan gün..... Bir nefesi kesen gündü bugün.....

Gözlerimi açmak istemiyordum nefes almak hiç....

Korkuyorum. Aklımı yetirmekten korkuyorum ama susuyorum. Yine ve yine. Bir kere ya bir kere aynanın karşısına geçip BEN KORKUYORUM. diye bağırmak istiyorum ama gururum buna engel oluyor ve BEN KORKMUYORUM diye bas bas bağırıyordu. Bu iki çelişkiyi aklımın ve duygularımın arasındaki denizde boğulmaktan çok yoruldum.

Aklım kulağıma şöyle fısıldıyor: unut.

Duygularım ise: kırkıncı mumu asla söndürme diye bas bas bağırıyordu ve ben her bağırışında yerle bir oluyordum.

İnsan sevdiklerini kaybettiği zaman kırk gün boyunca içinde bir mum sönermiş ama kırkıncı gün gelip çattığında hiçbir güç o mumu söndürmeye yetmezdi duygularım bu yöndeydi. Ama aklım......

Gözlerimi ağır bir hareketle açtım ve her şey bir an garip gelmeye başladı, bu his bir yabancılık hissiydi benliğimi dahi yabancı görebileceğim bir his. Koltuktan destek alıp ayaklarımı zeminin üzerine, ellerimi kanepenin köşesine koyarak omuzlarımı dikleştirdim ve öylece boş bir yatağa, dolaba bakakaldım.

Öfkeliydim. Bu kadar öfkenin neden olduğu meçhuldü. Durgundum ama bir o kadarda hırçın dalgaların esaretine kapılan bir gemi gibiydim. Nefessizdim ama ciğerlerimdeki oksijeni hissediyordum. Ya bir tarafım ölmüştü ya da bir tarafım ölmek üzereydi. Belkide bir deniz ölmüştü...... Küçük bir çocuğun yüreğindeki kalp durmuştu. Kırkıncı mum belki onun içindi.

Hasret, pişmanlık, öfke...... Kaza anı....... Hırçın bir sesle ellerimle kanepeye sert bir şekilde vurdum ama bu içimi soğutmamıştı ve ağladım. Çok ağladım ama yinede azdı ne çığlık ne de gözyaşı ne de bir avuç öfke hiçbir şey bu zehiri akıtmaya yetmiyordu. Hıçkırıklarımın sesi duyulmaması adına elimin tersini dudaklarıma engel yaptım. Sakat hıçkırıklara......

KATİLİN KIZI (askıya Alındı) Where stories live. Discover now