9.BÖLÜM

425 404 2
                                    

Yorum ve oy kullanmayı unutmayın!!!!

9.Bölüm
Kızlar annelerinin mirası değildir...

Bir yakarış kaç vicdanın kapısını çalabilirdi? Bir, iki, beş, yedi, bin

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Bir yakarış kaç vicdanın kapısını çalabilirdi? Bir, iki, beş, yedi, bin.... Milyon insan, milyon vicdan... Hangisi kulak asardı peki. Söylemek gerekirse elde var sıfır... Koca bir sıfır.

İnsanlar hissizdir herkes dışarıdan gördüğünü konuşur. Yıllardır mimarlık okudum bir evin dış cephesine ilk baktığımda muazzam bir ev olduğunu düşündüm merakla evin içine girdiğimde ev hiçte dışarıdan göründüğü gibi değildi...

Duvarları küf tutmuş, kapıları kırık mı kırık, rutubetten farkı yoktu. İnsanlarda böyleydi her zaman çirkinliklerimize bir kapı dayıyoruz kimse bilmesin, kimse görmesin, dışımı bilsin yeter, ne kadar mutlu olduğumu görsün yeter.

Bende o ev gibiydim. İçim yıkılmış bir harabe ama dışım insanların gözlerini kamaştıracak derecede harika ötesindeki Ahmet Çınarın kızı, Aylin Çınar. Katilin kızı Aylin Çınar. Sembol buydu, gerçekler bunlardı, bir harabe görmem gerekiyorsa Ahmet Çınar'a bakmam gerekiyordu çünkü bu hayatı bana sunan oydu o ve onun kararları. Deniz'in ölümünden bir hafta geçtikten sonra asla ağlamama izin vermedi güçlü olmamı istedi ama ben her zaman onun görmek istediği güçlü bir kız olamadım. Acizdim, korkaktım, ağlardım ama ağlamaktan nefret ediyordum. Sebebi muammaydı.

Eve geldiğimiz gibi direkt kendimi kanepeye atıp yorganı başıma kadar çekerek içim çıkana kadar ağladığımı ardından uyuduğumu biliyorum Alp'te bir kez olsun bana dokunmadı ve beni kendi halime bıraktı ertesi gün olacaktı doğan bir güneşle 31 Temmuzu unutacaktım. Ama güneşin doğmasına daha çok saat vardı.

Hava kararmıştı gecenin siyah âkibeti gökyüzüne mesken tuturmuştu kendini. Saatlerdir uyumama rağmen hâlâ çok halsiz ve çok yorgundum üstelik acıkmıştım. Ayaklarımı zemine basarak ayağa kalktım ve elimi yüzümü yıkadıktan sonra aynadan kendime baktım. Her yanım şişmişti göz torbalarım zombiymişim gibi görünüyordu berbat hissettiğim ortadaydı.

Bileğimdeki tokayla saçlarımı at kuyruğu yaptım ve dolaptan kapatıcı alarak göz torbalarıma ve yüzüme biraz renk vermesi adına sürdüm. Tekrar aynadan kendime baktığımda böylesi, daha sağlıklı göründüğüm ortadaydı.

Odadan çıktıktan sonra merdivenleri tek tek inerken salondan Yağmur'un sesini duydum. "Hâlâ Poyraz meselesini kapatmadık. Ne zaman harekete geçelim."

"Aylin bu sıralarda iyi değil toparlansın bakarız." Dedi Alp umursamaz bir şekilde.

"Aylin olmadan da gayet iyi....." O sırada salona adımımı attığımda Yağmurun beni görmesi ve susması bir arada oluvermişti. Alp'in sırtı bana dönük olduğu için Yağmurun bakışlarını takip ederek omzunun üstünden bana baktı ve bende koltuklardan birine doğru yürürken.

KATİLİN KIZI (askıya Alındı) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin