6: Sohbetler ve Kararlar.

1.5K 225 33
                                    

Selamm, nasılsınız?

Oy ve yorum rica ediyorum, sınır koymak istemiyorum 😭
•••

Duydukları karşısında Jisung'un dili tutulmuştu. İsteklerini, hayallerini, yaşadıklarını ve duygularını hızlıca gözden geçirdi ve en doğru cevabı aradı.

Kabul etmesi demek gelecekte kralın eşi olma ihtimali demekti. Kraldan belki de daha fazla görev üstlenmesi, koskoca krallığı yönetmesinde yardımcı olması ve tüm halkın sorumluluğunu alması demekti.

Yine de, her şeye rağmen, içindeki isteğe karşı koyamıyordu da. Hissettiği heyecanla birlikte kurdu da neşeyle çocuk gibi kıkırdıyordu sanki.

İşte bu yüzden mantığının kalbine yenilmesine izin verdi, "Evet, ben de bunu isterim." dedi gülümseyerek. Karanlık da olsa, başını yere indirmiş de olsa alfanın gülümsediğini hissetmişti omega. Etrafı hafif tarçın kokusu sardığında Jisung da kendini tutmayı bıraktı.

Portakal kokusu tarçını bastırıyordu şimdi.
Bilerek yoğun tutuyordu, o daha önce Minho'nun feromonlarını tanısa da bu durum Minho için geçerli değildi. Alfanın kurdu, kendi omegasını tanısın istiyordu.

Minho kafasını eğdiği yerden kaldırıp omegaya baktı. Farklı hissediyordu, hayatı boyunca hiçbir omeganın kokusundan etkilenmemişken şimdi sarhoş gibi hissediyordu.

Gecenin devamında küçük sohbetler ettiler, birbirlerine alışmayı amaçladılar.

"Bugün kardeşlerin masada pek konuşmadı, onlarla da daha düzgün bir şekilde tanışmak isterim."

Gülümsedi Jisung, neden bilmiyordu ancak Minho'nun ağzından çıkan her cümle dudaklarının kıvrılmasına sebep oluyordu. Fazla düşünceli ve nazik biriydi.

"Tabii ki, onlar da seninle tanışmak isteyecektir. Benden duymuş olma ama Yeji noonam sana pek bir hayran."

Omeganın aklına ablasının, prensi öve öve bitiremediği anlar geldi. Eve döndüğünde onunla uğraşmayı planlayıp Minho'ya baktı. Bir hayranı olduğunu duyması kahkaha atmasına sebep olmuştu, ya da belki de o hayran Jisung'un ablası olduğu içindi bu neşesi.

Kısa bir süre sonra oturduğu sandalyede toparlanıp ona parlayan gözlerle bakan ve hala feromonlarını gizlemeyen omegaya döndü.

"Öyleyse Bayan Yeji ile aramı iyi tutsam iyi olur. Bilirsin, ailen benim için önemli." Son cümlesiyle sırıtarak genç adama göz kırptığında Jisung, utandığını belli etmemek için hafifçe kıkırdadı. Minho sürprizlerle dolu bir adamdı.

Bir süre daha sohbet ettiler. Konu, bir diğer konuyu açarken saatin kaç olduğundan habersizlerdi. İki adam da uzun bir süre sonra ilk defa iyi anlaştıkları birine denk gelmişti, daha konuşacak oldukça fazla zamanları olacaktı ancak heyecanları susmalarına izin vermiyordu.

Sabaha karşı havanın serinlemeye başlamasıyla kulubeye girmişlerdi. İki küçük koltuktan birine alfa, diğerine ise omega yerleşmişti. Birkaç saatlik uykudan ilk uyanan Minho oldu. Kalkıp kendine çeki düzen verdikten sonra Jisung'un uyuduğu koltuğun yanına çömelip omzuna dokunarak uyandırmaya çalıştı, bir yandan  da karşısında kaşlarını çatıp dudaklarını büzerek uyuyan omeganın şirinliğine kıkırdıyordu.

Hafif bir uykuya sahip olan genç kısa sürede uyandı. Prensi uyanır uyanma burnunun dibinde görmesi ise sadece korkup bağırmasına ve geriye kaçmasına sebep olmuştu.

"Minho, neden dibime girdiğini sorabilir miyim?!" Jisung anın heyecanıyla bağırarak konuştuğunda, alfa da ona uyum sağlamak için bağırmaya başlamıştı.

"Sadece seni uyandırmaya çalışıyordum, bu kadar korkacağını beklemiyordum!"

"Neden bu kadar erken uyandık?!" Diye devam ettirdi küçük olan. Sesleri kulübenin dışına taşıyordu.

"Çünkü Bay Bang sabah erkenden seni evine götürmemi istedi!" Bunun üzerine diğeri sustuğunda Minho devam etti.

"Pekala, sen hazır olana kadar ben dışarda bekleyeceğim. Sonra da yola çıkarız."

İkili anlaştığında ve Minho kulübeden çıktığında Jisung bir süre kapanan kapıyı izledi. Önceki güne kadar fazlasıyla gergin ve amaçsız hissediyordu, ancak gece yaptıkları konuşma sayesinde Minho ile içinde olduğu durum hakkındaki endişeleri çözülmüş sayılırdı.

Şimdiyse sırada aile içindeki karmaşıklığı çözmek vardı. Abisinin onu neden sabah erkenden çağırdığını biliyordu. Yaşanan tüm olayları birlikte değerlendirecek, onun fikrini soracak ve en doğru kararı vermesi için yardımcı olacak, küçük çaplı bir rehberlik verecekti.

Vakit kaybetmemek için işlerini hızlıca halledip kulübeden çıktı. Omeganın çıktığını gören alfa, oturdukları sandalyeleri ve küçük masayı katlayıp kulübeye yerleştirmek için ayaklanırken Jisung, çimlerin üstünde dinlenen kısrağına yöneldi. Bir kenara bıraktığı eyeri alıp tekrar takmış ve atı binmeye hazır hale getirmişti.

Her şeyi tamamladıklarında yola çıktılar. Minho da gelirken bindiği siyah atına binmişti, yolu tam olarak bilmediği için önden Jisung'un gitmesine izin verip peşine takıldı. Acele etmeden yollarına devam ettiler, ortalama bir sürede evine varmışlardı.

"Misafirperverliğiniz için teşekkür ederim Bay Bang, geçirdiğimiz vakitten fazlasıyla keyif aldım ve beni reddetmediğiniz için sevinçliyim. En kısa zamanda görüşmek üzere,"

Kendi elinin arasına aldığı zarif elin üstünü öptükten sonra kendisine iri gözleriyle bakan omegaya karşı gülümsedi. Tatlı tarçın kokusuyla Jisung, büyüğün ne kadar mutlu olduğunu anladı.

"Ben de teşekkür ederim majesteleri, eminim sizi reddetmek benim için büyük bir pişmanlık olacaktı. Tekrar görüşünceye dek kendinize iyi bakın,"

Yüzlerinden düşmeyen kibar gülümsemelerle vedalaştılar. Minho indiği atına tekrar binip onları izleyen insanlar eşliğinde uzaklaştı, Jisung da ona bakan gözlere birer bakış attıktan sonra kendi kendine kıkırdayıp evine girmek için hareketlendi. Kendisini bekleyen abi ve ablaları vardı.

•••
Oncelikle bu kadar beklettigim icin uzgunum, tatilden gecen hafta dondum ve doner donmez de hasta oldum, daha yeni bitirebiliyorum bolumu ☹

Bu bolum kisa oldu, gecis diyebilirizz

Artik date bolumlerine yavastan gecmeyi dusunuyorum, nasil dateler gormek istersinizz

Sonra gorusuruz bebislerim

Favorite of the Lee's, MinsungUnde poveștirile trăiesc. Descoperă acum