Yüzyıllardır Çember adlı üst düzey örgüt tarafından kontrol altında tutulan Atropos şehrinde karanlık ruhlar görülmeye başlanmıştı.
İsyancılar ile halk arasındaki sınırlarda hareketlilik hakimdi. Koruyucular teker teker öldürülürken, muhafızlar kont...
Kitaba başladığınız tarihi buraya bırakabilirsiniz.
"Yılın en uzun gündüzü ve en kısa gecesinin yaşandığı günde başlayan hikâye, en uzun gecenin karanlığına gömülerek son bulacak."
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Gök gürültüsünün orantısız ışığı ile karanlık ormanın yarısı aydınlanmıştı. Dolunay, gökyüzünün aksine sessizce ışığını yaymaya çalışıyordu. Şimşeklerin ve yağmur damlalarının esir aldığı ormanda ayak sesleri duyuldu.
Karanlık silüetler yaklaşmaya başladıkça yağmurda hızını arttırmaya başlamıştı. Gölgeler, isyancılar ile halkı ayıran sınır çizgisine ulaştığında durmuştu.
Sınırda bir hareketlilik hakimdi.
Hararetli bir konuşmanın ardından eller sıkışılmış, anlaşmaya varılmıştı. Tam o sırada gökyüzündeki ittifakları da burada olduğunu belli etmek istercesine bir sembol belirdi şimşeklerin aralıksız çakmaya devam ettiği gökyüzünde; üçlü sarmal.
Şimşeklerin mavi ışığından başka bir ışık gücü olmayan bu sınırda insanlığın kaderinin değişeceği bir anlaşma yapılmıştı sessizce. Başlarına geleceklerden habersiz, sınırı korumakla görevli olan koruyucular bu güçlü ittifakla savaşabilecekler miydi?
Aynı amaç uğrunda farklı cephelerde savaşan, oyunun içindeki görevlerine piyon olarak karar verilen, birbirlerine düşman olan türler; bu oyunu bozmak ve kendi kurallarına göre yeniden kurmak için müttefik olabilecekler miydi?
Büyük oyunların, büyük sırların ve karanlık ruhların dahil olduğu bu oyundan sağ çıkabilecekler miydi?
