3

42.8K 1.8K 326
                                    

Hola canlar. Bölümü bir anda yazıp düzenleyip attım inşallah beğenirsiniz. Beğenmezseniz de eleştiriye açığım.

İyi okumalar vite atarsanız çok mutlu olurummmm

Kapımın çalınmasıyla gözlerimi açtım ama bir an için nerde olduğumu idrak edemediğimden yataktan kalkmadım. Kapının bir daha çalınmasıyla yanımda uyuyan patron havlamaya başladı.

Kalkıp kapıyı açtığımda kapıyı çalanın yalın olduğunu gördüm.

"Sonunda uyanabildin." Diye mırıldandi
"Ben uyuyor duymadı. Ne oldu?" Dedim. Sesim uyuduğum için pürüzlü çıkmıştı.

"Annemler akşam yemeğine seni bekliyor." Diyip arkasını döndü ve gitti.

Odaya tekrar girdim. Gelir gelmez uyuduğum için odayı inceleme fırsatım olmamıştı ama şimdi biraz karıştirabilirim.

Odanın içinde balkon hariç iki kapı daha vardi, oda beyaz ağtirlıklıydı odaların biri lavabo biri giyinme odasıydi, giyinme odasına girdiğimde dolapların ağzına kadar dolu olduğunu görünce şaşırmadan edemedim.

Valizimden giyeceğim kıyafetleri çıkarttım ve giyinip odadan çıktım.

Saat akşam 8 ve ben neredeyse iki saattir uyuyordum.

Merdivenleri yavaşça indim ve tek bildiğim yer olan salona girdim ama kimseyi göremeyince çıktım. Koridorda biri var mı diye bakinirken yardımcı abla "Sizi yemek odasında bekliyorlar efendim" ona başımı sallayıp Konuştum

"Bana yemek odasını gösterebilirmisiniz acaba?"

Kadın gülümseyip beni yemek odasına götürdü.

İçeri girdim ve "iyi akşamlar. Bekletim ben ondan çok üzgünün olmak" kaya bey genişçe gülümseyip "Çok beklemedik gel otur" dedi. Yalın ve yağızın ortasına oturdum. Çünkü tek oraya servis açılmıştı.

Kaya beyin "afiyet olsun " demesiyle herkes yemeğe başlamıştı.

Önümdeki etten birkaç parça aldım ve doyduğumu hissettiğimde çatallı bırakıp suyumdan bir kaç yudum aldım ve geriye yaslanıp bir şeyler yiyormuş gibi görünmek için tabağımda kalan etle oynamaya başladım.

Kaanın "Maria neden yemiyorsun? Beğenmedin mi? İstersen başka bir şey hazırlatabiliriz." Diyen sesini duyunca bakışlarımı tabağımdan kaldırıp ona baktım.

"Hayır hayır. Çok gusel ama ben aç değil" dedim. Aslında en son sabah bir şeyler atistirmistim ama annem kilomu korumam çok yemek yememe izin vermezdi, bu da zamanla aliskanlik edindiğim bir huydu. Eğer biraz daha yersem kusardım.

Ama bu sefer yanımda oturan yağızın "aaa olmaz öyle. Zaten kuş kadarsın. Al bakim bunu aç ağzını." Diyip Elindeki yeşil serçe parmağım kadar bir şeyi bana yedirmeye çalışıyordu

"Tamam, yiyeceğim ama bu ne?" Dedim. Tamam Türk mutfağının çok zengin olduğunu biliyordum ama bunu daha önce görmedim.

"Kız yaprak sarması bu bak daha önce hiç yemediysen yemin ediyorum büyük kayıp. Hadi aç ağzını" diyip elindekini ağzıma götürdü. Ağzıma alıp çiğnediğimde pirincin yeşil yaprak gibi bir seyin işine konulduğunu anladım

Yağıza kafa salladım. "Gerçekten gusel" dedim. Yağız gülüp "ne sandın yarr-öhöm yani şey, . Eheheh" dedi cümlenin sonuna doğru kaya beyin sert bakışlarına maruz kalırken

Kaan da bana bakıp "gusel değil güzel."

"Güsel" dedim onun da söylediği gibi.

"Gü-zel s ile değil z ile" dedi tane tane

"Güzel, oldu mu söyleyebildim mi?" Dedim heyecanla, benimle ilgilenmeleri beni heyecanlandırıyor çünkü

O da kafasını aşağı yukarı sallayıp onayladı beni

Bu sırada yanımdaki sandalye serçe çekilidi ve yalın kalktı bana bakmadan "afiyet olsun size ben odamdayım" dedi ve gitti.

Yanlış bir şey söylediğimi düşünüp Kaan beye "yanlış kelime mi kullandı ben." Dedim

Kan bey sıkıntıyla sert bir soluk verip "Hayır kızım sadece senin varlığını kabul etmesi biraz zor olacak ona biraz zaman verelim. Bazı şeyleri sindirsebilsin." Dedi.

Ona da başımı aşağı yukarı sallayıp karşılık verdim kafan kopacak yakında.

"Peki, ben de odama çıkmak istemek. Afiyet olsun." Dedim ve sandalyemden kalktım.

"Yemekten sonra ailecek oturup çay içip sohbet ederiz, katılmak ister misin?" Dedi kayra hanım

"Tamam. Ama patron'a mamasını vermek gelmek ben." Diyip yemek odasından çıktıkıp merdivenleri de çıktım.

Odama girip patronun mamasını verdim ve odadan çıktım, ama odanın kapısını kapatmadım çünkü patronu bir odaya hapis etmek istemiyorum.

3. Kattan 2. Kata indiğimde yalının elinde sürahiyle odadan çıktığını gördüm.

Beni gördüğünde bir anlığına duraksadı ve göz göze geldik. Ona tebessüm ettim ama o gözlerini devirip omzuma çarparak merdivenlerden inmeye başladı.

Bu yaptığına şaşırıp bende peşinden gittim
"Bu nü neden yaptın?" Dedim omzumu sıvazlayarak, acımıştı.

"Canım istedi" diye mırıldandı ve mutfağa girdi.
Arkasından dudak büzüp bende salona girdim. Diğerleri de salondaydılar.

Geçip kaanin yanına oturdum. "Eee sen biraz kendinden bahset maria. Neler yapardın eski hayatında?" Dedi Kaan

Bir süre düşünüp "günümün yarısı zaten okuldu. Sonra da hımmm neydi ya" diyip o kelimeyi hatırlamaya çalıştım

"Enstrüman evet evet enstrüman kursu almak ben." Bu kadar bir gün benim." Dedim ve Kaana baktım gülümseyerek bana bakıyordu.

Bir anda telefonunun çalmasiyla İrkilip telefonuna baktı ve salondan çıktı.

Kaan salondan çıktıktan sonra ortada dönen sohbeti dinledim.

Bir Süre sonra Kaan gelip tekrar yanıma oturdu

"Abim aradı ona maríadan bahsettim. Görevi biter bitmez geliceğini söyledi" dedi Kaan

Onun konuşmasıyla salondaki herkes gerilmişti

biyolojik abiler (Ara Verildi)Where stories live. Discover now