8

31K 1.4K 176
                                    

Hola canlar. Küçük bir kaza yüzünden dün bölüm atamadım bu bölümü de aceleyle yazdım. İnşallah beğenirsiniz

Beğenirseniz vote atın lütfen

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

"Sen yeni kızsın anladığım kadarıyla" dedi sağ tarafımdaki sarışın kız.

"Evet" dedim ve saçımın ucunu parmağına dolayan elini tutup aşağıya indirdim.

"Bak tatlım. Burda bazı kuralar vardır o kurallara uymazsan canın yanar, anladın?"Dedi bu sefer solumdaki kumral.

"Neymiş o kurallar?" Dedim alaycı bir tavır ile."

Sarışın kız iki elini birden lavabo tezgahına vurup konuştu "1, yağızdan uzak duracaksın. 2 Yağız ve arkadaşlarından uzak duracaksın. 3 herhangi bir kavgada bizden izin almasan kavgaya gitmeyeceksin."

"Şu Yağız dediğiniz çocuk Yağız asaferoğlu mu." Dedim sakın bi sesle

Sarışının kafa sallamasiyla bende elimi tezgaha vurup ona doğru eğildim. "Bundan sonra ikinizden birini yağızın 10 metre yakınında görürsem bu okulda kaydınız olmaz. Sonra yağızı uzaktan bile izleyemezsiniz. ANLADINIZ?" diyip lavabonun kapısını çarparak çıktım.

İnşallah bu blöfü yerler

Sınıfa girmemle yağızla çarpışmam bir oldu. Telaşla bana bakıp "iyi misin? Kızım sınıfta göremeyince telaş yaptım, görmedim seni özür dilerim." Dedi

Omzumu tutarak "önemli değil Yağız," dedim. Acımıştı

"Sen niye gelmek  bir şey mi oluyor" Dedim.

"Kartal abim yanlız bırakma dedi. Hem Yağız ne kızım abi de, abicim de, abim de, en sevdiğim abim de ama Yağız deme gözünü seveyim." Dedi ve birlikte sınıftan çıkarak en alt kata indik.

Okuldan çıkıp kantin olduğunu düşündüğüm  yere girdik. Bingo.

Yağızla birlikte sıraya girdik. "Acaba bu okuldan sarışın, cırtlak sesli bir sevgilin oluyor?" Dedim gözlerimi kısarak.

Bir kaç saniye düşündü "sevgilim olsaydı bilirdim herale" dedi ciddi bir tavırla.

Sıranın bize gelmesiyle konuşmamız bölünmüştü,  iki kahve alıp boş masallardan birine oturduk.

Biz kahvelerimizi içmiş boş boş otururken yanımıza 3 çocuk geldi. Sanırım yağızın arkadaşıydılar.

Sarışın olan çocuk yağıza dirseğiyle dürtüp, "Okula yeni gelen kızı hemen kaptın he, seni çakal seni" dedi ve bana dönüp sırıttı.

"Yenge naber ya? Bu arada ben sarp" dedi ve elini uzattı.

Elini sıkıp "Maria, da yenge?" Dedim ve sorarcasına yağıza döndüm. "Yenge amca karisi olmak. Ben senin amca karisi mi?"Diye sordum  gözlerimi büyütüp, korkarak.

Yağız sarpın kafasına vurdu ve bana döndü.

"Öyle bie şey değil, yani öyle de. Offf nasıl anlatsam. Seni benim sevgilim sandı bu salak." Dedi.

"Heeee" dedim biraz kafam karışmıştı.

"Neyse. Madem sevgilin değil siz hayırdır?" Dedi sarp, ve tek gözünü kırpıp kafasını sağa sola salladı.

"Yağız benim abi olmak." Dedim.

Zilin çalmasıyla Yağız onlara daha sonra açıklayacağını söyleyip beni Sınıfa bırakmıştı.

🌻🌻🌻🌻

Okul sonunda bitti. Sabahtan akşama kadar çevri yapmak bile beni yoruyorken, bir de konu eksiklerimi kapatmaya çalışmıştım.

İspanyanın müfredatıyla türkiyenin müfredatı biraz farklıydı. Okulun kapısında yağızı beklerken tuvaletteki sarışın kız omzuma çapıp geçti.

Tam ona bir şeyler söyleyecekken Yağız çatık kaşlarıyla yanıma gelip elini belime koydu.

"Önüne bak yoksa önüne bakacak gözlerin kalmaz" dedi.

Sarışına sırıtıp yağızın beni belimden tutarak çakiştirmesine son vermek için onu takip ettim.

Çıkışta kartalı görmemle gülümseyip adımlarımı hızlandırdım.

Elini belime koyup beni kendine çekti. Bende ellerimi beline sarıp sarılışına karşılık verdim, benden ayrılmadan önce Saçımı öptü.

"Sen yanıma otur" dedi.

"Ya ama,  ama ya. Off abi ya" yağızın ağlamaklı sesini duymamla durdum.

"Çok istiyorsan öne  oturmak sen" dedim.

Kartalın yağıza, bana atsa korkudan kalp krizi geçireceğim bir bakış attmasıyla Yağız arka kapıyı açıp oturdu.

Onun bu haline gülüp bende bindim.

Yol kartala gün içinde neler yaptığımı anlatmamla geçti.

Eve girip odama çıktım. Pijamalarımı giyip kartalın odasına gidecektim çünkü ellerim artık sigarasızlıktan titremeye başlamıştı.

Odadan çıktım ama aklıma kartalın odasının nerde olduğunu bilmemem gerçeği gelmesiyle salona indim.

Şansıma salonda sadece yalın vardı. Benim salona girmemle televizyondaki bakışlarını kısa bir an bana çevirip tekrar televizyona döndü.

Boğazımı temizleyip "kartalın odası nerde?" Diye sordum

Bana bakmadan "Senin odanın sağındaki oda." Diye mırıldandı.

Ona  teşekkür edip bir şey demesini beklemeden kartalın odasının önüne geldim.

Kapıyı çaldım gir demesiyle girip kapıyı arkamdan kapattım.

Yatakta oturmuş kitap okuyordu. "Bir şey mi oldu küçüğüm?" Dedi.

"Hayır, aslında evet, bilmiyorum." Dedim dudaklarımı büzüp yatağa, yanına oturdum.

"Kartaaal, sigara içmek istiyor ben" diye mırıldandım.

Elini omzuma atarak beni kendine çekti, saçlarımın üstünden öpüp "bu gün hiç içmedim di mi?" Dedi.

Ona kafa sallayıp göğüsüne sokuldum. "Normalde bir paketi kaç günde bitiriyorsun?" Dedi.

"2 ya da 3 günde" dedim.

Sıkıntıyla nefes alıp titreyen ellerimi öptü. "O zaman sadece bir seferlliğine bir tane içebilirsin, ama en yakın zamanda bir doktora gidelim." Dedi ve yanında duran komidine uzanıp çekmeceden paketi alıp içinden bir tane uzattı.
Tam sigarayı alacakken geri çekti ve, "Ama benim yanımda içmiyorsun, senin kendini zehirlemeni izlemeyeceğim." Dedi ve sigarayı verdi.

"Ama sen de kendini zehirlemek" dedim.

"Eğer bana kesin olarak bırakacağının ve benden habersiz içmryeceğinin  bir sözünü verirsen bende bırakırım" dedi

"Tamam bırakacağım söz" dedim.

Bir süre düşünüp sırıttı "bir şartım daha var"
Dedi

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

biyolojik abiler (Ara Verildi)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin