19

14.4K 1K 62
                                    

Zilin çalasıyla irkilip gözlerimi açtım ve kafamı koyduğum sıradan kaldırdım.

Sıranın altındaki telefonumu çıkarıp saate baktığımda öğle arasında olduğumuzu gördüm.

Oturduğum sıradan kalkıp üstümü düzelttikten sonra sınıfın boşaldığını sadece ben ve iki önümde oturan çocuğun kaldığını Gördüm.

Günaydın kalk da balığa gidelim.

Adımlarımı sınıf kapısına yönelirken o çocuğun sesi adımlarımı durdurdu.

"Maria bir dakika bekler misin?" Dedi ve cevap vermemi beklemeyip oturduğu sıradan kalkıp yanıma geldi.

"Bak geçen günki konuşmamızda biraz kaba davrandım biliyorum ama niyetim sadece tanışmaktı. Ben de ses yarışmasına katılacağım ama gitar çalarak. Bir eşe ihtiyacım var eğer sen de istersen sen söylersin ben çalarım bu yarışmada."Dedi.

Bir kaç saniye dediklerini düşünüp kibar olduğunu düşündüğüm bir gülümseme gönderdim ona. "Teşekkür edeyor ben teklifin için ama gitar çalmayı biliyorum ve kendim çalıp söylemek istiyorum." Dedim

O da gülümsedi "peki bu arada ben Burak. Eğer kabul edersen hâla kahve teklifim geçerli." Dedi.

"Yağız abim beni bekliyordur Burak başka zaman belki" dedim

Ve sınıfın kapısından çıkıp merdivenleri inmeye başladım. Merdivenleri bitirip okuldan çıktığımda Yağız ve arkadaşlarının bahçede oturduğunu gördüm.

Adımlarımı onların olduğu tarafa çevirip önlerinde durdum.

Yağız biraz kayıp bana yer açtı oturmam için.

"Yanına geldim ama uyuyordun uyandırmak istemedim." Dedi Yağız abim.

"Ders matematikti hoca uykumu getiriyor." Dedim.

Gülüp "yemek yedin mi?" Diye sordu.

Başımı iki yana sallayarak "iştahım yok." Dedim.

"Kartal abimin kesin talimatı var sabah ta çok yememişsin." Dedi ve kalktıp beni de kaldırdı.

"Ee yarışmada hangi şarkıyı söyleyeceksin?" Dedi.

Dudaklarımı büzüp omzumu bilmiyorum anlamında sallayıp kantinin kapısından içeri girdim.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

"Yalın oğlum yemek hazır babanla kartal abini çağır gel." Dediyen Annemle televizyondaki bakışlarımı onlara çevirdim.

Yağız abim oflayarak oturduğu yerden kalktı. Ona bakıp anneme döndüm "ben çağırırım onları zaten telefonum odamda kalmış onu alıcaktım." Dedim ve yavaşça yerimden kalktım.

Yalın abim bana teşekkür edip yerine oturdu ve ben de salondan çıkıp merdivenleri yavaş yavaş, seke seke çıktım.

Kartal abim ve babam, babamın çalışma odasındayda oldukları için 1 Kat çıkıp çalışma odasının kapısının önüne gelince durdum. Kapıyı iki kez tıklayıp içeriden babamın gel diyen  sesini duyunca kapıyı aralayıp içeriye girdim.

Babam masasında oturmuş önündeki dosyaları toparlıyordu, kafasını kaldırıp bana bakınca "Annem sizi yemeğe çağırdı." Dedim.

Elindekj dosyaları üst üstte toplayip ayağa kalktı "kartal odasına çıktı gel biz inelim." Derken yanıma gelmişti bile.

"Zaten kendi odama cikicaktim onu da çağırırım."  Dedim ve babamı arkamda bırakarak tekrar merdivenleri çıktım.

İlk önce kendi odama girip telefonumu alıp çıktım ve Kartal abimin odasının kapısının önünde durup kapısını tıkladım.

Bir kaç saniye ses gelmeyince kapıyı hafif ayarlayıp içeride kimsenin olmadığını görünce kaşlarımı çatıp kapıyı daha da aralayarak odaya girdim.

Bir kaç adım atıp ona seslenecekken duvarda cam vitrinde asılı olan kemanı görmemle kaşlarım şaşkınlıkla havalandı ve adımlarımı vitrine yönlendirdim.

Vitrinin cam kapağını açıp kemanın bir kaç teline dokundum. Sapında yazan K♡A yazısına dokunacakken arkamdaki giyinme odasının kapısı açıldı ve odayı kartal abimin yüksek sesi doldurdu.

"Sakin dokunma ona." Diyen yüksek sesiyle sıçrayıp, parmaklarımı ateşe dokunmuşçasına geri çektiğimde  sıçrayışımdan dolayı vitrinin kapağına çarpmış ve yere düşüp kırılmasına sebep olmuştum.

Bakışlarımı kırılan kapaktan hızla gözlerine çevirdiğimde "özür dilerim kızıcağini tahmin etmemiştim. Sadece seni yemeğe çağırmaya gelmiştim" Diyip ona doğru ilerledim.

O da bir anda "DUR" diye bağırdığında tekrar yerimde sıçrayıp durmuştum.

Yutkunup ona baktığımda yanıma ilerleyip beni kollarımdan tuttu ve camın ayaklarımı kesmesini engelledi.

"Sen in gelirim ben beklemeyin." Dedi kendini sıkarak.

Ona kafa sallayıp odadan çıktığımda o da çoktan arkasını dönüp kırılan parçaları temizlemeye başlamıştı.

Hakkım olmasada ona kırılmış ve korkmustum. Evet onun eşyalarına ondan izinsiz dokunmuştum ama yine de içimde bir yerlerde olan o kız çocuğu ona kırılmıştı.

Merdivenleri yavaş yavaş inip adımlarımı yemek salonuna doğru attım.

Yemek salonuna görmeden önce tavana bakıp dolan gözlerimdeki yaşları geri gönderdim.

Kapıdaniçeroye girip boş sandalyelerden birine oturdum "kartal abim beklemeyin Dedi."Dedim.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻

Bu gün cumartesi olmasına rağmen erkenden uyanmıştım ve tekrar uyuyamamıştım

Madem erken uyandım diyip yürüyüş yapmak istemiştim ama kırık ayagımdan dolayı bundan vazgeçmiştim.

Patornun mamasıni doldurup onunla biraz oynadıktan sonra üstümü değiştirip odadan çıktım.

Odadan çıkmamla kartal abimin odasının kapısıyla bakışmam bir oldu.

Derin bir nefes alıp yutkundum, cesaretimi topladığımda küçük adımlarla kapısının önüne geldim.

Kapıyı tıkladım ve bu sefer içeriden gel sesini duyduğumda kapıyı araladım.

Odasındaki büyük camın önüde durmuş bahçeyi seyrederken sigarasını içiyordu.

Ona doğru ilerleyip yanında durduğumda bana kısa bir bakış atıp tekrar cama döndü.

"Günaydın." Dedim ne diyeceğimi bilemeyerek

"Günaydın küçüğüm."  Dedi muhtemelen yeni uyandığım için boğuk bir sesle.

"Ben, özür dilerim senden izinsiz eşyalarına doknmamalıydım." Dedim gözlerim camdayken.

Vicudunun tamamını bana çevirdi. "Dileme, ben de sana bağırmak istemedim." Dedi ve sigara olmayan elini yanağıma koyup okşadı.

"Bırakacağını sanıyordum." Dedim kaşlarımla sigarayı göstererek.

"Ben de öyle sanıyordum." Dedi.

Elindeki sigarayı alıp dudaklarıma götürdüm içime derin bir nefes çekip tekrar ona  verdim.

"Ee anlatamayacak mısın kemanı? "  Diye sordum.

biyolojik abiler (Ara Verildi)Where stories live. Discover now