14

27.7K 1.6K 379
                                    

Hola beybilerrrr şimdi size bir şey soracağım çünkü çok kararsız kaldım.

Marianın Türkçesi düzelsin mi yoksa böyle devam etsinmiiii?


🌻🌻🌻🌻🌻🌻
Baran abinin elini tutup gülümsedim "tabiki ama ayağımın üstüne basamıyorum ben." Dedim.

"O sorun değil güzelim gel." Dedi ve beni kaldırdı.

Belimden destek olarak dans pistine yürümeme yardım etti.

Ben ellerimi boynuna sararken o Belimden tutup beni havaya kaldırdı.

O bizi ritimle sağa sola sallarken ben de  şarkıyı mırıldanıyordum.

Beni etrafında döndürmesiyle ona sıkıca tutunup kahkaha attım.

Bir süre sonra dans etmekten  yorulup masaya geri oturduk. Tabi bizim oturmamızla Yağız, Bora, Bartu, Eren abi çalan halay müziği ile piste çıkmışlardı.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻
Düğün gününün üzerinden iki gün geçmişti.
Bu iki gün boyunca Annemle alışverişe gitmiş ve mardinin gezilebilecek yerlerini gezmiştik. Annem sağolsun sülalenin bütün dedikodusunu da öğrenmiştim.

Az önce kaldığımız konağa yaklaşık 10 tane adam gelmişti. Adamların bir tanesi hariç hepsi 40 yaş üstündeydiler.

Babam onları salona davet etmişti ve şu an salonda herkes sesiz sesiz birbirine bakıyordu.

Aralarından en yaşlı olan adam konuştu "eee dursun ağa bi kahveni içemiyecegiz herhalde." Dedi.

Dedem evdeki yardımcılara  kahve getirmesini söyledikten sonra yine sesizlik olmuştu.

"Dursun ağa lafı pek uzatmamak gerek. Bizim oğlan sizin kızı görmüş beğenmiş senin de rızan varsa gel yapalım bu işi" Dedi.

Ben kimi beğendiğini düşünürken evdeki tek kız torun olduğum aklıma gelince kaşlarım havalandı. Türkiyede bu işler böyle mi yürüyordu?

Kartal abim"hangi kızdan bahsediyorsun dayı?" Dedi sert bir sesle.

Kaan abim de aynı anda "SENIN O BEĞENEN GÖZLERİNİ BİR BEĞENİRIM LAN İT." Dedi.

Konuşan adam genç olana döndü "hangisi?" Dedi.

Çocuğun beni göstermesiyle Babam "olmaz o iş maria daha çok küçük, ki küçük olmasa bile bizim kimseye verecek bir kızımız yok, hadi nerden geldiyseniz oraya" Dedi ve beni oturduğum yerden kaldırıp salondan bahçeye çıkardı. Biz çıkarken İçerideki kargaşa da artmıştı

Beraber boş salıncağa oturduk.

Babama dönüp "az önce ne oluyor ?" Dedim.
Olayları tam olarak kavrayamamıştım

Babam sıkıntılı bir nefes verip konuştu "o çocuk seni beğenmiş ve seni bizden istemek için gelmiş."

Ona anladığımı belirtmek amacıyla kafamı salladım.

Kolunu omzuma atıp beni göğsüne çekti.
"Seni geç buldum ama kaybetmeye niyetim yok. Ben belki çok iyi bir baba olamayabilirim sana sevgimi gösteremiyorumdur belki, ama her daim, ne yaparsan yap arkandayım. Bu yaşıma kadar  çocuklarımı birbirinden ayırmadım ama kız evlat başka oluyormuş gerçekten. Bana bu hissi yaşattığın için sana ne kadar minnettarım bilemezsin." Dedi ve saçlarımla oynamaya başladı.

🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻🌻
Dün akşam Kartal abime görev emri gelmesiyle İstanbula dönmüştük.

Kartal abim herkesle vedalaşımış bizi çok bekletmeyecağini söylemişti.

Biz de Yağız abim, yalın abim  ben patronu gezdirmek çıkmıştık. Bu 3 günde bile patronu  çok özlemiştim.

Simdi odamda uyumaya çalışıyordum ama bacağım ağrıdığı için uyuyamıyorum.
Telefonumun çalmasıyla yataktan kalkıp seke seke çalışma masama ilerledim.

Bilinmeyen numara arıyordu ama ben belaya doyamadığım için aramayı yanıtlayıp telefonu kulağıma koydum.

"Alo. Kimsiniz?" Dedim.

"Alo, benim küçüğüm Kartal abin.küçuk bir boşluğun oldu seni arayıp sesini duymak istedim. Ne yapıyorsun güzelim?" Dedi

Onun sesini duymamla gülümsemeye başlamıştım zaten. "İyiyim öyle odamda uyicaktim. Sen ne yapıyor? İyi misin?"

"İyiyim güzelim. Kendine dikkat et kapatmam gerekiyor şimdi evdekilere iyi olduğumu söyle." Dedi ve kapattı.

Ben de onun dediğini yapıp alt kata indim ve salonda oturan anne babama Kartal abimin aradığını ve iyi olduğunu söylediğini söyledim.

Ve mutfağa gidip abur cubur bir şeyler aradım ama aradığımı bulamamamla tekrar odama çıkıp üstümü değiştirdim patronu da alıp tekrar aşağı indim.

Yemin ederim aşağı yukarı yorulmuştum. Annemle babama dışarı çıkıp biraz hava almak istediğimi söyledim.

Evden çıkıp navigasyondan en yakın markete gitmeye başladım.

Sonunda markete ulaşabilmemle zaferle gülümseyip içeriye girdim.

Bir sepet alıp içini abur cuburla doldurup  kasaya ilerledim kasadan da bir sigara alacakken telefonum çaldı.

Kartal abim arıyordu, bu adam müneccim miydi acaba?

Telefonu açıp kulağıma götürdüm. Biraz tırsmadım değil.

"Alo"

"Merhaba hanımefendi Kartal komiserim yaralandı en son sizinle konuşmuş şu an emniyetteyiz.  Haber vermek istedik." Dedi

biyolojik abiler (Ara Verildi)Kde žijí příběhy. Začni objevovat