15.Bölüm

18K 757 141
                                    

Bence sarışın bana yürüyor seyfi.Çok çabuk aşık olmuş olmuyor böyle.

Dünyada insan mı kalmadı ya.

Niye öyle diyorsun.Beni ne doktorlar ne hakimler istedi de ben gitmedim. 17lik velede mi gidicem.

Sende 17lik bir veletsin.

Kes ya.

Uraz tek kaşını kaldırarak arkasına yaslandı."Ee Yankı bu okula gelmenin bir sebebi var mı?" kıskanç kekler çook be seyfi.

Yankı'da rahatça sırıtıp gözlerini Uraz'a dikti. "Okuldan atıldım." Kısa ve netti.

"Tek başına mı geldin yoksa başka biri var mı?"

"Arkadaşım da buraya geçiş yaptı ama bir kaç sebepten dolayı başka bir şehirde.Yakında gelicek."

Onlar hırsız polis sorgusu yaparken sınıfa göz gezdiririm.Çoğu kişi çıkmıştı.Biraz daha bekledim ama sorgu devam ediyordu.

Oflayıp öne doğru eğildim ve elimle Uraz'ın ağzını kapattım.

Herkesin gözü bana dönerken Uraz ne diyeceğimi bildiği için göz devirdi.

Şirince sırıttım."Sorgunuzu bölmek gibi olmasın ama benim çilekli süt içmem gerekiyor"

🍭

Kaşlarımı çatıp Ulaş'a baktım. "Niye onu çağırdın?" Ulaş masumca bana bakıp ellerini yukarı kaldırdı. "Özür dilerim."

Okuldan sonra hep birlikte Umutgile gelmiştik.Umut Can'ı ve sarışını da çağırmıştı.Kavgalı dövüşlü ve bol küfürlü bir oyun oynadıktan sonra biraz oturmuş ve dağılmaya karar vermiştik.

Sarışınla pek konuşma fırsatım olmamıştı ama her göz göze gelişimizde gülümsüyordu.Sakat galiba.

Herkesten sonra biz çıkmış bizi almaya gelecek kişiyi beklemiştik ama o kişinin Polat olacağını düşünmemiştim.

Rahatsızca nefes alıp bahçeden çıktım.Polat'ın yüzüne bakmadan arkaya binecektim ki Can ve Ulaş önce davranarak arkaya bindiler.

Gözlerimi devirip öne ilerledim koltuğa oturup kapıyı sertçe kapattım. "İnşallah kırılır."

Polat ön koltuğa oturup kapıyı kapatırken burukça gülümsedi."Senin elinden olucaksa o da kırılsın."

Gözlerimi devirip ellerimi göğsümde birleştirdim.
Sessiz yolda ilerlerken kimse konuşmuyordu.

"Niye sen geldin?"

"Kardeşlerimi ve kuzenimi almak için?"

"Kardeşini ve kuzenini alabilirsin ama beni almanı gerektiren bir durum yoktu."

Bir anlık gözlerindeki anlayamadığım ifadeyle bana bakıp önüne döndü. "Benim senin abin olduğum gibi sen de benim kardeşimsin Asya."

"Sen benim abim olma şansını kaybedeli biraz oluyor Polat."

"Son olanlar olmasa, ben öyle bir şerefsizlik yapmasam beni de kabul eder miydin?"

"Şuan gülerek sana günümü anlatıyor olurdum ama ne yazık ki sen öyle bir şerefsizlik yaptın ve durumumuz bu."

Zaten sen o gün bana onları söylemeden 1 dakika önce kalbimin en güzel yerindeydin ve ben sizi çoktan kabul etmiştim diyemedim.

Son söylediklerimden sonra o da susup yola odaklanmıştı.Böyle bir durumda olmayı kendisi seçmişti.

Can'ı bırakmış amcamgile selam verip geri arabaya geçmiştik.

Sessiz geçen yolun sonunda eve gelmiştik.Hızlıca zili çalıp beklemeye başladım.Ben kapıda beklerken Ulaşgil de gelmişti.

Gerçek ailem mi?Where stories live. Discover now