32. Bölüm

6.2K 343 77
                                    

Ağzım açık bir şekilde Alaz'ın arkasından bakakalmıştım. Hızlanan kalbime elimi koyup yavaşlaması için bir iki saniye bekledim.

Bu çocuk kalbe zarar yemin ederim başlı başına zarar.

Kafamı bulandırmaktan başka yaptığı bir şey de yoktu. O beni niye özlemişti, ben onu niye özleyecektim?

Sen gerçekten salaksın.

Biliyorum.

Asrın bir iki kez omzumu dürtünce başımı çevirmeden ona baktım. "Ne var?"

"Ağzını kapat ağzını."

Kendime gelerek başımı önüme çevirip kollarımı göğsümde bağladım.

"Eee?"

"Ne?"

"Siz bu sarışınla sevgili misiniz?"

"Ne alakası var Asrın, ne sevgilisi?"

"Nasıl ne alakası var? Az kalsın yanına başkası oturdu diye çocuğu dövecektin."

Tam saçmaladığını söylemek için ağzımı açmıştım ki haklı olduğunu fark ettim.

Niye bu kadar takıyordum ki?

Alaz'ın yanına oturandan, onunla konuşandan veya ondan hoşlanandan bana neydi ki kıskanıyordum?

Rahatsızca yerimde kıpırdandım. Asrın ise yanımda, çok önemli bir konuymuş gibi merakla bana bakıyordu.

Omzumla omzuna vurdum. "Kes sırıtmayı."

"O zaman sevgili değilsiniz ama birbirinizi seviyorsunuz?"

Cevap vermeden önce duraksadım. Ne bileyim seviyor muyum sevmiyor muyum?

Ben mi bileceğim?

Her şeyi biliyorsun, bari bunu da bil.

Söyle de bileyim.

Kafamı daha fazla karıştırmadan sus Seyfi.

Bir daha konuş dediğinde konuşmayacağım.

Konuşma.

Asrın ayaklarını sallayarak merakla bana bakarken düşünemiyordum ki.

"Asya, Asya, A..."

"Ağzına yapıştıracağım bir tane, sus."

"Niye öyle diyorsun? Lazım o bana."

Yandan yandan ona bakınca kaşlarını çattı. "Bir de bana fesat derler. Konuşmak için lazım."

"Başka bir şey için olduğunu söylememiştim ama sen bilirsin."

O, gözlerini devirirken tırnaklarımı masaya vurmaya başladım. Asrın elime bakıp tekrar konuştu. "Soruma cevap alamadım."

"Bilmiyorum," diye mırıldandım.

"Bağırsana biraz. Duyamıyorum."

"Bilmiyorum!"

"Nasıl bilmiyorsun?"

"Bildiğin bilmiyorum işte Asrın. Nasılı felan yok."

Düşünceli düşünceli karşısına baktı. "Peki o?"

"Bilmiyorum."

Cevap açık değil mi?

Sus!

"Sen neyi biliyorsun?"

Başımı masaya yaslayarak gözlerimi kapattım. "Hiçbir halt bilmiyorum. Benim kafada var biraz."

"Belli."

Gerçek ailem mi?Where stories live. Discover now