40. Bölüm

3.5K 196 20
                                    

"Abla, kalk artık ya. Bi uyanmak bilmedin."

Yastığı iyice kulağıma bastırarak güzel kardeşimin sesini duymamaya çalıştım.

Tabii onu duymuyormuşum gibi bütün gücüyle bağırdığı için bu mümkün değildi.

Kapıya hem eliyle hem de ayağıyla vurmaya başladığında yüzümdeki hüsranla yataktan kalktım.

Kilidini çevirmemle açılan kapıdan dışarıya bakmadan tekrar yatağıma geri döndüm.

"Sonunda açtın!"

Yatağa yaklaşarak bağırmasıyla yüzümü buruşturdum. "Nasıl bir sesin var oğlum senin?"

"Sesimi boşverip kapıyı neden kitlediğini söyler misin?"

"Daha karga bokunu yemeden kapıma dikildiğin için olabilir mi?"

"Annem ne derse onu yapıyorum ve on dakika içinde aşağı inmezsen devreye kendisini sokacağım."

Dudaklarımı büzdüm. Tek kaşını kaldırıp omuzlarını silkti. "Bin lira ateşlersen aşağı inmen için fazladan 15 dakikan olur."

"Öğrenciyim lan ben, ne bini?"

Kollarını göğsünde bağladı. "Aşaği inip param yok desen binden fazla alırsın zaten."

"Sanki sen istesen vermeyecekler."

"Verirler ama maksat senden almak."

Yan taraftaki küçük yastığı alarak yüzüne attım. "İyice üçkağatcı oldun sen."

"Senin yanında dura dura kaptık bir şeyler."

Ben gözlerimi devirirken başımın altındaki yastığı çekti.

"Kalk, aşağı ineceğiz."

Büyük bir oflamayla ayaklarımı yataktan sarkıttım. "Aşağıda ne var lan bu kadar, saatlerdir başımı şişiriyorsun?"

"Ne olabilir abla? Kahvaltı yapacağız."

"Saat kaç?"

"10.30."

Dehşetle gözlerimi açtım. Ne demek 10.30? Bu çocuk saatlerdir beni kaldırmaya çalışıyordu ve saat daha 10.30 muydu?

Ben saat 8'den beri düzgün uyuyamıyor muydum?

Ulaş yüzüme baktığında yutkundu. Koşarak odamdan çıkmasıyla bir süre kapıyla bakışıp lavaboya girdim.

İşlerimi halledip çıktığımda saçımı yukarıdan dağınık bir topuz yapıp aşağı indim.

Direkt yemek odasına girerken "Günaydın," diyerek ggeldiğimi belli ettim.

Hepsi bana dönerken yüzlerindeki gülümsemeyle karşılık verdiler.

Masanın başında masaya tabak koyan annem işini bitirip yanıma geldi. Saçıma bir öpücük kondurup "günaydın güzelliğim," dedi.

Onu iki yanağından öpüp Baran abimle  Polat abimin arasındaki  boş sandalyeye oturdum.

Ediz abim benim de geldiğini görünce hemen tabağını doldurmaya başlamıştı. "Sonunda kalkabildin, açlıktan ölecektim."

"Gece erken yatmama izin verseydin uyanırdım."

"Aynı saatte yattık ama bak zımba gibiyim."

"Alışkanlıktandır o."

Tabağına eğilip kahvaltısına başlarken gözlerini kaldırarak bana baktı. Sırıtıp masaya göz gezdirdim.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Sep 16, 2023 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Gerçek ailem mi?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin