25. Bölüm

10.3K 513 117
                                    

Uyanmamın ardından bir buçuk gün geçmişti, dedemler kalabalık olmasın diye arada gidip gelmişlerdi. Bu zaman zarfında bol kavgalı ve küfürlü ortamlarda bulunmak durumunda kalmıştım.

Poyraz abim ve Araf abim asla anlaşamıyorlardı. Her boş buldukları anda birbirlerine laf atıyorlardı. Dayanmakta güçlük çekmiştim yemin ederim

Araf Taşkın'ı da bu hale çevirdiniz ya.  Ne diyeyim.

Şimdi ise hastanedeki son dakikalarımdı. Babamlar taburcu işlemlerini hallederken annem benim giyinmeme yardım ediyordu.

"Kızım dikkatli kalksana. Bir şey olacak."

"Allah aşkına anne. Hızlı kalkmamla yaramın açılmasının ne alakası var?"

"Öyle deme kuzum. Yine de dikkatli olalım biz. Kaldır kolunu."

Gözlerimi devirip tişörtü kolumdan geçirmesi için kolumu kaldırdım.

"Tuvaletin var mı?"

"Anne bin kez sordun bin kez aynı şeyi söyledim. Tuvaletim yok. Niye bu kadar endişeleniyorsun? İyiyim işte."

"Olur da söylemezsin diye soruyorum kızım."

Sen mi söylemeyeceksin?

Öyleymiş seyfi.

Sonunda üsümü giydiğimde annem saçımı bol bir topuz yaptı.

Yani şuan patates getirip kızartsalar yanına köfte de yapsalar yine de saçımdaki yağ gitmezdi.

Canım doktorum Kuzey banyo yapmama da izin vermemişti.

Gel de sen yapma.

Annem koluma girdi. Birlikte yavaş yavaş yürümeye başladık. Herhalde bacağımdan da vurulmuştum da haberim yoktu.

Kapıyı açmamızla karşı karşıya durmus çatık kaşlarıyla birbirlerine sinirle bakan abilerimle karşılaştık.

Diğerleri yüzlerindeki sırıtmayla onlara bakıyorlardı.

Yine niye kavga ediyorlardı acaba.

Poyraz abim elini Araf abimin omzuna koydu. "Araf, bak kardeşim. Asya benimle birlikte benim arabamla gelecek. Üstüne bir şey söyleme."

Araf abim omzundaki ele alaylı bir bakış atıp işaret parmağıyla Poyraz abimin elini ittirdi. O da elini abimin omzuna elini koyup bir adım yaklaştı.

"Bak Poyraz. Asya 'benimle' birlikte benim arabamla gelecek. Benim tepemin tasını daha fazla attırma."

"Allah aşkına tepenin tası atsın. Lütfen atsın da bana sinir olacağım bir şey söyle. Ben de sana yumruğu geçireyim."

Araf abimin dudakları kıvrıldı. Nasıl bir kıvrılma olduğunu anladınız bence.

"Hadi geçir yumruğunu. Geçir de ben de sana geçirebileyim."

"Sen yap ondan sonra ben yaparım."

"Yok kardeşim önce sen dedin sen yap."

"Büyükler önden."

Bunlar ciddimiydi.

Annem boğazını temizleyip bütün dikkatleri üzerimize çekti.

Hepsi susarken yanımıza geldiler. Baran abim "Ağrın felan yok değil mi güzelim?" Dedi.

Başımı iki yana sallayıp sırıttım. "Yok be abi. Benim için de deneyim oldu. En azından hiç vurulmadım demem."

Hepsinin kaşları çatılırken sırıtmayı kestim. Biraz daha konuşursam yanımda kendimi vurdum demişim gibi bakan annem beni gerçekten öldürecekti.

Gerçek ailem mi?Where stories live. Discover now