MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓

15

Haiiii, ben geldiiim. Huuh iki saattir bölümü yazıyorum cidden, daha da geçe kalmadan yetiştirebildiğim için sevindim. Her gün bölüm atma evresi neredeyse bozulacak diye düşünmüştüm ama olmadı, yetişti ehehe.

Yalnız yazdıktan sonra düzenleme fırsatım olmadı, yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Hâlâ gitmen gerekiyor mu Jeon? Çünkü burası kalmaktan yana gibi görünüyor." dedi derin sesi, ağır ağır. Kiraz gibi parlayan o dudaklarını yalayıp onlara biraz daha ıslak görünüm kattı.

"Çıkar..." dedim heyecan içerisinde, soluk soluğa. "Mayomu çıkar Taehyung."

Kaşları hafifçe çatılırken, çenesini aletimden ayıracak şekilde geri çekilip doğruldu. "Çıkarsana!" diye yakınarak tek ayağımla koluna dürtercesine itekleyip, sert olmayacak bir tekme geçirdim.

Tek eli mayoma doğru uzandı ve yüzünde oyuncu bir gülücükle parmaklarını mayomun kenarından kıvrılarak sinsice içeriye daldı.

Parmaklarını çıplak hayalarıma sürterek deliğime kadar uzandığında başımı şezlonga vurarak inledim.

Uzun parmaklarının uçlarıyla deliğimi sertçe dürttüğünde uyluklarım kasıldı ve bacaklarımı birbirine kapayarak onun elini kıstırdım.

"Lütfen..." Dudaklarımdan soluk soluğa dökülen kelimelerin hemen ardından, kısık bir sesle kıkırdadı.

"Mmmh, yeter ki iste Jeon." dedi hırıltılı sesi. Parmaklarını onun için kasılıp gevşeyen deliğime itmek yerine elini mayomun içinden çekip çıkarttı.

Mayomu çıkarmasını beklerken, o bunu yapmak yerine ayağa fırlayıp beni  aniden kucağına aldı.

Şezlongun üstünden kaldırdığı bedenim havalandı. "Nere-"

Bir yandan ilerlemeye başlarken, boynunu eğip dudaklarını ağzımın ortasına bastırarak beni susturduğunda hava yutmakla yetinmek durumunda kaldım.

Çıplak adımları hızlı olmasına rağmen temkinli bir şekilde, kısa bir süre sonrasında soyunma odasının önüne ulaştırdı bizi.

İçeriye girerken başımı ya da ayaklarımı vurmamı engellemek amacıyla yan dönmüş ve yavaşlamıştı.

Kapıdan içeriye girer girmez ayağıyla itekleyerek soyunma odasının kapısını çarparak kapattı.

Ardından beni soyunma odasının ortasındaki dikdörtgen şeklinde uzun kahverengi oturma yerlerine yatırıp hızla kapıya koştu ve anahtarı çevirerek kapıyı kilitledi.

"Nerede kalmıştık?" diye hınzırca gülümseyerek homurdandığında mayomun lastiğini çekiştirerek gözlerimle kabaran aletimi ona işaret ettim.

Neredeyse benim boyum kadar uzunlukta olan oturma yerinin önüne, benim ayaklarımın ucuna geldiği gibi ayak bileklerimden yakaladı.

Ayak bileklerimden çekerek beni oturma yerinde sürükleyerek kendine yaklaştırdığında nefesim tekledi. Sırtım sürtünmeden dolayı sızlarken derin bir inilti daha bahşettim ona.

Aralık bacaklarımın arasına girerek parmaklarını kalçalarımın iki yanından mayonun lastiğinden içeriye geçirip tenime yapışan mayomu çekti ve çıkardı bacaklarımdan sırasıyla.

Ayak tabanlarım zeminle buluşurken Taehyung karşısında çırılçıplak kaldığım bedenimi baştan tırnağa süzerken gözleri zifiri karanlığa büründü. Bakışlarıyla beni şehvete boğdu. Tanrım... Bana öyle bir bakıyordu ki, sadece bu bakışlarıyla bile boşalabilirdim.