36

22.8K 1.8K 734
                                    

Haiii, ben geldiiim. Hıağğğğ her gün bölüm yükledim MIS son zamanlarda hiç aktif olamadım, bu bölümlerin ağırlığından kaynaklı ve bir de kurgunun finale yaklaşması da beni etkiliyor, istemsiz kopukluklar oluyor. Eh biraz da ilham eksikliği ve sıcak havalar birleşince böyle oldu ühühü. Umarım yine eski aktifliğimi kazanacağım bu fic içinnn, finale çok az kaldı ama bölüm sayısı veremiyorum çünkü sağım solum hiç belli olmuyor. :')

Yazım yanlışlarım varsa affoluna. Keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"O adamın bizim düşmanımız olduğunu söyledi. Yapamadım, yapmamı söyledikçe daha çok korktum. Silah titreyen parmaklarımın arasından yere düştü. Onun beklentilerini asla karşılamadım, istediklerini yapmadım, yapamadım. Bu yüzden korkak dedi bana. Ben onun gözünde hep korkak çocuk oldum Jungkook."

Bu sözleri benim yüreğimi paramparça edip kanımın çekilmesini sağladı. Babası denilen mahlukât nasıl bir adamdı... Nasıl bunları oğluna yapabilmişti, yaptırmaya çalışmıştı? Buna rağmen Taehyung bunca yıl, bu kadar psikolojik baskıyla nasıl yaşamıştı... Tanrım, Taehyung gerçekten sandığımdan çok daha güçlüydü.

Başımı iki yana sallayıp dudaklarımı dudaklarına bastırdım. "Değilsin, hiç bir zaman değildin. Sen korkak değildin, sadece o fazla cani ve bencildi." diye fısıldadım dudakları üstüne.

Burnunu yanağımda sürükleyerek alnını alnıma yasladı ve gözlerini yumdu. "O olaydan sonra günlerce odamdan çıkartmamıştı beni. Cezalıydım, çünkü istediğini yapamamıştım. Gerçi her istediğini yapamayınca,başarısız olduğum her evrede beni odama kilitleyerek cezalandırırdı."

Omuzlarından tutan parmaklarım sıkılaşırken, yumruklarımı sıkma isteğimi güçlükle bastırdım. Gerçekten nasıl bir pislik bir adamdı, oğlunun çocukluğunu elinden almış, psikolojisiyle oynamış, mahvetmişti resmen.

İç geçirerek kirpiklerini titreştirerek geri araladı ve alnını alnımda dinlendirmeye devam ederken, gözlerimin içine baka baka anlatmaya devam etti.

"Bir gün korumalarına beni parka götürmelerini emretmişti, ama bunun altından bir şey çıkacağını 12 yaşında olmama rağmen sezmiştim. Çünkü beni durmadan cezalandırdığı için asla parka götürmez, doğru düzgün odamdan bile çıkmama izin vermezdi." dedi ve derin bir nefes çekti içine. Boğazı acıyormuş gibi yutkunurken yüzünü buruşturdu.

Uzanıp onun yanında olduğumu hissettirebilmek için yanağına dudaklarımı bastırdım. Bu esnada alınlarımızın teması kopmak durumunda kalsa bile yeniden bir araya getirip alnımda kendini dinlendirmesine izin verdim.

Buruk bir şekilde gülümseyerek konuşmaya devam etti. "Durmadan beni eğitebilmek için görevler verirdi. O gün parkta akşama kadar kalmama izin verdiler. Fakat hava karardığında kollarımı bağlayarak kendimi çözüp kurtarmamı istediler. Bunu asıl emreden kişi babamdı tabii, korumalar sadece aracıydı." dediğinde çenem kaskatı kesildi. Beynim eriyor gibi sıcaklık hissettim. Tanrım,ne biçim bir insandı o!

"Korumalar kendimi kurtarmam için bana verilen süre dolunca beni terk edip gitti. Bir köşeden beni izliyorlardı, saklanıyorlardı. Ama ben göremiyordum elbette. Tek başıma saatlerce o salıncağın zincirlerine bağlanılan kollarımı çözmeye çalışıp ağladım. Polis geldi hatta, birileri yardım etmeye çalışmış sesimi duymuş olmalıydı. Ama babam mafya lideri olduğu için polisler bile hiç bir şey yapmadı, yapamadı. Defolup gittiler..."

"Ertesi gün sabaha karşı babam gelip moraran bileklerimdeki halat iplerini çözerek zavallı olduğumu söylemişti." dedi ve buruk bir şekilde gülümsedi. "Saatler boyunca şu iplerden bile kurtulamayacak kadar beceriksizsin, sen benim oğlum olamazsın dedi bana..."

MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin