34

25K 2.1K 1.6K
                                    

Haiii, ben geldiiim. Huhhh özleştik yahuuu, biraz geciktiğim için üzgünüüüm, bir sonraki bölüm daha hızlı gelmeye çabalayacağım söz <3 Aiyşşş bu arada ailemiz 300K okunmaya ulaşmış, çok teşekkür ederim şans veren herkese, seviyorum sizi Xx

Yazım yanlışlarım varsa affoluna, keyifli okumalar dilerim lokumlarım! Xx

**

"Nerelerde sürtüyorsun sen?! Sana eve gelmeni söyledim ne boklar karıştırdığını zannediyorsun Taehyung!" Ensemden tutarak beni sertçe eve çektiğinde, kolunu itekleyerek tutuşundan sıyrıldım.

"İşim vard-"

Yanağıma yediğim tokatla ellerimi iki yanımda yumruk haline getirip eklemlerimi kırmak istercesine sıktım.

"Jiwoo'yu hastanelik etmişsin?! Nasıl ateş edebildin sen ödlek herif?!"

Tırnaklarımı avuç içlerimi koparmayı amaçlarcasına sertçe saplarken burnumdan sert ve sık nefesler çekmeye başladım.

"Korkak küçük Taehyung büyüyeli ve yetişkin bir birey olalı yıllar oldu! Yine olsa yine yapardım, çünkü sevdiğime zarar verdi ve ben de karşılığını verip hesabını kestim!" Kırmak istercesine sıktığım dişlerimin arasından tısladım. Çenem kaskatı kesilmiş, çene kemiklerime sancılar girecek kadar sıkıyordum dişlerimi.

Başımı kaldırmış ve gözlerimi onun koyulaşan öfke dolu gözleriyle kesiştirmiştim o sırada.

Ciddi bakışlarının ardından histerik bir şekilde güldü. Dalga geçen, küçümseyen o bakışlarıyla beni ezmeye çalışırken karşısında dimdik durdum. Omuzlarımı dikleştirdim ve göz temasımızı zerre koparmadım.

"Sevdiğine zarar verdi? Sen kendini bile sevmeyen, korkak oğlum... Bir başkasını mı sevmeye başladı? Hah sen ve birini sevmek? Mümkün değil, sen buna inanıyor musun? Jiwoo ile ne geçti aranızda anlat, anlatmazsan öğrenmem saniyelerimi alır zaten!"

Önce beni aşağılayıp yerin dibine sokacak o sorularıyla alaşağı etmeye çalıştı. Sonraysa ahkâm kesmelerine, hesap sormalarına devam etti.

"Senin sikik mevzuların yüzünden her şey! Sen siktiğimin mafyası olmasaydın normal bir hayat yaşayabilirdim!" İçimde tuttuğum öfke bir tsunami gibi patladı. Dudaklarımdan dökülen o kelimeleri hiddetli bir şekilde bağırarak dile getirmiştim.

Verdiğim tepki onu şaşırtırken, tek kaşı sinirden seğirdi. Benim de sinirden dudağım seğiriyordu. Aynı zamanda dişlerimi sıkmaktan çenemdeki damarında seğirdiğini hissedebiliyordum. İçim hortum gibiydi, tozu dumana katacak kadar gözümü karartabilecek durumdaydım.

Jungkook'a beslediğim saf duyguları bu şekilde alay edercesine küçümsemesi beni zerre tanımadığını gösteriyordu. Hah, o beni hiç bir zaman tanıyamamıştı, tanımak istememişti ki. Ve bu saatten sonra da tanımasını beklemek saçmalıktı.

"Hep zayıf nokta oldum! Senin düşmanlarının gözünde hep zayıf halka görüldüm, kaçırıldım, eziyet gördüm ve sen sustun! Sen o adamlardan beni anında kurtarabilecekken, seni parayla tehdit ettikleri için..." dedim ve duraksadım. Dudaklarım titrediği için yumruklarımı mümkünmüş gibi daha da sıktım.

"Sen sırf o istedikleri meblağyı vermemek için beni onların elinde yem olarak bıraktın! Onların bana işkence çektirmelerine göz yumdun, para için, daha fazla para için. Ve adamlara istediğini vermedin... Ama olan bana oldu!"

Tek elimi yumruk yapmaya son verip ceketimi ve tişörtümü sökercesine çekiştirerek yara izimi açtım.

"Hayatım boyunca senden nefret etmemi sağlayacak o yara izini tenime kazımalarına göz yumdun sen! Adamlar istedikleri parayı vermediğin için pes edip paçavra atar gibi beni kapının önüne getirdiklerinde bile umrunda olmadım!" diye bağırdım tek elimle yara izimi göreceği şekilde kıyafetlerimi sarsarcasına salladım.

MAFIA IN SCHOOL • TAEKOOK +18 ✓Wo Geschichten leben. Entdecke jetzt