1.1

237 19 69
                                    

26.02.23

"Ütünüzü sikeyim ya. Orospu çocuğunun birisi ilk ütüyü buldu ve kıyafetlerine sürdü, işsiz burjuva sınıfı da götüne rahat batmış gibi bayıla bayıla evlerine ütü aldı diye bizim şu an gözümüze kırışıklıklar batıyor. O ilk ütü bulunmasaydı bugün kırışıklıklar normalleşecekti. Kırışıklıklara özgürlük!"

"Felsefe kasma güzel kardeşim sıra sende yapacaksın it gibi. Geçen hafta Yoongi'nin sırasıyken masa örtülerine bile tükürüp yıkattın ve ütülettin adama. İnsafsızsın Jungkook." Bana gözlerini devirip duran Hoseok'a baktım kısaca. Elimde değildi ütü sıcak, boktan ve sıkıcı bir işti. 200 kez oflayarak ve belki de 300 kez söylenerek sonunda bu dağ ayılarının ütülerini bitirdim. Ütü masasını kapatırken gözlerim kıyafetlere takıldı. Fark ettiğim şeyle söve söve hemen salona girdim. Jimin'le Yoongi köşede yine bilek güreşi yapıyorlardı. Yoongi, Jimin'in sürekli hırslanmasının ve yakınında olmasının verdiği zevkle bir yenip bir yeniliyordu. Hoseok telefonundan bağıra bağıra bir videoya gülüyordu. Tüm dikkatleri üzerime çekmek için orta sehpaya kocaman bir yumruk attım. Biraz fazla gelmiş olacak ki üzerinde duran bardaklardan biri yere yuvarlandı. Yoongi hyung hemen atladı. "Elinin ayarını sikeyim be oğlum!"

Yine de ona odaklanmadan ciddiyetle söze girdim. "Beyler! Az önce bu hafta gerçekleşen uluslararası ütü maratonundan sağ çıktım. Götümden ter akıyordu benim için zordu, büyük bir dağı aşmak zorunda kaldım hatta bir ara sağ lobum uyuştu ama direndim. Veee bir şey fark ettim. Donlarımdan üçü eksik! Şimdi çıkarın pantolonları." Üçü de suratıma avel avel bakarken kafamı hadi der gibi salladım. Bizim evin bir adı olsa 'bunun sahibi yoksa...' evi olurdu. Bunun sahibi yoksa içiyorum, bunun sahibi yoksa yiyorum, bunun sahibi yoksa giyiyorum, bunun sahibi yoksa sik... ve daha niceleri.

"Belanı arama lan gece gece kim ne yapsın senin donunu." Kimse oralı olmasa bile ilerledim. Jimin'in şortuna yapışıp aşağı çekmeye çalışırken herkes ne kadar ciddi olduğumu anladı. Jimin bana tekmeler atıp şortunu tutmaya çalışıyordu. Yoongi'de elleriyle omuzlarımdan itip gitmem için bağırıyordu. Aniden yaşanan kaotik ortamı Hoseok böldü. "Ütülerin arasına düşürmüşsün buradalar işte." Suratıma bir sırıtış yayıldığında sonunda Jimin'in paçalarını bıraktım.
"Irz düşmanı piç nasıl da çekti şortumu sanki meraklıyız donuna!" Jimin'in alınganlığına göz devirdim. Sonuçta bu konudaki ilk kavgamız değildi bu.

"Tamam tamam neyse bulundu hehe. Kahve içen?" Üçünden de onaylayan mırıltılar duyunca mutfağa geçtim. 4 kişilik bir öğrenci evinin en pis mekanıdır mutfak, bunu aklınıza kazıyın ileride lazım olur. Yakın bir zamanda 5 kişiydik lakin ev arkadaşlarımızdan biri mezun olup kölelik hayatına atılmıştı. Ben en son gelmiştim eve bu eve. Ev Hoseok'a dedesinden kalmıştı, eski büyük bir köşktü ve resmen her yeri dökülüyordu. Ama 5 kişiyi içine alacak kadar büyük bir evdi. Koca koca adamlar evde bazen güreşince yıkılacağını düşünüyorduk tabi bu da ayrı bir konu.

"Kahvelerin içine tükürme diye kontrole geldim." Hoseok usulca konuşup mutfak masasına oturdu. Herkesin birbirinden gizlediği sigaralarından birini çıkarıp yaktı. Evdeki herkes sigara kullanıyordu, zamanında bunun için çok kavga ettiğimizden artık ortada paket bulmayı geçin geceleri şifreli kasalara koyuyorduk paketlerimizi.

Kahve içeceğimiz için muhtemelen herkesin ufaktan mutfağa toplanacağını bildiğimden hızlandım.
Ben kahveyi bardaklara bölüştürürken Yoongi Jimin'i sırtına almış şekilde mutfağa girdi. Jimin ayaklarını ufak ufak çırparak deh deh diyordu. Bu evde yapılacak en son şey yapılanları sorgulamak olurdu ki zaten Jimin sık sık Yoongi'nin üstüne binerdi. Herkes masanın başına toplanınca kupaları önlerine bırakıp ben de kendime sandalyede yer edindim. Senkronize bir şekilde birer yudum kahve alıp mutfağı yakılan sigaralar ile dumana boğduk. Evin beyni konumunda olarak Yoongi söze girdi.
"Evet yavşak topluluğu kaldık 4 kişi...
Geçen hafta Eunchan'ın evden gittiğine ve kapitalizmin köpeği olduğuna hepimiz şahit olduk. Bu da demek oluyor ki masraflar artacak. Herkes ek iş peşine düşsün ve artı olarak kampüste ava çıkıyoruz. Eve sokabileceğimiz 5.bir ruh hastası bu yükü hafifletir."

Our Story/ tkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin