1.9

50 7 11
                                    


"Jimin, Yoongi nolursunuz bakın pizza söylerim size, beni çıkarın buradan midem bulandı gerilmekten." Dünyanın en dar kilerine beni kitleyip gitmişlerdi. Özellikle Jimin'in benden öcünü almak için bunu sık sık yapması nasıl bir şerefsiz kancık olduğunu size özetlemiştir diye düşünüyorum.

Kapalı alan korkum yoktu ama duvarlar üzerime üzerime gelince nefes alamadığımı hissediyordum. Aynı anda hem hiçbir şeye korkum yoktu hem de her şeyden korkuyordum çünkü neden olmasın. Kulak çöpü kadar basit masum bir şey bile yanlış kullanılırsa seni sağır bırakabilecek silaha dönüşüyordu.

"Nefes alamıyorum piç kuruları! Ev başınıza yıkılır inşallah...
Ya da yıkılmasın ben burada kalırım, offf çıkarın beni tipini siktiklerim." Kimseler yoktu ve ben boş kilerde kendi kendime konuşuyordum. Belki zamanında kedim Pars'a ya da Jack'e kapı açmayı öğretseydim beni buradan çıkarırlardı. Kapısı sadece dışarıdan açılan oda mı yapılır amk? Alman nazi kampı mı bu ev, birilerine işkence için mi yapılmış? Nedir yani amacı nedir bunun?

"Jungkook içeride misin? Pişt..." Bu kalın sesin sahibini çok iyi tanıyorum. "Taehyung ne olur beni çıkar buradan!" Kapıya doğru gelen ayak sesleri duydum. Ardından kapı açıldı. Kapının ardında endişeli yüzüyle bana bakan Taehyung'a anın heyecanıyla sarıldım. Kurtarıcı gibi yetişmişti yiğidim.
"Kimseye söyleme benim çıkardığımı. İyi misin, korktun mu?" Fısıldayarak konuşuyordu. O da bana sarılmaya başladı. Amaçsızca dikildik kapının önünde. "Ay aman tamam yeter bu kadar temas, teşekkürler TaeTae'm bir tek sen vicdanlısın. Çok korktum birden deprem olsa ya da üstümüze meteor yağsa ne olacaktı? Düşünebiliyor musun mesela kapının kolu kırılsa açlıktan ölürdüm içeride. Ama bu oevlatları bunları düşünmez tabi."

Esmer çocuğun önümde nasıl kızardığını görünce ne dediğimi algılayamadım bir süre. Fazla mı konuşmuştum acaba?
Omzunu patpatlayıp alt kattan salona çıkmak için ileri adım attım. Ama kolumu tutan kemikli el izin vermedi.
Bana bir şey vereceğini düşünüp vücudumun yarısıyla ona doğru döndüm. Fakat hiç beklemeden yüzüme yaklaştı. Nefesini yanağımda hissedebiliyordum. Tüm vücudum 'KIRMIZI GAY ALARMI' veriyordu. Olduğum yere çakıldım.
"Ne zaman istersen yardım için orada olacağım." Bu kadar yakınımda olmasa duyamayacağım bir ses tonuyla konuştu. Ardından yumuşak dudaklarını yanağıma bastırdı. Çok kısa sürdü, kısa sürmese zaten hastanelik olurdum. Saniyenin onda biri kadar tansiyonum çıktı ve indi. İpek gibi hissettiren dudaklarını yüzümden çektiği gibi merdivenlere yöneldi. Alt katta mal gibi kalan ben olmuştum şimdi de.
Normalde depoya hiç inmezdik. Burada her ihtimale karşı bir jeneratörümüz ve kimsenin kullanmadığı kilerimiz vardı. İçini dolduracak kadar zengin değildik... Tüm bu sebeplerden dolayı buraya hiç bakmıyorduk, her yer toz içindeydi. Koluma bacağıma yapışan aç ordusu beni buraya kitleyene kadar varlığını bile unutuyordum. Bazen çok sinir bozucu olunca beni buraya kitliyorlar hatta Jimin ve Yoongi genelde şakayı çok abartıp kapının ardından şeytan çıkarma ayini bile yapıyor. Kapıyı açıp üzerime okuyup üfledikleri suyu atarken 'suya Britney Spears dinlettik, artık kutsal bu su' şeklinde bir açıklama yapıp ben sırılsıklam olana kadar devam ediyorlar. Hepsi puşt işte.

Sonunda biraz olsun kendime gelince yukarı çıktım. Salonda siniri geçmiş bir şekilde Seokjin'le oturup idol sektörü neden bu kadar kalitesiz dedikodusu yapan Jimin'le göz göze geldik. Siniri geçtiği için bir şey demedi, dedikodu sinir falan bırakmıyordu onda tabii. Sözüne kaldığı yerden devam etti. "Yani anlayacağın onun venüsü kova, ondan bir sikim olmaz Jin." Kim bilir hangi idolden bahsedip ağzına ediyordu.

"Yemek yediniz mi?" Sorduğum soruya sadece Yoongi cevap verdi. Eliyle mutfağı gösterip peşimden gel işareti yaptı. Birlikte mutfağa girdik. Alt dolaptan benim tabağımı çıkarıp üzerine birkaç dilim pizza koydu. Bu benim en sevdiğim tabağımdı, sizin de en sevdiğiniz tabak var mı yoksa normal misiniz? Mesela benim bir sıralamam bile var. Sevdiğim şeyleri izlerken kullandığım tabak ayrı, üzgünken kullandığım tabak ayrıydı.

Our Story/ tkWhere stories live. Discover now