12. ŞİDDETE BAĞLIYIM

1.8K 89 14
                                    








16+ şiddet içeren örnekler mevcuttur.
Yakma,oyma vb. gibi şeylerden rahatsız olanlara okumalarını tavsiye etmiyorum.

Elime mekanda bulunan yabayı alarak, adama doğru sakince ilerledim. Botlarımın her adımda çıkardığı seslerin onu daha fazla gerdiğini  bir kaç kilometre öteden hissetmek mümkündü.

Yürürken yabanın 3 telinden sağ kenardakine işaret parmağımı bastırdım. Parmağımı bastırdığım yerden ince çizgi halinde akan kan sadist tarafımı tatmin etmem gerektiğini bas bas bağırıyordu.

Parmağımdan akan kanı sakinliğimden gram ödün vermeden dilimle aynı çizgi yolunda yaladım. Mazoşist tarafımı sadece ben ve son anlarını yaşayan kurbanlarım görebiliyordu.
"Sen... Sen psikopatsın! Senin akıl sağlığın yerinde değil!" Diye bir şeyler zırvalayarak yerinde tepinmeye başladı Petrov.
"O şey bana değmeyecek! Aklından bile geçirme!" Diyerek sadece son nefeslerini boşa harcıyordu. Aptal.

Yabanın ucunu yavaşça önce çıplak ayaklarında, sonra omuzlarında gezdirdim. Çırpınmak, aletin vücudunu temas etmesini engellemek istiyordu, fakat beyni yaptığı her hangi bir hamlede yabanın sivri ucunun daha da çok tenine batacağını ona anlatmaya çalışıyordu. Gözlerini sımsıkı kapatması, acı çeker bir ifadeyle yüzünü buruşturması şimdiye kadar aldığım vücut dilini okuma teknikleri üzerine eğitimlerimin ne kadar işe yaradığını gözler önüne seriyordu.

Yabanın sivri ucuyla yavaşça omzunu deşerken  ağzından güçlü bir inleme çıktı. Yavaş yavaş. Her şeyin tadını yavaş yavaş alacaktı. O an o kıza yaşattığı korkunun katbekatını yaşayacaktı. Fakat, eminim bir yerden sonra bu işkenceleri sadece zevk için yapacaktım.

Kan oluk oluk akıp, tüm kolunu kaplarken kırmızı sıvıyı gördüğüm an sertçe yutkundum. Bazen vampir soylu olduğuma şüphe ediyordum.
"Kanının tadını... Çok merak ediyorum..." Dedim gözlerimi bir an bile olsun kanlı kolundan ayırmazken. Kanla kaplanmış koluna bakışlarını bile indiremezken şu anda kendini ne kadar aciz hissettiği sessizce iç çekişlerine karışan düşünceleri ile taçlanıyordu. Dilimi sakinlikle kolundaki kana bastırdığımda hissettiğim tadın bende her zamanki gibi bıraktığı tek duygu vardı: Zevk.

Aklıma aniden düşen Adam Petrov'a karşı içten içe üzülmeden edemedim. Oğlunun adını bu kadar batıracağını, kirleyeceğini bilseydi, eminim onu daha bebekken evlatlıktan reddederdi.

Oğlu hakkındakı haberleri medyada yapılınca itibarı zedelenecek.  Zamanında oğluma 'kadına zarar vermek değil, sevmektir adamlık' cümlesini öğretmediği için it gibi pişman olacak. 

Düşüncelerimden sıyrılıp, bacağına sapladığım yabayı sertçe inlemesi üzerine hatırlamıştım. Kıvranışı milyon tane sahne performansının verdiği duyguların kat kat daha fazlasını hissettiriyordu.

Yabayı yere bırakıp, elime yere düşmüş çakmağı aldım. Gözlerini kapatarak sonunu bekleyen Petrov'la son kez diyalog kurmak istedigimi farkettim, çünkü daha fazla nefes almayı hakettiğini düşünmüyordum. 
"Daha kaç kızı böyle taciz ettin? Ve ya daha fazlasını yaptın ?" Dedim çakmağı yakıp, parmaklarımda oynatarak.
"Hay-"
"DOĞRUYU SÖYLE!" Dedim bağırarak. İrkildi, açtığı gözlerini sıkıca kapattı.
"Y-yaptım. Fazlasını yaptım. Ama pişmanım.." son çare olarak bunu mu seçmişti yani? Ne acınası...
"Sana bunları yapmasaydım, yine ileri gidecek miydin?" Karşılığında sustu.
"GİDECEK MİYDİN ULAN, ŞEREFSİZ?!" Diye öfkeyle bağırdığımda:
"Lanet olsun, evet, evet, giderdim!" Dedi ağzından hıçkırıklar kaçarken.
"Aferin, akıllı oğlan. Eğer soruma daha erken cevap verseydin belki cezanı hafifletebilirdim, ama geç cevap verdin. Ve benim böyle şeylere tahammülüm yok!" Dedim sahte heyecanla.

BELKİ DEWhere stories live. Discover now