|Chapter Three|

217 16 28
                                    

[Yeonhwa]

"Seninle proje ödevinde eş olduğumuza inanamıyorum."

Yanımdaki alfaya dik dik bakarak konuştuğumda göz ucuyla bana bakmış, ardından gözlerini devirmişti. İkimiz de anlaşamıyorduk okul başladığından beri, buna rağmen bizi bu ödevde partner yapmışlardı.

Bu fikrin de hem onun ikiz kardeşinden hem de Hwang kardeşlerden çıktığına adım kadar emindim.

Evin önüne geldiğimiz zaman çantamdan anahtarı çıkarmış ve kapıyı açmıştım. Kapıyı açar açmaz karşıma bir alfa çıkmış, arkama saklanarak bağırışmalardan kaçmıştı.

"ULAN PEZEVENK HERİF! NEREYE GİTTİN?!"

Alfa olan babamın bağırmasıyla birlikte çözmüştüm olayı. Arkamdaki alfa büyük ihtimal babamın hiç hoşlanmayacağı bir şey gerçekleştirmişti ve o da buna sinirlenmişti. Yoksa bunun başka bir açıklaması yoktu.

Babam yanımıza gelince ilk önce eniştemle bana, ardından yanımdaki alfaya bakmıştı. Siniri az bile olsa geçerken kendisini toparlamış, sinirli ifadesi yerine gülümseyen bir ifade takınmıştı.

"Yeonhwa, bana arkadaşınla geleceğini söyleseydin arkandaki piçi sonra döverdim."

Babamın açıklaması olayı giderek kötüleştirirken derin bir şekilde nefes alıp vermiş ve Seohyun'a bakmıştım. Anlamamış bir şekilde bize bakıp olayları çözmeye çalıştığını fark edince ona durumu açıklamıştım.

"Arkamdaki eniştem." demiştim sakin bir şekilde. Sonra karşımızda duran alfayı göstermiştim. "Sizin gibi benim de bir alfa babam ve bir omega babam var. Bu alfa babam, büyük ihtimal eniştem ablama bir yakınlık gösterdiği için böyle- Gerçi onun genel hali böyle zaten boş ver."

Açıklamamla kıkırdamış ve babamın önünde eğilerek kendini tanıtmıştı. Ardından içeri geçtiğimizde ablamın yanına geçmiş, onu yanağından öperek canını yakmadan sarılmıştım.

Üzerimde bir çift göz hissettiğim zaman ilk önce omega babama bakmıştım. Jisung babam şu an Minho babamı azarlamakla meşguldü. Eniştem ise kendi ailesiyle konuşuyordu. Ablam gülümseyerek ona bakarken yan tarafımda duran alfaya bakmıştım bu sefer.

"Bu da ablam ama ablamdan uzak dur, yoksa ısırırım."

"Bir de bana korumacı kardeş diyorsun?"

"Benim bir sebebim var."

Kardeşimden ayrılınca onları yalnız bırakmış ve odama çıkmıştık. Kendini direkt yatağıma bırakırken ben de sandalyeye oturmuş ve ona doğru dönmüştüm.

Normalde ikimiz de farklı sınıflardaydık. Öğretmen eksikliğinden dolayı ikimizin de sınıfları birleştirilmişti, bu yüzden aynı sınıfta olmak zorundaydık.

"Senin sebebin ne?" demişti bana bakıp. Anlamamış bir şekilde ona baktığımda tekrar tavana bakmıştı. "Yani, ablanı korumak için. Sonuçta eşi var, o koruyabilir?"

"Ablam hamile. Ben beta olduğum için kokusunu alamıyorum ama senin alıyor olman gerekiyordu?"

Sorduğum şeyle beraber susmuş ve bir süre tavana bakmaya başlamıştı. Bu tepkisiyle onun için acı verici bir şey sorduğumu düşünmüştüm.

"Koku duyularım tam olarak işe yaramıyor."

Açıklaması ile beraber şaşkın bir şekilde ona bakmaya başlamıştım. O da uzandığı yerde doğrulmuş, bana dönerek oturmaya başlamıştı.

"Kihyun'un da aynı mesela." demişti parmaklarıyla oynarken. "Yaşadığımız bir şeyden dolayı koku duyumuz tam anlamıyla çok iyi değil. O yüzden anlayamadım."

Anlattıklarıyla daha fazla onu üstelememiş ve başımı anladığıma dair sallamıştım. O gün ikimiz de ödev yerine birbirimizi daha iyi tanımak için konuşmayı seçmiştik. Onun hakkındaki düşüncelerim bu konuşmayla değişmeye başlamıştı.

Bang Seohyun, insanların asıl benliğini tanımaması için ördüğü duvarı o gün benim için yıkmıştı.

°°°°°°°°°°°°

Chan ve Seungmin'in neden çocuklarına düşkün olduğunu öğreneceğiz, bir 4-5 bölüm sonra :')

The Pack •Stray Kidsحيث تعيش القصص. اكتشف الآن