|Chapter Seven|

130 13 85
                                    

|Ungjae-Kihyun|

Siz:
Bak lan buraya

Ungjae:
Ama hayatımın anlamı
Bu nasıl giriştir ya :(
Ben en azından bir "günaydın alfam" demeni beklerdim

Siz:
Ungjae biz çıkmıyoruz bile
Yeni yeni kaynaşıyoruz
Ne alfası???

Ungjae:
Ha yani şansım var????

Siz:
Konuyu değiştirme
Bana başka hesaptan yazan sen misin?

Ungjae:
Ne hesabı

Siz:
Bilmemezlikten gelmesene amk
Benim gibi birine kim niye yavşasın
Harbi sen niye yavşıyorsun ki bana
Nerem iyi benim

Ungjae:
Yani bendim de
Buluşmak ister misin?
Bu sefer sakin olacağımız bir yere gideriz

Siz:
...
Tamam
Olur

Çevrimdışısınız

Ungjae:
AHEYAHEYAHEYHAÇDKDHAÖXKSXBDÇVNSÖGN|
KABUL ETTİ LAN|
AĞAĞAĞAĞAĞAĞAPAPSPAPA|
Gideyim de damatlığımı giyeyim o zaman

Ungjae çevrimdışı

•••••

|Kihyun|

Derin bir şekilde nefes alıp vermiş ve Ungjae'nin evinin önünde beklemeye başlamıştım. Kalbim hızlı bir şekilde atmaya başlarken bunun nedenini sorguluyordum kendi kendime. O sırada belime dolanan kol ve net bir şekilde aldığım kahve kokusuyla başımı kaldırmıştım.

Sırıtarak bana bakması bile hızlı atan kalbimi iyice hızlandırırken kokumu yaymamak için kendimi tutmaya çalışıyordum. Bastırıcı kullanmam yasak olduğu için normal kıyafetlerle kapatmam gerekiyordu. Sabah ise babamlar ve kardeşim kıyafetlerimi işaretlemeyi unutmuştu.

"Çok tatlısın." demişti bana bakarak. Gözleri yavaş yavaş kıpkırmızı olmaya başladığında bir elimi omzuna koymuştum. "Kokun bile tatlı Kihyun, ben bunu kaldıramam."

"Hani bıraksan da gitsek ya?"

Başını iki yana sallamış, arkasını dönüp eğilmişti. Ona sorgular bir şekilde baktığım zaman göz kırpmıştı. Sırtına atladığımda beni tutmuş, kendi bildiği yere doğru ilerlemeye başlamıştı.

Kollarımı onu rahatsız etmeyecek şekilde boynuna dolamış ve etrafı seyretmeye başlamıştım. Ailemin işleri olduğu için rahattım, beni bu şekilde görselerdi babam ve kardeşimin kıskançlık krizine gireceğine adım kadar emindim.

"Yanımda yine ceket getirdim, ne olur ne olmaz önlem alalım diye."

Konuşmasıyla başımı ona çevirmiştim. O ise sakin bir şekilde yürümeye devam ederken gülümsemeye başlamıştı. Gülümsediğinde ise gözleri hafif bir şekilde kısılmıştı.

Onu o şekilde gördüğüm zaman yanaklarımın yandığını hissetmiş, başımı yana doğru çevirmiştim. Ona mırıltılar eşliğinde teşekkür ederken o ise gülmüş, ilerlemeye devam etmişti.

Vardığımız zaman beni sırtından indirmiş, bir kolunu omzuma atmıştı. Etrafa baktığım zaman dediği gibi kimsenin olmadığını fark etmiştim. Ona tuhaf bir bakış attığımda o ise sırıtarak bana bakmaya başlamıştı.

"Beraber güzel vakit geçiririz dedim."

"Güzel vakit geçirir miyiz bilmiyorum." demiştim ona bakmaya devam ederken. "Bir şey yapacak olursan karakolu aramaktan çekinmem."

"Ama çok oyunbozan birisin hayatım ya."

Dedikleriyle gözlerimi devirmiş ve kendimi çimenlerin üzerine bırakmıştım. O da yanıma oturduğunda bana bakmış, bir elini saçlarıma koyarak başımı okşamaya başlamıştı.

Ben de derin bir şekilde nefes alıp vermiş ve ona bakmıştım. Yumuşak bir ifadeyle bana bakarken ben de gülümsemiş, söylemek istediklerimi dile getirmeye başlamıştım.

"Sana anlatacaklarımı kimseye söylemeyeceksin." demiştim ona bakarak. "Aynı şekilde Seohyun'a da anlattığımı ne söyleyecek ne de belli edeceksin, anlaştık mı?"

Başını olumlu anlamda salladığında önüme dönmüş, bacaklarımı kendime çekerek oturmaya başlamıştım. O ise bir an olsun gözlerini benden ayırmamıştı.

"Koku duyum tam okarak işlev görmüyor, bunun suçlusu ise büyükannem."

Başımı kaldırıp ona baktığım zaman anlamamış bir şekilde bana bakmaya başlamıştı. Boğazımda bir yumru oluştuğunda bir elimle üzerindeki ceketi tutmuş, bundan cesaret almaya başlamıştım.

"Büyükannem biz küçükken bize bakıyordu." demiştim derin nefes aldıktan sonra. Kıyafetini tuttuğum elimi tutmuş, bana destek olmaya başlamıştı. "Babamlar o zaman başka bir yerde çalışıyorlardı ve doğru dürüst izine çıkamıyorlardı, o yüzden onları fazla görmezdik."

"Bir gün büyükannem yanımıza geldi ve elinde iğne vardı. Bize onun bağışıklık sistemimiz için olduğunu, bize zarar vermeyeceğini söylemişti. O çocuk akılla da biz karşı koymamış ve ona inanmıştık."

Sessizce yutkunarak boğazımdaki yumruyu geçirmeye çalışmıştım. O ise bana bakmaya devam etmiş, elini çekerek bana sarılmıştı. Kokusunu hafif bir şekilde yayarken biraz olsun sakinleşmeye başlamıştım.

"Büyükanneme göre ikimiz de aynı ikincil cinse sahip olmalıydık." demiştim titreyen sesimle. Aklıma o zamanlar geldiğinde kendimi tutamamış ve ağlamaya başlamıştım. "O bunun artık imkansız olduğunu fark edince tek bir karar aldı: Yavaş yavaş bile olsa kurtlarımızı öldürecekti."

"Ama bu... Bir suç. Birinin kurdunun ölmesi o kişinin de ölmesi demektir."

Konuşmasıyla başımı sallamış ve sıkıca kıyafetini tutmaya devam etmiştim. O ise sırtımı okşamaya başlarken başını omzuma koymuştu.

"O iğnede de kurdumuzu öldürmek için olan bir ilaç vardı. Bunu ilk başta kimse fark etmedi, sonradan Seohyun çok kötü bir şekilde hasta oldu ve can çekişmeye başladı. O zaman onun kanından çıktı o ilaç."

Anlattıklarımı sakin bir şekilde dinlemeye devam ederken bense derin bir şekilde nefes alıp vererek ağlamamı bastırmaya çalışıyordum. Biraz daha sakinleştiğimde devam etmiştim.

"Bende bir şey yoktu daha." demiştim sessiz bir şekilde. "Seohyun kurtulduktan sonra aynı şekilde ben de rahatsızlanmıştım çünkü büyükannem Seohyun'dan devam edemeyince benden devam etmişti."

"O his çok kötüydü... İçimi biri tırmalıyormuş gibi hissetmiştim. Seohyun yanımdaydı ve direkt babamları aramıştı. Aynı tedavinin biraz daha ağırını almam gerekmişti bünyemden dolayı. İkimizin kurtları şu an kurtuldu ama bununla beraber bir şey de kaybettik."

Bana baktığı zaman endişeyi görmüştüm gözlerinde. Gülümsemiş, boşta olan ellerini tutarak onu rahatlatmaya çalışmıştım.

"Ben kokumu tam kontrol edemiyorum bu yüzden, ek olarak da tam olarak koku alamıyorum." demiştim gülümsemeye devam ederken. Bana göre büyük olan ellerini tutmaya devam etmiş, parmaklarıyla oynamaya başlamıştım. "Seohyun ise koku alamıyor, kokularından kurtları ayırt edemiyor gibi bir şey. Bu yüzden o gün kokumu kontrol edemedim."

The Pack •Stray KidsHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin