Görünmeyen Gerçekler

1.1K 148 18
                                    


Merhaba <3<3<3<3<3 

Birkaç bölüm üst üste atacağım <3<3<3<3<3<3<3<3 

Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz, iyi okumalarrrrrrrrrrr <3<3<3<3<3<3<3<3<3<3<3















(Chanyeol) 


Abimle birlikte dernekteki işlerimi hallettikten sonra akşama doğru anca eve gidebilmiştim. Aslında alınan kararların arasında Baekhyun'un mutlu olabileceği bir sergi de vardı. Çizdiği resimleri özellikle de kendi kurdumu o sergide görmeyi çok isterdim.

Abim ve Jongin'in başka işleri olduğu için tek başıma dönmüştüm ama beklediğimin aksine derin bir sessizlik karşıladı beni içeride.

Salonun ışıkları kapalıydı ve bir tek mutfaktan loş bir ışık geliyordu. Belki mutfaktadır diye düşünerek mutfağa girdim ama orada da karşılaştığım boşluk artık beni tedirgin etmeye başlamıştı.

Hızla merdivenleri çıkarak odasına girdim, bomboştu. Dolapların kapağını açtım, tüm eşyaları buradaydı.

Belki de bir şey almaya gitmişti, sonuçta artık herkes ondan haberdardı ve dışarı çıkabiliyordu. Onu aramalıydım, evet.

Hızla rehberimdeki numarayı kaydırdım ama salondan gelen sesle tüm iyimserliğim bir kenara çekildi.

Telefonu ve eşyaları buradaydı ama Baekhyun yoktu!

Merdivenleri inerken abimi aradım ve ilk çalışta açtı.

"Baekhyun yok, tüm kişisel eşyaları burada ama o yok!"

-Ne, ne demek yok? Chanyeol emin misin? İyice baktın mı?

"Baktım!" dedim sinirle salonda girerken.

Gözlerim yarım kalan resme takıldı.

"Her şeyi burada ama kendisi yok, telefonu da burada! Bir ekip kurun ve onu aramaya başlayın, eğer kaybolduysa bile ki diğer ihtimalleri düşünmek dahi istemiyorum, sınırlardan çıkmadan onu bulmalıyız."

Karşıdan cevap beklemeden telefonumu kapattım. Bu kadar alfanın koruduğu bir yerden nasıl kaybolabilirdi ki?

Tanrım! Çıldırmak üzereydim.

Anahtarımı alıp hızla evden çıktım ve kapıdaki alfaların yanına gittim.

"Baekhyun nerede? Tüm gün burada boşuna mı nöbet tutuyorsunuz siz!"

Gür sesimle hepsi birbirine bakmıştı.

"Sizin adamlarınızdan biri geldi ve onu götürdü efendim."

Sinirle konuşan alfaya baktım.

"Öylece izin mi verdiniz siz de! Belli ki yalan söylemiş!"

"Elinde sizin imzanız olan bir kağıt vardı."

All My Life - Omegaverse - MpregTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon