Zor Süreç

599 77 11
                                    


Merhabaa uzun zaman oldu biliyorum özür dilerim, kafamı anca toplayabildim ama arayı açmamaya çalışacağım çünkü yazmak bana da çok iyi geliyor
Sizi seviyorum, umarım beğenirsiniz, iyi okumalar ❤️❤️❤️❤️











Gayet sağlıklı, şu an için bir sorun gözükmüyor ama kan değerlerinize de bakmamız lazım." Dedi doktor ekranı kapatırken.
Chanyeol sanki hipnoz olmuşçasına ekrana bakıyordu. Onun bu halini görmek bana çok komik gelmişti.
"Yardım edeyim." Dedi ben biraz doğrulunca.
Doktor perdenin diğer tarafına geçmiş ve bizi yalnız bırakmıştı.
"Teşekkür ederim." Dedim karnımı peçeteyle silen eşime.
Karnımdaki jöleyi sildikten sonra tişörtümü örtmüştü. Onun desteğiyle sedyeden kalktım ve biz de perdenin diğer tarafına geçtik.
Normal bir hastaneye gelmiş olsak da karşımızdaki doktor da bir kurttu ve bu sebeple ona gelmiştik. Benim hamileliğimle ilgili daha tecrübeli olurdu.
Elindeki kağıtları inceliyor ve bir şeyler mırıldanıyordu.
"Sonuçlar nasıl?" dedim merakla.
Bir şeylerin ters gitmemesi için dua ediyordum.
"Sonuçlar gayet güzel, sadece vitamin takviyesine başlamalıyız. Bir de güzel bir yemek programı hazırlayacağım."
Gülümseyerek eşime baktım o da bana bakıyordu.
"Buradan çıkınca pizza yemeye gidelim mi?" dedim heyecanla.
"Hayır, abur cubur yok."
Bu dediğiyle somurtsam da çok belli etmemeye çalıştım çünkü benim için çok çabalıyordu.
Biz öyle koltukta oturup beklerken kapı çaldı ve bir hemşire doktoru çağırdı. Aceleyle çıkan doktorun arkasından bir süre baktıktan sonra tekrar Chanyeol'a döndüm.
"İki aydır nasıl fark edemedik biz onu?"
Bu dediğim onu gülümsetmişti.
"Bilmiyorum, muhtemelen benim kanım lazımdı, eğer beni ısırabiliyor olsaydın buna ihtiyaç kalmayacaktı tabi."
"Ben de bir kurt olmadığım için özür dilerim." Dedim sinirle.
Öğrendiğimize göre kurtlar birbirini mühürlediğinde kanları da birleştiği için hamile kaldıklarında babalarının kanlarına ihtiyaçları kalmıyordu bebeklerin. Fakat durum ben insan olduğum için farklıydı, bebeğimin en başından babasının kanına ihtiyacı vardı. Aylardır karın ağrımın sebebi de oydu.
"Kızma ama güzel eşim, hem ben de onu fark edemedim, asıl bana kız."
Tabi ki kızmazdım ama sinirlenmiş gibi yapıp kollarımı birleştirdim.
"Eğer bana pizza alırsan affederim seni."
"Tamam, alırım tabi ki."
"Şimdi, doktor gelene kadar al gel hadi, çok canım çekti."
Cidden çok canım çekmişti ve şu an gözümde Chanyeol'dan çok pizza vardı. Derin bir nefes aldı ve eli mahkum ayağa kalktı.
"Pekala ama burada bekle beni."
Hızlıca kafamı salladım ve gelecek olan pizzanın hayalini kurmaya başladım.




***




(Chanyeol)

Baekhyun'un bana sunduğu bahane işime gelmiş ve hızlıca koca hastanede doktoru aramaya başlamıştım. Aynı kattaki danışmaya gittim.
"Doktor Kang nerede, bilginiz var mı?"
Danışmada oturan kadın ekranda bir şeylere baktı ve gülümseyerek cevap verdi.
"Şu an acil bir hastasının yanında. Eğer bekleyebil-"
"Çok önemli." Dedim sabırsızlıkla.
Baekhyun alamadan bu konuyu halletmeliydim.
"Kendisi acilde, orada bulabilirsiniz."
Kısaca teşekkür ettim ve koşar adımlarla acile indim. Birkaç dakikalık arayıştan sonra nihayet asistanıyla konuşan doktoru görebilmiştim.
Beni görünce asistanından ayrılıp yanıma geldi.
"Sizinle önemli bir şey konuşmalıyım, Baekhyun ile alakalı ama lütfen onun haberi olmasın."
"Elbette, sorun nedir?" dedi ve yürümeye başladık.
"Bebeğin eşimin vücudu için bir tehdit olup olmadığını öğrenmek istiyorum. Durumun farklılığını biliyorsunuz ve bu konu yakında konseyin kulağına gider, her şey için çok geç olmadan eşimi korumak istiyorum."
Bay Kang derin bir nefes aldı ve gözlerini etrafta dolaştırdı. En sonunda tekrar göz göze geldiğimizde konuşmaya devam etti.
"Bakın Bay Park, doğrusunu söylemek gerekirse eşinizin vücudu bebeği kaldıramayabilir. Bir kurt adam olarak doğacak ve insan olan eşiniz için bu durum hiç uygun değil. Bebek ondan besleniyor ve eşiniz kendine ne kadar iyi bakarsa baksın bu durum değişmeyecek, bebeğin ihtiyaçları onu tüketecek."
Doktor konuşmaya devam ettikçe ben daha kötü hissediyordum. Eşime bunu yapamazdım, Baekhyun kendini zorunlu hissediyordu benim yüzümden.
"...bu durumda bebeği aldırmanız en doğrusu olurdu ama çoktan üçüncü aya girdik. Yani anlayacağınız, şu an bebeği almak için yapacağımız operasyon bile çok tehlikeli."
"N-ne yapmalıyız peki?" dedim titreyen sesimle.
"Elinizden gelen en iyi şey beklemek, eşinize çok iyi bakmak ve düzenli kontrol. İyi bir bakımdan bahsetmiyorum, çok iyi bir bakımdan bahsediyorum. Kilo alması gereken yerde zayıflamaya başladığında kussa bile daha fazla yemesini sağlamak, iç kanama geçirip geçirmediğini her gün her saat kontrol etmek, vücudundaki en ufak morartıda bile hastaneye gelmek... ve dahası."
Tanrım! Böyle sonuçlanacağına asla inanmamıştım ve ben şu an eşimi kaybediyordum. Karşımdaki doktor bana eşimi yavaş yavaş kaybedeceğimi söylüyordu resmen.
Sırf çocuğumuz oluyor diye acı çekecekti Baekhyun, benim yüzümden yine acı çekecekti.
"B-beği aldırmanın hiç mi yolu yok?"
Gözlerim dolmuştu ve artık daha fazla tutamayacaktım kendimi. Şifacının korktuğu şey de tam olarak buydu. Yüzlerce sene önceki doğum yapan insan da bu yüzden ölmüştü demek ki.
Ya, ya Baekhyun da öl-
Ben daha ölmeyi ağzıma alamıyorken eşimle aynı cümlede içinde geçirmek...
"Aldırmayacağım!"
Hastanenin gürültüsüne rağmen ayırt edebildiğim naif sesle hızla arkamı döndüm. Baekhyun birkaç adım arkamda dolu gözleriyle bana bakıyordu.
"Asla aldırmam bebeğimi!"
Ne yapacağımı bilemeyerek hızla doktora döndüm.
"Ben odamda sizi bekleyeceğim Bay Park."
Onun da çaresiz bakan gözlerini görünce tekrar eşime dönüp hemen yanına gittim.
"Baekhyun bak be-"
Omuzlarından tutamak isterken bir adım geriye gitti.
"Sakın ama sakın bana bebeğimizden vazgeçtiğini söyleme Chanyeol çünkü ben vazgeçmedim ve vazgeçmeyeceğim. Gerekirse her gün vücudumu kontrol ederim, gerekirse kusana kadar yerim ve gerekirse-"
O kelime çıkmıyordu işte, o kelimeyi söylemeye cesaretimiz yoktu ikimizin de.
"Peki ben?" dedim ve bu sefer kaçmasına izin vermeden yanaklarını kavradım.
"Peki ben sensiz ne yaparım hiç düşündün mü? Sensiz nasıl yaşayabilirim ben? Bebek, bebeğimiz olmasa da olur ama sen olmazsan olmaz olamaz."
Alnımı alnına yasladım.
"Geri dönüşü yok artık Chanyeol." Dedi gözlerinden yaşlar akmaya başladığında.
"Artık geri dönemeyiz, o artık bizim bir parçamız Chanyeol."
Yanağındaki titreyen elimi tutup yavaşça karnına indirdi.
"Tanrım!" dedim hala hissettiklerime inanmak istemezken.
Onu hissediyordum, ikimizin bir parçası olan bebeğimizi hissediyordum.
"Birlikte yemek yiyeceğiz." Dedim emin olmak istercesine.
Baekhyun gülümseyerek kafasını salladı.
"Her gün saat başı vücut kontrol."
Tekrar kafasını salladı.
"Haftada bir doktor kontrolü."
"Sadece yanımda ol yeter, sen bana destek olduktan sonra ben korkmam ki."
Derin bir nefes aldım, bunu yapabilirdim, yapabilirdik.
"Hadi son kontrollere bakalım ve evimize gidelim."
"Gidelim." Dedi ve eliyle göz yaşlarımı sildi yavaşça.
Sonra elimi sıkıca tuttu.
"Pizzadan hala vazgeçmedim, haberin olsun."
"Sana istemediğin kadar çok pizza yedireceğim."

All My Life - Omegaverse - MpregWhere stories live. Discover now