11. Bölüm - Dört kişilik yeni aile!

7.3K 663 10.3K
                                    

Öğleden sonraki beden dersinde herkes bir köşeye çekilmiş kendi arkadaş grubuyla spor yaparken Mert ile yan yana koşuyorduk. Bir zamanlar bana deli gibi asılan ama sonra oturup konuştuğumuzda -ki gerçekten sabrımın son demlerini yaşadığım bir andı o an- aslında kendisinin hiç de gösterdiği gibi haylaz ve tasasız biri olmadığını anlamıştım, zamanla derinlerde gizlediği içten halini tanıdıkça da Mert en yakın arkadaşlarımdan birine dönüşüvermişti.

"Neler hissettiğini anlayabiliyorum," dedi Mert bugün olanları kelimesi kelimesine ona anlatmayı bitirdiğimde.

"Hakan seni de mi reddedip duruyor?" dedim ona dil çıkararak.

Genişçe sırıttı. "Bu güne kadar sayısız kız tarafından reddedildim, nasıl hissettirdiğini iyi bilirim."

Güldüm. "Zeki kızlara denk geldiğin için üzgünüm kanka."

Uzanıp bir tutam saçımı çekti. "Uyuz," dedi gülerek.

Ondan kaçarken eğlenerek kıkırdadım. "Bence bu aralar tek uyuz şey Hakan."

Yeniden bana yetişti. "Ve sen o uyuza resmen aşıksın," dedi şarkı söyleyerek.

İç çektim. "Öyleyim," dedim dalgın dalgın. "Ayrıca bundan sonra ne yapacağımı bilmiyorum, çünkü gerçekten tükendim. Her yolu deniyorum ama hiçbir yol Hakan'a çıkmıyor."

"Yollara engeller koyuyor değil mi?"

"Hem de en geçilmezinden. Ona bir türlü ulaşamıyorum."

"Sana yardım edeceğimi söylemiştim kızıl kraliçem, ilk hareket planımıza hazır mısın?"

"Plan mı yaptın?" diye sordum korkarak zira Mert'in yönlendirmelerinden cidden çekiniyordum, kesin altından deli bir şey çıkardı. "İnşallah planın elimizde patlamaz, senin yüzünden rezil olmak ya da Hakan'la aramızdaki küçük şansı da yok etmek istemiyorum."

Gözlerini devirdi. "Sonunda elde edeceğin kazanç için bana teşekkür etmeye geldiğinde bu sözlerini sana hatırlatacağım ve sen çok utanacaksın."

Ona yandan bir bakış attım. "O kadar iddialısın yani?"

"Ne sandın, karşında oyunların kralı duruyor. Ben tam bir strateji uzmanıyım."

"Tamam peki, dinliyorum seni. Nedir planın büyük strateji uzmanı arkadaşım?"

"Kıskandırma projesini devreye sokacağız."

Kahkaha attım. "Kıskandırma projesi mi, bu aralar fazla aksiyon filmi izliyorsun galiba ajan M." dedim ona sataşarak. "Gerçi Hakan'ı kıskandırmak istesem de bunu kiminle yapacağım ki, aklıma olası bir aday bile gelmiyor."

Rahat bir tavırla omuz silkti. "Buluruz birini, dert etme. Senden şimdilik istediğim tek şey Hakan ile arana biraz mesafe koyman. Onu bir süre görmezden gel, güven bana bu dikkatini çekecektir. Sonra da kıskandırma işine başlayacağız."

Derince iç geçirdim. "Tamam, bir de bu yolu deneyelim bakalım ne olacak."

"Başarısız olursak başka plana geçeriz yavru. Sen sıkma canını, ben de yol çok."

Kendimi tutamayarak güldüm. "Eee söylesene sende durum ne, Asel ile nasıl gidiyor, onun için de tuzaklı yollar açıyor musun?"

"İyi gitmiyor," derken aniden enerjisi düştü. "Özetle onun tarafında yaprak dahi kımıldamıyor. Tık yok kızda."

"O ne demek şimdi, senden hoşlandığını sanıyordum."

İç çekti. "Evet hoşlanıyor ama arkadaş olarak, kardeş olarak falan işte," diyerek geçiştirmeye çalıştı.

EN ACI AŞKOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz