9~Bölüm

110 8 2
                                    

Sabah uyandığımda dün ki halimden eser kalmamıştı. Sanırım Elif'in omzunda uyuyakalmışım kafamı kaldırdım. Onu uyandırmamak için yavaşça üstümdeki çarşafla cebelleştikten sonra yanından kalktım. Direk lavaboya gittim,kişisel ihtiyaçlarımı karşıladıktan sonra zıplayarak gardolabımın yanına geldim. En sevdiğim beyaz üzerinde üç maymun olan tişörtümü giydim. Altına koyu lacivert bilekte biten pantolonumu giydim. Ayakkabı olarakta bu sefer beyaz ve kırmızı renkli vans'larımı giydim. Saçlarımı açık bıraktım kısa olduğundan ama önlerine tel toka taktım.

Hazırlandıktan sonra telefonuma baktım saat 10:49 "oha elif sana bu kadar uyku yeter"diye söylenirken bir yandan da uyandırmak için yanına geldim. Önce dürterek uyandırmak istedim ama uyanmayınca yanağın bir öpücük kondurdum. Bayağı öptükten sonra uyandı.

"Ya bırak uykum var uyuycam ben" diyerek yanındaki yastığa iyice sarıldı fakat ben onu nasıl uyandıracağımı biliyorum.

Telefonumu aldım MANGA - YENİDEN SEV şarkısını açtım. Yemin ederim yataktan bir kalkışı var üstündeki çarşaf üzerine dolandı o hızla yere düştü.
O kadar komik yere düştü ki valla kahkaha krizine girdim. O hışımla yerden kalktı. "Çok pisliksin ya" dedi poposunu ovuşturarak. "Ben kalk diyorsam kalkacaksın ulen!" dedim gülerek ve Elif'in odasına gittim de, o da kim! yok artık size neden bu kadar şaşırdığımı anlatayım. Berk Elif'in yatağında FUNDA EMRE'nin omzunda puflarda uyuyakalmışlar.

Onları beni dün ki gibi üzgün görmiycekler bu yüzden önce BERK'İ uyandırayım.

Yanına gittim "anam bu nasıl da uyuyo be"diye içimden geçirdim. Kafasındaki yastığı almış sarılmış ve çarşaf o hareketle yere düşürmüş. Onu bu tatlı uykudan uyandırmak için eğildim ve yanağını ısırdım. (Biliyorum çok pisliğim). O hızla yerinden kalktı. "Ananın"diye tepki verdi. Bana baktı benim güldüğümü görünce direk beni gıdıklamaya başladı. "Yapma nolur yapma bak bayarım seni bak berk yapma hıncımı kötü çıkar-tı-rım."dedim çok fazla kahkadan ölmek üzere.

Gıdıklamayı kestikten sonra nefes nefese kalmıştım. O bana pis pis bakıp gülerken EMRE'lere baktım benim kahkahama uyanmışlardı da FUNDA halâ EMRE'nin omzundaydı kafası, uyku sersemiydiler yani. Onların yanına yaklaştım ikisinin de yanağını sıktım anca kendilerine geldiler. FUNDA kendine gelince hemen kafasını kaldırdı. O hızla EMRE'nin yanından uykulu uykulu kalktı. Emre'de şaşkındı tabi. O etrafa böyle bakarken ben "öküzün trene baktığı gibi bakmayı kurbağa prens" benim sesimle irkildi ve ,"Zeynep reis bir kerede düzgün uyandır be" dedi yüzünü buruşturarak, dağınık saçlarını düzeltmeye çalıştı. Ben de onun inadına tekrar bozdum. Onu daha çok gıcık etmiyim diye hızla lavaboya yöneldi. Bende onların oturduğu pufa oturdum ve telefonum da şu gıcık oyun "aa" oynamaya başladım.

"Ya! Dursana önce ben geldim. Of gıcık ediyorsun beni ya" diye söylenen FUNDA'nın sesiyle çok fazla odaklandığım oyunumdan kafamı kaldırdım. Yine herzaman ki gibi EMRE'nin kızlara yapmış olduğu gıcıklıklardan yapıyordu herhalde. FUNDA elinde tişortüyle yanıma geldi. "Şuraya bak ya ayakkabısıyla tişörtüme bastı pislik ya" dedi tişörtünü elinde sallayarak.

"Bekle ben gidip kulaklarını çekim" dedim ukala bir gülüş atarak.
"Zeynep seni boğarım bak" dedi ve lavaboya gitti heralde tişortünü yıkayacak. Emre,Berk,Elif o arada işlerini bitirmişlerdi yanıma geldiler o sırada Berk "hadi gidelim artık kafetreyaya mıdır büfeye midir , acıktım ben" o sırada FUNDA en sonunda lavabodan çıktı ve "Emre sana gıcık oluyorum biliyorsun değil mi?" Emre mahçup ama birazcık da ukala bir bakış aldıktan sonra ben lafı değiştirmek için "hadi ben de acıktım gidelim bir an önce" dedim Elif ve Funda telefonlarını aldılar ve en sonunda şu odadan çıkabildik.

5-10 dakika yürüdükten kafeteryaya girdik. Bir masaya hepimiz oturduk BERK yiyecekleri almak için oturmadı. Gitti ve o cam şeysinin önünde beklemeye başladı.

"Zeynep biz bugün ki konseri unuttuk ya la!" dedi Funda cırlayarak. "Yoo ben unutmadım aklımdaydı zaten de sen konsere böyle mi gidiceksin?".

"Hayır tabiki odaya gidip değiştirmem lazım.". "Ya tamam zaten ben de değiştiricem de daha çok saat var saat daha 12:05 geçiyor."
Biz bunları konuşurken EMRE hem FUNDA'yı kesiyor hem de etraftaki kızları. Elif de herzaman ki gibi yine telefonla uğraşıyordu. Biz de BERK'i beklerken birden gıcık olduğum Murat ve Ecem'in gülme seslerini duydum. Bilerek bana gıcık olsun diye yaptıklarına eminim geldiler, yanımızdaki masaya oturdular. O sırada Funda laf atmadan duramaz biliyorum "Biraz sessiz gülsene be başım ağrıyor "dedi ECEM'e bakarak. İlk önce Ecem Murat'a baktı ve sonra ukala bir bakış attıktan sonra ayağı kalktı ve FUNDA'ya doğru yürümeye başladı o sırada ben de kalktım. Emre ve Elif oturuyorlardı Emre kaş göz işareti yapınca o da kalktı. Ecem'le Funda ilk önce burun buruna gelince tabiki ben araya girdim ve Ecem'e "o sürtük ve egolu IQ seviyenle gelip bize kafamı tutuyorsun lan sen" dedim kaşlarımı çatarak. O sırada MURAT ECEM'in kolundan tuttu ve " onların seviyesine ineceksen benimle hiç takılma daha iyi." dedi bana ukala bir bakış atarak. Ecem kolunu çekti ve doğruca kafeteryadan çıktı. O sırada BERK elinde yiyeceklerle "ne oldu lan?" bu soruyu Murat'a sormuştu. Murat'ta gözleriyle beni işaret etti. Bu çocuktan nefret ediyorum gerçekten. Berk bana baktı. "Ya birşey yok ECEM bize atarlandı biz de cevabını verdik. Berk 'e ne olduysa telaşlanarak "zeynep siz ne yaptınız şimdi buradan yollanacaksın niye dövdünüz lan kızı atılcaksınız şimdi." o sırada Elif bir kahkaha patlattı. "Ne dövmesi düşünceli öküzüm benim sadece konuştuk" dedim gülerek ve kolumu omzuma attım tabi Murat'a gıcıklk olsun diye. O da elindeki yiyecekleri masaya bıraktı herkes oturdu ama FUNDA'nın siniri halâ geçmemişti. Ecem'in gittiği yere bakıyordu sinirli sinirli, oturmasını söyledim "olmaz ya bak ben bu kızı döverim ha hatta şimdi gidiyorum dövmeye" tam o hızlı adımlarıyla gidicekken EMRE ve ben kalktık Emre kolundan tuttu Funda ona baktı ve "ya bıraksana "dedi kolunu çekti. Bir adım attı o sırada Emre bu sefer daha hızlı kolundan tuttu ve çekti.

Funda donakalmıştı. Çünkü Emre'yle burun buruna gelmişlerdi.

(FUNDA'NIN AĞZINDAN)

Onun o kahverengi gözlerine baktım o da benim gözlerime. Gözlerinde beni korurcasına bir bakış vardı. Ayrıca onun o harika parfümünün kokusunu duyabiliyordum. O sırada kalbimin atışı hızlandı ve kızarmaya başladım.

1-2 dakika böyle durduktan sonra kendime geldim gözlerine bakmak istemiyordum çünkü her gözlerine bakışım da kalbimin atışı hızlanıyordu.
...

Onlar birbirine bakarken Elif 'in bana attığı bakışı gördüm. Yanlarına gittim "tamam FUNDA ya uzatma boşver ben bakarım icabına." dedim FUNDA bana baktı ve sonra Allah'a şükür yerimize oturabildik.

Neden herzaman bir ekşın yaşıyoruz. Valla geldiğimizden beri bir normal zaman geçiremedik lan! Bunları düşünürken " Hadi ya yiyin şunları dedim." önüme iki hamburger aldım. Herkes yemeğini adam akıllı yerken ben bir öküzce yiyordum. O sırada BERK yan tarafa gel der gibi el işareti yaptı bir yandan da yiyordu. Kime yaptığına baktım MURAT gerizekalısına yapıyormuş mal. O tam gelirken ben de ağzım dolu bir şekilde ama bayağı bir dolu öküz gibi yemişim valla, BERK'E "hyr glmsin yha"dedim ama anlamadı o sırada MURAT da geldi ve oturdu. Tam karşıma bir de ilk önce biraz konuştular. Sonra o da gitti kahvesini aldı ve geldi. Yine tam karşıma oturdu. Bu arada ben birinci hamburgeri bitirmiştim ikinciye başlamıştım. Ben yine ağzım dolu yemek yerken o da beni seyretmeye başladı. Bir yandan da bana bakıp hafif gülüyordu. Ne bakıyon der gibi bir bakış attım. Cevap vermeden beni izlemeye devam etti.

Konser diğer bölümde olucak bu aralar sınavım var o yüzden yazamadım. Biraz kötü olmuş olabilir. Öptüm sizi BALIMLAR MUCK.


BENİMKİWhere stories live. Discover now