10~BÖLÜM

87 7 2
                                    

Yiyecekleri bitirdikten sonra ben oturduğum yer de bir yayılmışım pelte gibi resmen.

Obur bir kızım ama kilo almayanlardanım. Biliyorum çok şanslıyım.

Midem yediklerimi sindirmekte zorlanıyordu düşünün yani o kadar hızlı yedim hamburgerleri. Oturduğum yerden kalktım çünkü yürümem lazım yediklerimi sindirmem lazım.
"Kardeşler ben gidiyorum" dedim Berk'e bakarak ama yanındaki MURAT'a bakmak istemiyordum. Sevmiyorum bu çocuğu ya. Tamam yakışıklı falan ama hareketleri yanar döner.

Canın çektiyse durma coss bay döner!

İç sesimle biraz saçmalarken Elif ve Funda ikisi aynı anda "konseri unutma saat 4'te başlıyor."dediler. Tabiki unutmadım. Onlara "olum daha erken lan! Hem unuturmuyum ben sence, ben ben."dedikten sonra Berk'e baktım.Berk kafasını onaylarcasına salladı. 2 adım attım. Murat arkamdan "Zeynep bekler misin bir seninle konuşmam gerek!"
Kafamla onayladım. Ama ona karşı tavırlarım değişmeyecek. Hele bugün ki bize dediklerinden sonra asla!." O önden gitti bende onun arkasından gidiyordum bir yandan da telefonuma baktım. Watsapp'dan mesaj!

Hem de abimden.
" nabiyin hiç arayıp sormin ne çabuh unuttun bizi" 12:30

"Valla bilin mi çoh eyleniyom burada ama tabikisi sizi unutmadım. Bak hatta şaşırcan ama özlidim sizi accık. Annemi ve babamı öpim by." 14:25

Bir süre sonra sahile gelmiştik. Onun ne söyliyeceğini beklerken telefonumu cebime koydum ve ayakkabılarımı çıkardım azcık paçalarını katladım. Çok seviyorum böyle yürümeyi.

Murat mahçup bir şekilde arkasını döndü...

Ben yediğim hamburgerden olsa gerek enerjim fullenmişti. O arkasını döndüğünde ona gıcıklık olsun diye üzerine bayağı bir su sıçrattım.

Suyun soğukluğundan ürpermişti ve ağzı iki karış açılmıştı. O kadar komik olmuştu ki ben de zaten o yüzden kahkahalara boğulmuştum.

Bir süre sonra şaskınlığı gitmişti ve o da üstünün ıslaklığıyla bana doğru yaklaştı ve üstümü full ıslatmıştı. Ama eğlenceliydi ben de onu ıslatmıştım.

Ben beni daha fazla ıslatmasın diye koşarken kumlar beni yavaşlatıp yoruyordu.

Murat benim peşimden koşarken bir yandan da su sıçratmaya çalışıyordu.

Ben bir süre sonra yoruldum ve durdum. Ona döndüm "sen bana ne diyecektin"dedim.
"Boşver sonra söylerim." dedikten sonra beni daha fazla ıslatmak için itti, vücudum tamamen o soğuk sularla ıslanmıştı. Saçlarım tişörtüm herşeyim ıslanmıştı. Tişörtüm üzerime yapışmıştı.

Düştüğün yerden hızlıca kalktım.

Ellerim titriyordu. Çünkü karşımda pis pis sırıtan gerizekalı benim vücudumdaki tüm sinirleri aynı anda zıplatmayı başarmıştı.

Islak halimle sinirden duramıyordum. Dişlerimi istemsizce sıkarken iç sesim de MURAT'a saydırıyordu.

O hızla yanına geldim. Hala sinirim geçmemişti. Sinirden resmen ağlıycaktım ama bu gerizekalının yanında değil çünkü eğer ağlarsam onun karşısında ezik duruma düşerim bu yüzden ağlamamak için gözlerimi kapattım derin bir nefes aldım ve " İnşallah benim karşıma çıkmazsın, çünkü senin için çok kötü olur bak sana çok ciddi söylüyorum senin için çok kötü olur" dedim gözlerine baktım ve yanından uzaklaştım.

Vücudum hala ıslaktı. Hiç umursamadan yoluma devam ettim.

Mini home giderken bir yandan Murat'a saydırıyor bir yandan da telefonuma bakıyordum. Saate baktım da saat 15:25. Saati görünce gözlerim açıldı ve bu sefer koşmaya başladım.

Odaya gelmiştim. "Allah'ım lütfen bir mucize yaşansında ELİF'ler beni böyle görmesinler nolur Allah'ım." içeri girdim.

İceri girdim. "Oh be! İceride Allah'tan yoklar!" diye söylenirken hemen hızlıca konserde giyiceklerimi çıkardım ama önce duş almam lazım. Saçlarım tuzlu tuzlu.

Duşumu aldıktan sonra hemen çıkardığım kıyafetlerimi giydim. Anlatayım size yoksa çatlarsınız.

Üstüme mavi üzerinde WEEK yazan salaş altında püskülleri (anlamışsınızdır umarım) olan tişört altına kot şort ve vans'larımı giydim. Saçlarımı kuruttum ve doğal dalgalı halinde bıraktım. Kafama renkli çiceklerden oluşturulmuş tac taktım. ( görsellerde var)
Bileğime 5 tane ip bileklik taktım ve hazırdım. Tam hazırdım çıkcaktım EMRE'LER geldi yani Elif, Funda, Berk, Emre.

Emre " ooo ZEYNEP bu ne güzellik lan!" öküz.

"Tabikisi olum ablan cool"dedim. O da güldü ve sonra dediki "gelsene bir ikimiz konuşalım hadi"kolunu omzuma attı bende elimi beline attım. Elif Funda'yı dürttüğünü görmüştüm.

Dışarı çıktık Emre "ya zeynep şu Funda'nın numarasını versene bana bi" dedi mahçup ve gülümseyerek. "Hayırdır ne yapıcaksın kızın telefon numarasını? Yoksa sen Funda'dan hoşlanıyor musun?"dedim. Yüzü kızardı ve " ne alakası var ki simdi ben şey icin istedim numarasını."dedim ve kafasını kaşır gibi yaptı.
" Ne için?" dedi.
"Şey için işte ya, ben ona hani biz bazı akşamlar kamp ateşi kuruyoruz ya o zamanlar haber vermek için"dedi bu sefer kızarıklığı gitmişti. " bak bende yedim. Ya inkar etme işte hoşlanıyorsun o kızdan değil mi?" dedi gözlerine bakarak. "Tamam ya neyse boşver" dedi. "Tamam tamam Funda'dan hoşlanıyorsun, ben de numarasını sana mesaj olarak attım bile."dedim. Neyse ben FUNDA'ların yanına gidiyorum gel hadi sende belki onun partneri olursun,dedikten sonra beraber onların yanına gittik.

Berk Murat'la konuşuyordu. Elif'de Funda'yla ben Elif'lerin yanına geldim. Emre'de BERK'LERİN yanına gitti.

Elif hemen başladı sorgulamaya FUNDA'da dört gözle bakıyordu bana. "Ee ne olmuş niye çagırdı Emre seni ne konuştunuz ?" dedi Elif nefes nefese kalmıştı mal. "Ya ne sorucak mal mısın buradan bu kampta bir kızdan hoşlanıyormuş işte onun telefon numarasını öğrenmemi istedi." Emre'ye bakarak söyledim bunu. O arada gözüme MURAT 'IN bana baktığını gördüm ve ona kafamı hafif salladım. Ne bakıyorsun der gibi. Şimdi siz diyeceksiniz ki niye birşey yapmıyorsun. Daha değil onun da zamanı var. Sonra ELİF'E baktım. "Kimmiş o kız?"dedi. "Adı bende kalsın öğrenirsin zaten."dedim. O sırada FUNDA telefonuyla uğraşıyordu.

BENİMKİWhere stories live. Discover now