"Başından beri dediğim gibi... hiçbir şey göründüğü gibi değildi."
şeytan yeniden dirildi,
soğuk nefesi güneşi yaktı,
güneş hiç bu kadar yalnız hissetmedi.
***
aksiyon, fantastik, gizem.
siyah pelerin'in ikinci kitabıdır.
başlama tarihi: 24.06.2022
Chaeyoung'un zihnine giren Jungkook, Asher'ı gördüğünde ikili arasında gerilim yaşanır. Kavgalarının ardından barışsalar da Chaeyoung yine de şüphelere sahiptir. Tüm üyelerin ve öğrencilerin olduğu yemekte temsilciler arasında tatsız konuşmalar geçer. Bunalan Chaeyoung Jungkook'tan başka bir şüpheli hareket görünce kendini kaybeder.
Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.
Jungkook'un o tarafa kaymaya müsait olan bakışları, masadaki diğerlerinin bir anda Chaeyoung'a dikkat kesilmesiyle artık direnmeyi bırakıp oraya dönmüştü. O sırada beynindeki sayısız sözler ve yankılarla uğraşan Chaeyoung hiçbir şeyin farkında değildi. Kulakları çınlıyordu ve ne düşüneceğini şaşırmıştı. Bütün negatif düşünceleri art arda geliyordu.
Yugyeom, Chaeyoung'la uzun süredir konuşmamasına ve Chaeyoung'un gözünü kırpmadan onu herkesin önünde şikayet etmesine rağmen hala ona karşı sempati besliyordu. Endişeyle Chaeyoung'a döndü. Eğik duran başından dolayı önündeki saç tutamları yüzünü gölgeliyordu. Çenesinden hafifçe tuttu ve o da Chaeyoung gibi başını eğdi. "Chaeyoung iyi misin?"
Chaeyoung'un gözlerinden durmadan yaşlar akıyordu ve zangır zangır titriyordu. Yugyeom'un müdahale etmesiyle kalabalıktaki sesler durulmuş ve herkes o tarafa bakmaya başlamıştı. Chaeyoung'un okuldaki istenmeyen varlığı şimdi daha net belli oluyordu. Çoktan müdahale edilmesini söylemesi gereken Flave Başkanı öylece kindar bir bakışla izliyordu. Symred'in de pek umursadığı söylenemezdi. Çok sürmeden kalabalık tekrar sohbetine devam etmeye başladı. Chaeyoung'u şimdi sadece temsilciler ve yardımcıları izliyordu. Bir de Jungkook...
Yugyeom bu sefer tutuşunu sertleştirdi. "Chaeyoung bir şey söyle. Beni duyabiliyor musun?" Baekhyun bile ciddiyete bürünmüştü. Jisoo'nun da bu durumdan keyif aldığı söylenemezdi. Chaeyoung'u dikkate alan kimse olmaması onun bile sinirine dokunmuştu.
Chaeyoung'un gözleri kapandığında Yugyeom şaşkınca onu omuzlarından sarstı. Öfkeyle Symred'e baktı. O tarafa baktığı bile yoktu.
Yugyeom sinirle ayağa kalkacağı sırada tüm konuşmaları kesecek gür bir ses yankılandı. "Şifacılar derhal buraya gelsin! Bu ne sorumsuzluk?!" Ayağa kalkan Jungkook olmuştu. Symred dahil diğer başkanlar şaşkınca Jungkook'a baktı. Jungkook keskin bakışlarını Symred'e çevirdi ve bakışlarını ondan ayırmadan aynı ses tonuyla devam etti. "Ayrıca bu yemeğe bir son veriyorum. Symred'in sorumsuz davranışlarına daha fazla katlanmamıza gerek yok."
Jungkook arkasına döndüğünde bu sefer Symred ayağa kalktı. Herkes ikisini izliyordu, bu sırada şifacılar da içeri girmişti. "Sen kendini ne sanıyorsun, Jeon Jungkook?!" Kalabalığa döndü ve tehditkarca elini salladı, kendinden geçmiş gibiydi. "Bu salondan dışarı adımını atacak herkesi bizzat kendim cezalandıracağım!"
Öğrenciler bariz bir şekilde gerilmişti. Yeni öğrenciler ise diğerlerine oranla daha fazla gergindi. Kimse tek kelime edemiyordu. Herkes donup kalmıştı.
