2. ufak tefek yalanlar

91 16 11
                                    

siyah şeytan'ın önceki bölümünde...

Jungkook'la arasına derin mesafeler girmiş olan Chaeyoung gittikçe kontrolünü kaybetmiştir. Ortada bir terslik olduğuna inanarak hayatının eski bir döneminde yer edinmiş olan Asher'dan yardım istemeye kalkışır.


-Flave Başkanı Valor-

Asher'ın duraksaması yitirdiğim tüm umutlarımı tekrar canlandırmış ve dudaklarıma belli belirsiz bir tebessüm yayılmasına sebep olmuştu

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Asher'ın duraksaması yitirdiğim tüm umutlarımı tekrar canlandırmış ve dudaklarıma belli belirsiz bir tebessüm yayılmasına sebep olmuştu. Buruk bir tebessümdü bu, umut kırıntısının etkisiydi sadece. Arkasını dönmesini ve sormasını bekledim. O sırada zihnimde binlerce cevap uçuşup durdu, birbirlerine dolandılar. Ne diyeceğimi, nasıl anlatacağımı bilemez bir halde heyecanlandım. Bu sorunu nasıl anlatabilirdim, nasıl anlamasını sağlayabilirdim? Zihnim bunlarla meşgul halde dalgınca Asher'ı izliyordum. Asher yana döndü ama bana bakmadı, düşünceli bir şekilde yeri izliyordu. Çok uzun sürmedi bu hali, sonra sessizce işi olduğunu mırıldanıp yoluna devam etti. Şok içinde kalakaldım. Zihnim tüm cevapları bir anda savuşturdu ve koca bir hayal kırıklığıyla sustu. Gözyaşlarıma yenileri eklendi, soğuk havada sıcak yaşlar yanaklarımdan aşağı süzülüyordu. Asher'ın gerçekten bana yardımcı olabileceğini düşünmüştüm. Bunu ciddi ciddi düşünmüştüm. Şimdiyse elimde koca bir sıfır vardı. Hatta koca bir sıfır yoktu. Sonuçsuz bir umut ve koca bir hayal kırıklığı vardı.

Kısacası baştakinden sonuç olarak bir farkım olmasa da yüreğimde kısaca yer edinmiş o umudun filizleri şimdi zehirli sarmaşıklara dönüşmüş; yüreğime dikenlerini batırıyor, zehrini akıtıyordu. Bu umut çabasına hiç girmesem şimdi daha da kötü olmayacaktım.  

Dahası şimdi başka bir şey için daha endişe duyuyordum. Asher'a konunun Jungkook olduğunu söylemiştim. Belki de Asher zevk aldığı gibi ortalığı karıştırmak için gidip Jungkook'la konuşacaktı. Hala ortalık karıştırma peşinde koşuyordu da sadece bana yardım etmek istememişti belki de. Sonuçta iyilik meleği falan değildi ya. Ve bu durumu kesinlikle daha da kötüye götürecekti. 

Yanaklarımdan süzülen yaşları sertçe sildim ve sinirle dişlerimi sıktım. Her şeyi daha da berbat etmekten delicesine korkuyordum. Bu işe girerken hiçbir şeyin daha da kötüye gidemeyeceğini düşünmüştüm ama Jungkook'la aramızdaki ilişkinin kopuk olmasındansa onu kaybetmek bambaşka bir şeydi ve çok daha korkutucuydu. En başından işlerin bu noktaya geleceğini nereden bilebilirdim ki? Daha bir sene önceye kadar işler çok farklıydı, o zaman bana böyle bir şey yapacağımı söyleseler imkansız olduğunu söylerdim. Sonuçta tüm o engelleri atlattıktan sonra her şeyin mükemmel olması beklenirdi , değil mi? Birbirimize kavuşmak için binbir türlü ölümden dönmüştük. İşin sonunda böyle acınası bir durumda olacağımı kim tahmin edebilirdi ki?

Kısa bir süre sakinleşmeye, kendimi toparlamaya çalıştım, en azından nemli gözlerimin normale dönmesini bekledim. Ortalığa bu halde çıkmak istemiyordum, şu sıralar göz önündeydim ve bu halde yakalanmak son istediğim şeydi. Rüzgarın hırçınlığı devam ediyor olsa da saçlarımı düzelttim ve iyi göründüğümden pek emin olmasam da oradan ayrıldım.

𝘀𝗶𝘆𝗮𝗵 𝘀𝗲𝘆𝘁𝗮𝗻'ʳᵒˢᵉᵏᵒᵒᵏ'Where stories live. Discover now