3 ~Zaaf~

221 22 22
                                    

"Sen de kimsin?"

Acı ve karanlık hissettiğim sadece bundan ibaretti. Hiç bir şey göremiyordum, yavaşça gözlerimi araladığımda yanımdaki Sana' yı gördüm. Elimi tutmuş endişeli gözlerle beni izliyordu. Büyük bir odadaydım bir sürü ilaç ve yara bezleri vardı yattığım yatağa da bakılırsa revirdeydim.

"Sana neler oluyor neden buradayım?" yerimden hafifçe doğruldum ve onun bir şeyler söylemesini bekledim. " Festivalde prens boynuna dokunduğunda bayıldın, prens saraydan çıkmamızın yasak olduğunu sana ayıldığında bazı sorular soracağını söyledi. Rahibelere haber verdim birazdan gelir."

"Sana orada bayılırken boynumdaki iz parlamıştı aynı prensinki gibi, neden oldu bu?" Sana bunu dememle eş zamanlı olarak ağızını şaşkınlıkla eli ile kapadı ve yatağa biraz daha yaklaştı ve kendi kendine mırıldanmaya başladı " Bu gerçekten olabilir mi, benim arkadaşım... hayır ya değildir, olmaz Tanrı aşkına sen beni kutsa." Sana'yı omuzlarından tutarak kendime doğru çektim. "Sana Tanrıyla konuşmayı bırakta ne olduğunu söyle artık." yerinde kıpırdandı etrafı kolaçan etti ve fısıldamaya başladı

"Bak, aslında Su Krallığının tek çocuğu Prens Jimin değil yıllar önce Su Kralı sömürgeye karşı geldiğinde Ateş Krallığı Savaş bayraklarını indirmiş. O zamanlar Kraliçenin yeni doğan kızı varmış söylentiye göre onu kaçırıp köyün birine bıraktırmış."

Sana'ya boş boş bakıyordum bu bizi niye ilgilendiriyordu? "Sana bundan bize ne bırak onların günahınıda Tanrı düşünsün." Sana göz devirdikten sonra beni omuzlarımdan tuttu "Jisoo bazen seni çözemiyorum. Soyluların yani kraliyet ailesinin bir izi olur. Bu her krallıkta farklıdır. Eğer Prens Jimindede aynı iz varsa sen bir soylu olabilirsin."

Sana'nın söyledikleri çok saçmaydı sonuçta annem ve babam belliydi ve kesinlike kral ve kraliçe değillerdi. "Sana ama bu saçma annem ve babam zaten köylü." Sana biraz duraksadı ama aklına bir şey gelmiş olacakki devam etti "Olabilir zaten o bebeği de köye bırakmışlar diye biliyorum ayrıca güç emici seni kaçırdıysa gücünü almış olabilir buda hafıza kaybı gibi fonksiyonlara yol açar. Ayrıca kaçıralan bir bebekti sonuç olarak o sende olsan hatırlayamazsın." Sana'nın dedikleri bir o kadar saçmayken olma ihtimalini düşünmek bile istemiyordum.

İçerinin kapısı iki şovalye tarafından açılmıştı. Sana hemen yerinde doğruldu ve eğildi, biraz sonra gelen prens, Sana' ya kalkması için işaret verdi. "Leydi Sana, Leydi Jisoo ile konuşma müsadesi veririr misiniz?" Prens bunları söylerken önünde reverans yapmıştı. Dövmeleri kadar korkutucu değildi sanırım. Bir prens bu kadar nazik olmamalıydı.

Sana hemen önünde tekrar eğildi ve eğilmeye devam ederken konuştu. "Efendim ben sizi yalnız bırakayım. Lakin haddim olmasada söylemek isterim arkadaşıma lütfen zarar vermeyin." Sana tekrardan doğruluğunda prens elini hayır anlamında salladı. " Merak etmeyin Leydi. Bana güvenebilirsiniz." Sana odadan çıktı ve biz yalnız kaldık.

Prens Jimin üzerindeki siyah pelerine benzer şeyden kurtulduktan sonra Sana' nın az önce oturduğu sandalyeye oturdu." Anlat!" Sesi ürkütücüydü kaba değildi ama meraklı olduğu belliydi. " Neyi?" Bu kadar kaba olmamam gerekiyordu ama şuan boyun eğebileceğim bir zaman degildi. "İzini, kim olduğunu, nerede yaşadığını, anneni ve babanı kendini anlat ama ilk önce izinden başlasan daha iyi olur."

Cümlelerimi toparlamak için biraz bekledim ve gerçekleri anlatmak istedim çünkü bana güven veriyordu.
" Bakın izim hakkında ne düşünüyorsunuz bilmiyorum ama o boynumdaki bir lanet annem bana hep saklamam gerektiğini söylerdi. Asırlar önce milyonlarca insanın ölümüne sebep olan Kral Dong Min ile aynı ize sahip olduğumu ve bunun bana lanet getireceğinden bahsederdi." Biraz düşündü bir şeylerden emin olmak istiyor gibiydi. "Yanılıyorsun onunki çamur lekesi gibiydi bir sürü köşesi vardı. Ama seninki tam aksine bir yıldız gibi beş köşesi var." Ensesini bana doğru döndü ve izini görebilmem için eğildi " Aynı benimki gibi Leydi." Bu gerçek olamayacak saçmaydı şuan bir sınavdayız. Tanrı günahlarımı affettirmek için beni sınava tabi tutmuştu kesinlikle.

 Devil's Face |bts⭑bp| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin