Devil's Face |bts⭑bp|

16 ~Plan~

Bölüme başlamadan önce Vsoo ile ilgili bazı şeylerden bahsetmek istiyorum. Jisoo ve Ahn Bo Hyun'un bir ilişkisi olduğu açıklandı. Tabiki Jisoo'nun her zaman en büyük destekçisiyim ama yinede bu yaşadığım büyük yıkımı değiştirmez. 2019 yılından beri Vsoo shipperım ve bu değişmeyecek. Şuan sevgili olmasalarda geçtiğimiz yıllarda Vsoo'nun KESİNLİKLE bir ilişki yaşadıklarına inanıyorum ve hala yaşadıklarına dair ümidimi yitirmedim. Yinede benim dediklerim yanlış çıksa bile Vsoo shiplemenin kötü olduğunu sanmıyorum ve bu kitabı yazmaya devam edeceğim. Benim shipim benim kararım. Umarım sizde ümidinizi yitirmez ve okumaya devam edersiniz.(Yg umarım yine oyunlar çevirmiyordur.)

Önüme getirilmiş şarabı yudumlarken vals yapan insanları seyrediyordum. Jin'in nişan duyurusunu yapmasından sonra getirilen yüzükleri takarak resmi olarak nişanlanmıştık. Böyle bir şey beklemiyordum lakin benim için ne kadar erken o kadar iyiydi.

Masaya baktığımda sadece Suga, Taehyung ve ben vardık. Diğerleri davetlilerle konuşuyor ya da vals yapıyorlardı. Suga'nın ölümcül bakışlarına ne var dercesine baktıktan sonra hızlıca ayağa kalktı. Taehyung'un bakışlarıda artık onun üzerindeydi.

"Jisoocum konuşmamız lazım iki dakika gelebilir misin?" Taehyung bir bana bir Suga'ya baktıktan sonra boş bakışlarla önüne geri döndü. Onun bu hali sinirimi bozsada Suga ile konuşmak için ayağa kalktım ve yanına geldim.

Davet salonundan çıkıp daha küçük bir odaya girdiğimizde içeride sadece biz vardık. Öyleki canavar bey gerçek yüzünü gösterip bana kükremekle meşguldü.

"Nasıl bir aptalsın Jisoo? O kadar konuştuğumuz şey yalan mıydı?" Yanına yaklaştığımda konuştum.

"Hiç bir şey yalan değildi. Sadece senin planın uzun ve yıpratıcıydı. Ben bu işi kendi stilimle halledeceğim" Suga histerik bir kahkaha attı.

"Senin stilin neymiş Jisoo Hanım?"

"O gün sizin saraydan ayrılıp Toprak Krallığına gittiğimizde bazı şeyler farkettim. Senin dediğinin gibi Taehyung'un benden hoşlandığı yok. Hatta aynı yatakta yatmamıza rağmen beni arzu etmedi bile. Ayrıca şuana kadar Jennie içinde bir tehlikeydim. Namjoon beni 'Eğer Jennie'nin önünde engel olursan seni yok ederim.' Diye tehdit bile etti." Suga'ya söylediklerim fazla gelmiş olmalıki beni durdurdu.

"S-siz aynı yatakta ne ara yattınız? Ayrıca Namjoon neye dayanarak seni tehdit etti?"

"Onlar uzun hikaye. Asıl söylemek istediğim şu. Jin'le nişanlanıp hem kendimi garantiye aldım hem de sarayın içine girmiş oldum." Suga keyifli olmuş bir gülüş sundu.

"Yoksa sen saraya Taehyung'u ayartmak için mi girdin?" Dediklerine kaşlarımı çattım ve yumruğunu omzuna geçirdim. O geri sendelerken konuştum.

"Öyle deme! Sadece kendime aşık edeceğim." Suga kahkalarla gülmeye başladığında yumruğunu suratına geçirmek istiyordum.

"Heee daha ahlaklı ayartacağım diyorsun. Neyse en azından Ateş Krallığının ipini çekmiş oluruz." Başımla onu onayladım.

"Aferin Jisoocum güzel plan ama benden demesi Taehyung'un sana olan ufak ilgisi kazandığını zannettirmesin. O biraz çapkındır. Özellikle seninle eğlenip bir köşeye atılmamaya dikkat et." Ona yapmacık bir gülüş sunsamda dediklerinin ihtimal olmasını değiştirmiyordu. Elleri ceplerinde bana doğru eğildiğinde eski ciddiliğine geri döndü.

"Asıl sen bana ihanetini açıkla Jisoocum." ondan ayrılmak için bir kaç geri adım attım.

"Taehyung Ruh Emicilerin senin planın olduğunu öğrenmiş. Bu yüzden benide aldı ve Toprak Krallığına gittik. Teklifini reddetmem şüphe uyandıracağından gittim. Ayrıca biz bir takım değiliz yaptığım ihanet değil karar vermekti." Suga ellerini bravolar eşliğinde çırptığında tabiki dalga geçiyordu.