15 ~Davet~

104 20 18
                                    

Kulaklarımın çatallanması kısa bir süre dikkatimi dağıtmışken Jin kırılan fincanı izliyordu. Onun bir süre cevap veremeyeceğini anladığımda sözlerime devam ettim.

"Bu ani cevabım sizi şoka uğratmış olmalı prens kusura bakmayın lütfen. Evlenmek büyük bir sorumluluk bunu hem biz hem de krallıklarımız kaldıramayabilir. Bu yüzden bir süre nişanlı kalıp birbirimizi tanımak, halkında bu karara alışmasını sağlayacaktır." Jin'in bakışları fincandan bana kaydığında dediklerimi düşünmek ortamda kısa bir sessizlik yarattı.

"Haklısın prenses. Aslında yakın zamanda yaşadığımız felaketleri unutmak adına dört krallığı ağırlayarak bir davet vermeyi planlıyordum. Yarın akşam bu daveti gerçekleştirip nişanlanacağımızı dört krallığada yaymış oluruz." dediklerini onayladığımda birbirimize hafifçe tebessüm ettik.

"Madem buraya kadar geldin, o zaman bizde şimdiden birbirimizi tanıyalım. Öncelikle şunu söyliyeyim bu saatten itibaren bana Jin diye hitap et lütfen. Bu ilişkimizi daha samimi kılacaktır."

"Peki Jin. Lütfen sende bana adımla hitap et." Jin gülümseyip devam etti.

"Aslında senin hakkında pek bir şey bilmiyorum ama aynı şekilde sende benim hakkımda bilmiyorsundur bu yüzden önce kendimi tanıtayım. Yirmi altı yaşındayım. Disiplinli ve kuralcıyımdır bazen sert bir insan da olabiliyorum ama sana karşı öyle olacağımı sanmam. Üç kardeşiz ama Taehyung ve Lalisa ile aynı anneden değilim. Taehyung yirmi üç, Lalisa ise yirmi yaşında olduğundan en büyükleri benim. Kısaca veliahtım. Her kralıktta tahta geçme prensibi farklıdır. Ateş krallığında eski kral yaşasa dahi en büyük çocuk otuz yaşına geldiğinde tahtı devralır. Söyleyeceklerim şimdilik bu kadardı Jisoo. He bide ister nişanlı ister evli olalım bizim sarayımızda kalmalısın kültürümüz böyle." Son cümle biraz canımı sıksada önüme tepsiyle sunulmuş bu taklifi tabiki kabul edecektim.

"Pekala sıra bende sanırım. Yirmi bir yaşındayım. Bir ay öncesine kadar kendimi köylü zandediyordum lakin Su Krallığının kayıp prensesiymişim. annem ve babam bildiğim insanlar, ben küçükken vefat edince evsiz iki arkadaşımla mini bir kulubede yaşamaya başlamıştık. Kai ve Sana dışında yakınım yoktu. Tabiki zorlu hayat bana, hırsı ve mücadeleyide öğretti. Her ne kadar gücüm ortaya çıkmasada pes eden bir kişiliğim yoktur. Ayrıca şartlarını da kabul ediyorum sizin kültürünüz artık benim kültürüm sayılır." Jin dediklerimden memnun olmuşa benziyordu. Biraz daha sohbetin ardından havanın kararmasıyla Jin'le olan konuşmamız sona erdi. Saraydan ayrılmak üzere bahçeye inmişken Lalisa ile karşılaşmak ona sormam gereken bazı soruları hatırlattı.

"Hey! Lalisa konuşabilir miyiz?" Bahçedeki köpekle ilgilenen Lalisa arkasına döndüğünde sanki bütün gündür bu anı bekliyormuşçasına yanıma koştu ve sabahki gibi koluma girdi. Yürümeye başladığımızda direkt konuya girdim.

"Jin'le görüşeceğimi bilmene rağmen niye Taehyung'un odasını tarif ettin?" Bir anda bu soruyu beklemeyen Lalisa açık oynayışımı beğenmişe benziyordu.

"Eh madem yakalandım Jisoo-shii açıklayacağım ama önce bir soru sormalıyım." başımı evet anlamında salladım.

"Abimle ne konuşmak için geldin?" bir kaşını kaldırmış bana bakarak yürümeye çalışıyordu. Sanırım ona söylesem bir şey olmazdı.

"Abinin teklifini kabul ettim Lalisa, yakında nişanlanacağız." Lalisa yüzünü buruşturdu.

"Biliyordum! Bu yüzden senin Taehyung'la son kez konuşmanı istedim."

"Taehyung'la ne alakası varki?"

"Jisoo bence fazla ani kararlar veriyorsun. Jin'e karşı duygular beslemiyorsun o ayrı bir konu lakin sırf Taehyung ve öbür bir kaç aptal için güç gösterisine ihtiyacın yok. Bugün seni Taehyung'un yanına gönderdim çünkü aranızı düzeltebileceğime inandım. Şuan iki abimede bir şeyler hissetmezken sırf inat için yaptığın şeyin farkındasındır umarım. Ayrıca seni ve abilerimi mühürleyen anlaşmayı yapan insanlar çoktan öldü mühürü halk bilmediği sürece abimlerinden biriyle evlenmene gerek yok." Yani mühür şimdilik etkisiz. Aslında bu işime gelir. Asıl takıldığım Lalisa'nın iyi taspitler yapmış olmasıydı. Bakalım ben güzel tespitler yapabiliyor muyum?

 Devil's Face |bts⭑bp| Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin