0: ilk karşılaşma

725 73 71
                                    

"biraz nefes almaya ihtiyacın olduğunu anlıyorum ama yine de şehirde yalnız dolaşman güvenli değil."

chan kuzeni ve aynı zamanda en iyi arkadaşı olan hyunjin'in söylediklerine göz devirmeden edememişti. aynı konuşmayı ailesinden ve sürünün onu destekleyen büyüklerinden defalarca kez dinlemişti. duymaktan bıktığı şeyleri bir de en iyi arkadaşından duymak istemiyordu.

"beni sıkmayacağına söz verdiğin için çıkarken sana da haber vermiştim."

"yalnızca seni düşünüyorum."

chan hyunjin'in ve kalan herkesin onu düşündüğünü bilse de bu ilgileri onu yoruyordu. sürü büyüklerinin çoğunun chan'ın en iyi baş alfa adayı olduğunu düşündüklerini ve destekledikleri baş alfa adayının bir saldırıya kurban gitmesinden korktuğunu biliyordu. baş alfa olmak için edilen rekabetin ne kadar çirkinleşebileceğini bildiklerinden gerekli şartlar sağlanana kadar chan'ın güvende olmasını istiyorlardı. bu yüzden son bir yılda chan'ın kişisel alanı oldukça kısıtlanmış, geceleri yalnız uyumasına bile zor izin verilir olmuştu. zamanı geldiğinde baş alfalığa hazır olması için her gün çok zorlu antrenmanlara katılıyor ve antrenman dışında kalan zamanını da sürünün büyükleriyle ya da kütüphanede geçiriyor, her açıdan donanımlı bir lider olması için yetiştiriliyordu. baş alfa olma ihtimalinin baskısı bambaşkaydı ve bunun yanında biraz yalnız kalıp kafa dinlemesine bile izin verilmiyordu.

"o zaman beni biraz rahat bırak."

chan hyunjin'in peşlerine başka kimseyi takmamış olmasına minnettardı. ona ailesinin ortalığı ayağa kaldırmasından korktuğu için haber vermişti. çünkü yalnız başına ortadan kaybolursa sonuçlarının iyi olmayacağını biliyordu. hyunjin'in yanındaki varlığı en azından ailesini biraz olsun yatıştırır diye düşünmüştü.

insan kalabalığını yararken etrafına bakıp varlığından habersiz sürüsünü inceliyordu. son zamanlarda dışarı çıkmasına pek sık izin verilmediği için sürüden onu tanıyanların bile yüzünü unutmaya başladığına emindi ve onu tanımayan, ondan büyük beklentileri olmayan insanların arasında özgürce dolaşabilmek iyi hissettiriyordu.

"rahatsın, hayatının en iyi dakikalarını yaşıyorsun sonuçta. pazarda dolaşarak."

"her yer o evden iyidir."

chan ailesini çok sevse de o evde boğuluyordu artık. varlığından habersiz insanların arasına karışmak konforlu evine tıkılıp kalmaktan yüzlerce kat daha iyiydi.

"abartıyorsun. sürünün gördüğü en iyi baş alfa olacaksın, hepsi baş alfa olduğunda aklına bile gelmeyecek önemsiz şeyler."

"belki de benim yerime sen baş alfa olmayı denemelisin. her şeyi bu kadar basit gördüğüne göre baş alfalık seni çok da zorlamasa gerek."

chan hyunjin'in de en az onun kadar nitelikli bir alfa olduğunu biliyordu ama gözü hiçbir zaman baş alfalıkta olmamıştı. ona sunulan tüm teklifleri reddetmişti çünkü böyle büyük bir sorumluluk almaktan korkuyordu. tek istediği sevimli eşiyle birlikte gözlerden uzak, rahat ve mutlu bir hayat sürmekti.

chan adımlarının hızını arttırınca hyunjin'le aralarındaki mesafe biraz daha açılmıştı.

"chan öyle demek istemediğimi biliyorsun."

kimseye çarpmamak için sürekli etrafına bakıyor ve gördüğü her kurdun yüzünü inceliyordu. içlerinde yüzü tanıdık gelenler olsa da çoğuna yabancıydı chan. yine de üstün duyularını kullanarak etrafındaki her yüzü görüp hafızasına kazımaya çalışıyordu. bir gün buradaki her kurdun lideri olacak ve onlar için savaşacaktı.

found & lost • banginhoTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon