Parti

168 147 259
                                    

Hikayeme bakanlar lütfen oy kullanmayı unutmayın⭐
Keyifli Okumalar!💐

Birden gözüme vuran güneşin ne olduğunu anlamak için gözlerimi araladığımda kapatmam bir oldu. Balkonum açık perdem açık bir şekilde uyumuştum. Güneşte tam benim yüzüme doğmuştu, alelacele yataktan fırlayıp perdeyi kapatmaya gittiğim sırada bir şey düşürdüm ama önceliğim perde olduğu için oraya gittim, aniden kalktığım için başım dönse de sendeleyerek düşmeden perdeyi çekebilmiştim.

Yavaş adımlarla yatağıma doğru ilerlerken aklım yataktan çıkardığım şeye takıldı. Eğilip baktığımda bir fotoğraf olduğunu fark ettim yine dehşet dolu gözlerle baktığımda ilk başta anlayamamıştım, fotoğrafı elime aldığımda bana gönderilen olan fotoğraf olduğunu anlamıştım. Arın'ın dizinde yattığım dağ eviydi, istemsizce gülümsemiştim.
Hemen arkasını çevirip baktığımda bir not vardı "ÖZÜR DİLERİM" kocaman harflerle yazılıydı.

Arın'ın getirdiğini tahmin etmiştim, ne için özür dilediğini anlayamamıştım. Bir haftadan fazla süredir Arın'la konuşmamıştım, daha doğrusu beni sevdiğini itiraf ettiği geceden beri. Ne ondan haberim vardı, ne de fotoğrafları kimin yolladığına dair. Komodinde duran telefonumun ekranını açıp saate baktım henüz erken saatte olduğu için geri uyuma kararı almıştım. Fotoğrafı da yastığımın altına saklayıp geri uyumaya devam etmiştim.
Rüyamın en güzel yerinde biri adımı sesleniyordu.

"Akgül.. Akgül" umursamadım rüyadan geliyordur diye ama bu seslenmeler artmaya başlayınca gözümü açıp kim olduğunu görmek istedim. Annemdi. Her zamanki gibi ritüel annem.
"Efendim anne" dedim yatakta mayışarak halâ uykum vardı uyumak istiyor, dinlenmek istiyordum.
"Kalk haydi misafirimiz var" dediğinde gülüşünün altındaki sinsiliği çözememiştim.
"Kim?" dedim ellerimle gözlerimi ovuşturarak.
 "Sevda geldi kahvaltıya Bedir de evde işe de gitmemiş muzur" dediğinde şaşkınlığımı gizlemeye çalışıyordum.
Bedenimin heyecanlandığını annem görmesin diye dualar ediyordum içimden.
"Tamam" deyip odadan çıkmasını bekledim.

Kapıyı kapattığı an yatakta bağdaş kurup oturdum. "Acaba neden geldi? Arın'da var mıdır ki? Hem olsa annem onu da söylerdi" diye içimden geçiriyordum ardı arkası kesilmeyen soruları. Misafirimizi fazla bekletmemek adına hemen yataktan çıkıp elimi yüzümü yıkadım. Üzerime bir kot pantolon ile beyaz tişort giyip, dağınık saçımı da Akgül Aktaç stili, dağınık bir topuz yapıp aşağı inmiştim. Heyecanlıydım. Nedendi bilmiyordum. Belki de Arın'ı görme umuduna tutunduğum içindi. Bir haftadan fazla süre geçiyordu ve Arın'ı hiç görmemiştim. Bir aydır her gün görmeye alışmıştım sanki. İçeri girdiğimde sadece Sevda'yı gördüğümde düşen yüzümü belli etmemek üzere gülümseye çalıştım. Ne kadar başarılı oldum bilemiyorum tabi.

"Hoş geldin canım günaydın" deyip sarıldık birbirimize.
Oturmamı beklerken oturduğum zaman oda oturmuştu masaya.
En azından "saygılı iyi bir kız" diyerek geçirdim içimden.
Gözlerine baktığımda sanki Arın'ın gözlerini görüyormuşçasına heyecana kapılmıştım.
"Günaydın hoş buldum ablacım nasılsın, geçmiş olsun başına gelenleri de duydum" yüzünde aşırı derece de mutluluk içeren bir ifadesi vardı.
Acaba abisinin bana sevdiğini itiraf ettiğini biliyor muydu? Biliyordur diye düşündüm, birbirlerinden hiçbir şeyi saklamıyorlardı çünkü, sonra afacana baktım, neler saklamıştım ondan, halâ saklamaya devam ederken. Nasıl bir ablayım diyerek kendime sövdüğümde Sevda'nın sorusunu cevapsız bıraktığım için hemen konuşmaya başladım.

"Evet öyle oldu malesef, iyiyim sen nasılsın" dedim bende aynı güler yüzle gülmeye devam ederek.
"İyi olmuş hem a.." deyip sustu, bir şey diyecekti ama diyemedi.
"Abi" mi demek istemişti? Kafamı kurcalamıştı susması.
Bir anda lafı toparlayıp tekrar konuşmaya başladı "hem ailen burada, birlikte vakit geçirirsiniz" derken birden gözlerini kaçırdı benden, o an anladım ki Arın'dan bahsedecekti. İfadesiz bir yüz ifadesi takındığımdan bu duruma pekte mutlu olmadığımı belirtmiştim. Sevda da ise yüzümün ifadesini görünce, bu ifademi takmayıp gülümsemeye devam etmişti. Kahvaltıyı yaparken oluşan sessizlik ölüm sessizliği gibiydi aynı, sanki her an kapı çalacakmış ta kara haber gelecekmiş gibiydi. Kafamdan bu düşünceleri atmaya çalışıp kahvaltıya odakladım kendimi. Bu sessizliği bozan kişi Sevda oldu.

KÖTÜ KRAL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now