Savaşın Galibi

165 122 262
                                    


Hikayeme bakanlar lütfen oy kullanmayı unutmayın⭐
Keyifli Okumalar!💐

İşte her şey buraya kadardı belki de? 

Demir kapıda durmuş "bu evlilik asla olmayacak" diye sayıklıyordu.
Yanında Aslı ve Arın'ın kardeşi Tuğberk'te vardı. Aslı Demir'i engellemeye çalışıyordu. Demir bize silah tutmuş öylece duruyorduk.

"Demir bırak o silahı" Arın beni arkasına almış korumaya çalışıyordu.
"Bu evlilik olmayacak Akgül benim unutun onu" diyerek üzerimize doğru yürüdü Demir.
"Öyle bir şey olmayacak üzgünüm Demir. Akgül benim kadınım" olacak dediğinde Arın'a hayranlıkla bakıyordum.
"Sen öyle zannet" diyerek Demir beni çekip aldı Arın'ın arkasından.

Bir koluyla boğazımı sarmış, bir elinde silah kafama dayatmış öylece geri geri adım atıyordu.
Bu defa herkesin önünde kaçırılıyordum. Arkadaşlarım. Ailem. Herkes buradaydı ve bu adama karşı bir şey yapamıyorlardı.
"Gelmeyin öldürürüm kızı" diyerek silahı başıma daha çok dayadı.
Silahı bir onlara tutuyordu, bir bana. Bu defa korkmuyordum. Bu defa her şeyin bittiğinin kanıtıydı.

"Bana yar olmuyorsa sana da yar olmayacak Arın efendi bitti artık her şey" Demir beni çekiştire çekiştire kapının dışına getirmişti.
Kapıda polislerde bekliyordu. Komiser Ali dediğini yapıp takibe almıştı Demir'i ama onlarda bir şey yapamıyorlardı.
 Bedir bana doğru yaklaşıyordu ki Arın engelledi "gitme ablana zarar verebilir iyi değil" demişti.
Bende kimsenin peşimizden gelip bir zarar görmesini istemiyordum.
Ama kurtulmam gerekiyordu. Arkamızda polisler, önümüzde ailem çok zor durumdaydım.

"Demir lütfen yapma beni çocuğumuzla yalnız bırakma"
"Ne Aslı hamile mi" dedim içimden. Olaylar başka bir boyuta gidiyordu.
"Nereden bileyim benim olduğunu?"
"Senin. Yani bizim çocuğumuz yemin ederim" Aslı yeminler etse de inanmıyordu onun çocuğu olduğuna. Polisler Aslı'yı çoktan almışlardı. Ama Demir...
Demir'i yakalamak güçtü.

"Şimdi biz Akgül'le yurt dışına yeni bir hayat kurmaya sizi unutmaya gidiyoruz" diyerek bana baktı "elveda de arkadaşlarına sevgilim. Ailene bak son kez" çırpınsam da kurtulamıyordum.
Sıkı sıkı tutmuş bırakmıyordu. Ağlamadım. Korkmadım ama bu yurt dışı fikri baya kötü bir fikirdi. Nasıl kurtulabilirim diye düşünürken beni arabaya doğru götürüyordu ki aklıma birden bir fikir geldi. Demir'e belli etmeden bir polisle kaş göz işaretleriyle anlaştım. Polis Demir'e belli etmeden arabaya doğru yürümeye başladı. Bende bir hamleyle ondan kurtulacaktım. Ama ilk önce konuşma yapmak istemiştim. Onunda duyması gerekiyordu.

"Arın" diye seslendim.
"Efendim" çakır gözleri hem öfke hem korku ile kaplıydı.
"Seni seviyorum ve evlilik teklifini kabul ediyorum Kötü Kral" diyerek dirseğimi Demir'in göğsüne geçirdiğim gibi kolları açıldı.
 Acı içinde inlerken ben Arın'a doğru koştum. O poliste Demir'i yakalamış götürüyordu. Arın'a sarılıp
"Artık bitti evlenebiliriz" diyerek ağlıyordum.
Polisler Aslı'yla Demir'i alıp gitmişlerdi. Tuğberk bize iğrenç bakışlarıyla baksa da onu umursamadığımız için oda gitmişti. Annem ve babama sarılıp sakinleşmelerini istiyordum. Afacana da sarıldıktan sonra tekrar Arın'ın yanına gidip elindeki yüzüğü takması için parmağımı uzattım. Yüzüğümü taktıktan sonra, onun için olan yüzüğü de ben onun parmağına takmıştım. Arın'a sarılıp, sırtında olan elimi kaldırıp yüzüğüme baktım. Çok güzel bir tektaştı. Hayranlık duymuştum.

Kulağına "Seni seviyorum Arın Soylu" diyerek kendimi geri çektim.
Artık her şey gerçekten bitmişti.
Güzel günler bizi bekliyordu. Biz bunu hak etmiştik. Sonuna kadar çabalamış, yaralanmış, vurulmuş, korkmuş olsak ta biz bunu hak etmiştik. Güçsüz olduğum zamanlarda ağlasam da kendi kendime güçlü olmayı öğrenmiştim ben.

KÖTÜ KRAL (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now