Benim Meleğim ( Melez)

29.Bölüm

İyi okumalar ❤️

Okul çıkışı eve geldiklerinde Melodi çantasını dolabın yanına koyup bir kaç kıyafet almış ve odadan çıkmıştı. Üzerini bir kaç dakika içersinde değiştirip tekrar odaya geldiğinde Arem direk olarak önüne çıkıp " Neden bu kadar durgun duruyorsun?" diye sormuştu. Melodi omuzlarını silkip yüzüne  yalancı küçük bir gülücük kondurduktan sonra
" Okulda yorulmuşum sanırım bir şey yok." diyerek yanıtlamıştı. Ardından yan tarafa doğru geçip yatağa gitmek isterken Arem onun kolundan tutup duvara yaslamış ve " Tamam bu da olabilir mantıklıydı. Şimdi diğer sebebi söyle." dediğinde Melodi bir süre sessiz kalmış ardından " Ama başka bir sebep yok ki?" demişti.

Arem kollarını Melodi'nin iki yanına koyduktan sonra " Melodi bana yalan söyleme bu hoşuma gitmiyor. Durum ne olursa olsun bana doğruyu söylemeni istiyorum. Aynı şekilde bende sana ne olursa olsun doğruyu söyleyeceğim." demişti. Melodi gözlerinin dolduğunu hissettiğinde bunu umursamayıp " Söyle o zaman. Rüyama giren meleğin bizi yakalatmak ihtimali var mı?Sadece değişimin olduğunu değil birbirimizi sevdiğimizi de biliyor. Elinde çok güçlü iki koz var." demişti hafif yüksek çıkan sesi ile.

Arem biraz geri çekildikten sonra direk olarak Melodi'nin gözlerine bakmış ve
" Madem bir söz verdik yerine getirelim değil mi? Evet elinde büyük bir koz var. Evet bizi yakalatayabilir. Çok farklı psikopatik cezalar da verebilirler ki bunların hiçbiri ile karşılaşmana izin vermeyeceğim. Ama sana seni sevdiğimi söylerken zaten bunları göze aldım. Gerekirse melek diyarında yaşayan tek bir tane canlı hücre kalmayana kadar orayı yok ederim. Ama seni bırakmam." demişti bütün ciddiyeti ile. Melodi gözleri sulandığında kafasını aşağı doğru eğip gözlerini kırpıştırmış ve burnunu çekmişti.

Arem onun çenesinden tutup kendisine bakmasını sağladıktan sonra " Hem sen ne dedin az önce?" diye sormuştu kaşlarını kaldırıp. Melodi bir yandan burnunu çekerken diğer yandan
" Ne dedim?" diyerek kendisi de soru sormuştu. Arem burnunu Melodi'nin burnuna dokundurduktan sonra
" Birbirimizi sevdiğimizi de biliyor dedin." demişti. Melodi burnunu tekrar çektikten sonra kafasını duvara iyice yaslamış ve " Demedim ben öyle bir şey." demişti. Arem kaşlarını kaldırıp " Kim dedi o zaman?" diye sorduğunda Melodi bulunduğu küçücük alanda omuzlarını silkip " Bilmiyorum ben demedim." demişti tekrardan.

Arem küçük bir kıkırtıdan sonra
" Sevmiyor musun yani beni?" diye sormuştu gözlerini kaçıran kıza bakıp
Melodi hızla kafa sallayıp " Evet sevmiyorum. Hatta. Hatta nefret ediyorum senden." demişti. Arem biraz geri çekildikten sonra " Öyle mi. O zaman  ben senden daha çok nefret ediyorum." demişti. Melodi ona şaşkınca baktıktan sonra " Hayır ya ben gerçekten senden nefret ediyorum." demişti ona bakarak. Arem de kafa sallayıp onaylamış ve " Bende senden gerçekten nefret ediyorum. Hatta hergün sana olan nefretim artıyor." demişti.

Melodi yanaklarında hissettiği sıcaklık ile yine başka bir tarafta baktığında Arem ona gülüp tamamen önünden çekilmişti. Melodi Arem'in gitmesi ile derin bir nefes alıp diğer tarafta bakmış ve çantasını gözüne kestirdiği an ona doğru gidip " Ben şey yapayım ders çalışayım biraz. Bu aralar iyice boşladım." demişti. Arem ellerini beline koyup " Çalış bakalım en sonunda yine ders çalıştır diye benim yanıma geleceksin ama neyse." demiş ve Melodi'nin yatağına sırt üstü uzanıp kollarını kafasının altına koymuştu. Gözlerini kapattıktan sonra " Çalıştıktan sonra beni uyandır yoksa yerde yatmak zorunda kalırsın." demişti.

Melodi ona geri karşılık vermeden çantasından bir kaç kitap ve defter çıkarıp çalışmaya başlamıştı.

Sabah olduğunda Arem gözlerini açtığında Melodi'yi kafasının altına koyduğu kolunun üstünde bulmuştu. Küçük yere iki büklüm yattığı gördüğünde önce sinirlenmiş ardından yan olarak yattığı için bir tarafı şişen yanağını ve büzülen dudağını gördüğünde yüzüne bir gülümseme gelmişti. Saçı örülü olmasına rağmen önden çıkan artık oldukça uzamış olan perçemlerin Melodi'nin ağzına geldiğini gördüğünde boştaki kolu ile saç parçasını Melodi'nin ağzından uzaklaşırmıştı. Melodi huylandığı için mırıltılı sesler çıkardığında daha çok gülümseyip onu izlemeye devam etmişti.