Benim Meleğim ( Melez)

40. Bölüm

İyi okumalar ❤️

Saat sabaha yaklaştığında Arem hala kolları arasında uyuyan kızı izlemeye devam etmişti. Melodi'nin yüzüne gelen saçları kulağının arkasına attıktan sonra uzun zamandır yaşayamadığı tebessümü yüzüne kondurmuş ve genç kızın alnına küçük bir öpücük kondurmuştu. Melodi öpücüğün etkisi ile mırıldanıp kafasını Arem'in göğsüne bastırdığında Arem boşta olan kolu ile Melodi'nin kafasını kendisine doğru daha çok çekmiş ve saçlarını koklamaya başlamıştı. Haftalardır yaşamadığı huzuru tekrar hissederken bir yandanda ona birşey olacak korkusu ile herkesin taş olarak gördüğü kalbi pır pır atmaya başlamıştı.
Melodi'nin gitme saatine yakın ona sarılmayı bırakmış ve uyanması için dudaklarına kısa kısa öpücükler bırakmaya başlamıştı. Melodi öpücüklerden kaçıp kafasını Arem'in boynuna saklamaya çaldığında Arem ona gülüp elini Melodi'nin saçlarına atmış ve
" Bebeğim. Uyanman gerek." demişti kısık bir sesle. Melodi kafasını sallayıp Arem'e daha da yaklaşırken bir yandan da " İstemiyorum." diye mırıldanmaya başlamıştı.

Arem dudaklarını Melodi'nin çenesine bastırdıktan sonra " Bende istemiyorum. Ama zaten yeterince tehlike içerisine girmişken seni burda yakalatamam. Seni şuan hiçbir yerde bulamıyorlar. Benden ayrıyken bulunamazken benim yanımda yakalanırsan dayanamam. " demişti. Melodi gözleri dolmuş bir şekilde kafasını geri çektiğinde Arem yanaklarından tutup baş parmağı ile Melodi'nin yanaklarını okşamaya başlamıştı. Bir süre sadece gözlerine odaklandıktan sonra eğilip burnunu öpmüş ve " Ne olursa olsun tekrar bir araya geleceğiz ve o zaman gerçekleşemez dediğin bütün hayallerinin nasıl gerçekleştiğini ağzın açık bir şekilde izleyeceksin." demişti. Melodi akan burnunu çektikten sonra kafasını sallayıp Arem'e uzanmış ve çenesini öpmüştü. Arem ona güldükten sonra kapı sesini duyduğunda yataktan ne kadar istemese de kalkmış ve Melodi'nin de kalkmasına yardım etmişti. Kapı açıldığında ise Melodi neredeyse ağlacakmış gibi kapıda duran baş askere bakmış ardından Arem'e bakıp dudaklarından küçük bir hıçkırığın çıkmasına izin vermişti. Arem Melodi'nin yüzünü avuçları arasına aldıktan sonra " Melodi ağlama. Kalbim acıyor. Senin gülüşün ile özgür oldu benim kanatlarım. Göz yaşların ile tekrar zincirleme beni." demişti. Ardından alnını Melodi'nin alınına yaslayıp biraz soluklanmış ardından son kez kendi dudaklarını Melodi'nin dudakları ile birleştirip küçük bir ısırık sonrası geri bırakmıştı.

Melodi dudağını kendi ağzının içine çektikten sonra ona bakmış sonrasında arkasında duran askere bakıp burun çekmişti. Arem ona güldükten sonra " Git hadi." demişti. Melodi kafa salladıktan sonra Arem'in yüzündeki yara izlerinden birini öpüp geri çekilmişti. Yavaş adımlarla baş askerin yanına gitmiş ve odanın dışına çıkıp baş askerin kapıyı kilitlemesini izlemişti. Baş asker kapıyı kilitledikten sonra Melodi'ye bakmış ve küçük buruk bir gülümseme sonrası " Gidelim." demişti. Melodi yine konuşmak yerine kafasını salladığında baş asker çıkışa doğru yürümeye başlamıştı. Melodi baş askeri takip ederken baş asker ona kısa bir süre bakıp önüne dönmüş ve " Arem doğru söylüyor." demişti. Melodi anlamadığını belirtir bir şekilde " Efendim?" dediğinde baş asker daha açık bir şekilde " Arem'in kanatları senin seyende özgür oldu. Fark etmemiş olabilirsin ama kanatlarında ki mor renkler sen gelmeden önce fazlası ile soluk duruyordu. Bir an gerçekten dayanamayacak diye endişelenmeye başlamıştım. Ne kadar güçlü görünmeye çalışsa da fazlası ile bitik bir haldeydi. Yaşama annesi sayesinde tutunuyor gücünü ise senin gülüşünden alıyor. " demişti.

Melodi burnunun sızladığını hissetmeye başladığında nefes almayı bırakmak istemiş ve sadece yürümeye odaklanmıştı. Baş asker ellerini arkada birleştirip yürümeye devam ederken bir yandan da " Onun güçlü olmasını istersin değil mi? Onu seviyorsun ve onun yıkıldığını görmeyi istemezsin." demişti. Melodi hızla kafasını salladığında baş asker küçük bir gülümseme ile sözüne devam etmişti. " O zaman şu omuzlarını dikleştirmeye ne dersin. Seni gören biri sadece gözlerine bakarak bile neler yaşadığını anlayabilir. Acılarını saklamak konusunda Arem kadar iyi değilsen en azından güçlü durmaya çalışarak insanlara acını belli etme. Çevremizde acıdan beslenen bir sürü yaratık var." demişti.