39. Bölüm

1.7K 141 19
                                    

İyi okumalar ❤️

Felix bir süre gerçek olduğuna inanmadığı kadına baktıktan sonra Nefes ona yaklaşmış ve " Evet kadın çok güzel. Dikizlemen bittiyse yardım et de çıkaralım onu. Eve götürmeniz gerek." demişti. Felix kendine gelmeye çalışırmış gibi kafa salladıktan sonra
" T tamam tamam sen yaprakları aç ben sürerim." demişti el arabasının başına geçerken. Nefes el arabasının ve Felix'in geçebileceği şekilde sarmaşıkları kaldırdığında Felix hızlı bir şekilde ordan geçmiş ve saray duvarlarından dışarı çıkmışlardı. Nefes çevresine baktıktan sonra duvara yaslanmış sigara içen Giray'ı gördüğünde şaşkınlıkla ona bakıp " Melek diyarında da sigara varmış demek ki." dedikten sonra Felix ile birlikte onun yanına doğru ilerlemişlerdi. Giray Nefes'in geldiğini gördüğünde elinde yarım kalan sigarayı yere atmış ve ayağı ile ezdikten sonra Felix'in sürdüğü el arabasına gözleri kaymıştı. Felix Giray'ın tepkisini merak edermiş gibi ona baktığında Giray hızla el arabasının başına geçip " Bu nasıl bir şaka lan." diye uyuyan kadına bakmıştı.

Nefes ikisinin de verdiği tepki sonrası farklı bir şeyler döndüğünü fark edip " Tamam sanırım şuan bana açıklama yaptığınız yere geldik." dediğinde Giray ona bakmış ve kadını gösterip " Onun kim olduğundan haberin var mı senin?" demişti sinirli bir şekilde. Nefes şaşkın bir şekilde kadına bakmış ve " Nerden bilebilirim ki. Melodi buldu onu. Arem'i ararken kayboldu onu bulduğumda yanında bu kadın vardı. Bizde yanımıza aldık. Melodi'nin dediğine göre bir odada fanusun içine hapis edilmiş." diyerek cevaplamıştı. Felix bir kaç saniye duraklayıp " Nefes Melodi nerde?" diye sormuştu. Nefes Felix'e baktıktan sonra " Arem'in yanında gitti. Kralın baş askeri götürdü. Arem'in de haberi var sanırım." demişti. Giray gözleri kadından ayırıp Nefes'e baktıktan sonra " Sizde hemen inandınız mı? Salak mısınız siz. Ya kızın başına bir şey gelirse." diye bağırdığında Nefes yerinden sıçramıştı.

Nefes sessiz kaldığında Giray saçlarını karıştırıp " Dua et gerçekten Arem'in yanına götürüyor olsun." demişti. Nefes'in gözleri dolmaya başladığında Giray yanına gidip omzuna dokunmuş ve " Tamam üstüne bir de ağlayıp beni daha fazla sinirlendirme. Şimdi gelelim asıl konumuza. Bu kadının kim olduğunu biliyor musunuz siz?" diye sormuştu. Nefes sessiz bir şekilde kafasını salladığında Giray onu kadının başına kadar çekiştirmiş ve " Bu kadın var ya. Bu kadın Arem'in yıllardır aradığı, bulmak için şeytan diyarına bile gitti kadın. Melek diyarının tek kraliçesi. Bu kadın Arem'in annesi." demişti. Nefes Giray'ın dediklerinden sonra gözlerini kadından çekip şaşkın bir şekilde kendisine bakan Giray'a bakmıştı.

Melodi uzun koridorları önündeki adam ile birlikte ilerlerken bir yandan da nefes alışlarını kontrol etmeye çalışmıştı. Attığı her adımda yer ayaklarının altından kayacakmış gibi gelmeye başladığında merakına yenik düşüp " Ne kadar kaldı?" diye baş askere sormuştu. Asker ona baktıktan sonra " Gittiğimiz yer sıradan bir yer değil. Bir sürü suçlu kalıyor orda ve ben seni en güvenli yoldan götürmeye çalışıyorum." demişti. Melodi anladığını belirten kafa haraketinden sonra adımlarına kaldığı yerden devam etmişti. Beş dakikalık bir yürüyüşden sonra az önceki parlak renkli duvarlardan ziyade tamamen taş toprak ve samandan yapılma olan duvarların olduğu bir yola gelmişlerdi. Melodi önündeki adama ne kadar güvenmese de ortamın karanlığı yüzünden tedirgin olup ona daha yakın bir mesafeden yürümeye başlamıştı. Baş asker çaktırmadan ona bakmış ve korktuğunu fark ettiğinde " Korkman gereken yer burası değil.  Bir kapı daha geçeceğiz. Orda duyacağın sesler daha kötü olacak inan bana." demiş ve adımlarını hızlandırmıştı.

Melodi de onunla birlikte hızlandığında gerçekten onun dediği gibi uğultu sesleri duymaya başlamıştı. Korkmayı beklemişti. Korkudan yürüyemeyeceğini bile düşünmüştü ama şuan olduğundan daha da güvende hissederek yürümeye devam ettiğinde kalbinin hızı da artmaya başlamıştı.  Melodi girişte güvenliğe rastlamadıklarını fark ettiğinde baş askere dönüp " Buranın güvenliği nerde?" diye sormuştu. Baş asker ise ona gülüp " Gelmeden önce iyi bir araştırma yapmışsınız anlaşılan. " demiş ve ellerini arkadan birleştirip " Sırf sizi buluşturmak için adamı başka yere gönderdim." demişti. Melodi neden onlara yardım ettiğini anlamasa da sadece önünde giden adamın duyabileceği bir tonda
" Teşekkür ederim." demişti. Baş asker Melodi'nin teşekkürüne cevap vermeden ilerlerdikten sonra aniden durmuş ve
" Sabaha karşı gelip seni alırım." demiş ve tam yanlarında duran demir kapıyı göstermişti.

Benim Meleğim ( Melez) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin